İlişkili Haberler
Çalışma kapsamında bilim insanları 54 anne adayını ve doğurdukları çocukların yıllar içindeki psiko-sosyal gelişimini inceledi. Hamileliklerinin birkaç aşamasında, kadınlardan depresyon belirtileri yaşayıp yaşamadıklarını soran bir anket doldurmaları istendi. Doğumun ardından, araştırmacılar, çocukların beynin deki farklı bölgeler arasındaki yapısal bağlantıların gücünü ortaya çıkarabilen bir görüntüleme tekniği olan 'difüzyon MRG' yöntemini kullandı.
ÇOCUKLARDA DÜZENSİZ DUYGU DURUMU BOZUKLUKLARI GÖRÜLEBİLİR
Araştırmacılar, doğum öncesi depresyon semptomlarının, çocuklar arasında duygusal işlemeye katılan beyin bölgeleri arasındaki bağlantıların zayıflamasına yol açtığını buldu. Araştırmacılar, bu bağlantı zayıflıklarının, çocuklarda korku, üzüntü veya öfke gibi olumsuz duyguların yoğunluğunu ve süresini yönetemeyecekleri 'düzensiz duygusal durumlara'na yol açabileceğini belirtti.
Araştırmacılar, bu durumun, depresyondaki annelerin çocuklarının aynı hastalığa yakalanma riskinin neden daha yüksek olduğunu açıklayabileceğini belirtti.
ANNEYE DOĞUM ÖNCESİ BAKIM SAĞLAMAK KRİTİK
Bilim insanları, bulguların anne ve çocuklarının gelişimini desteklemek daha iyi bir doğum öncesi bakım ihtiyacını vurguladığını söyledi:
“Doğum öncesi anne depresyonunun çocuğun davranışını nasıl etkilediğini anlamak, ve annenin psikolojik sorunlarını uygun şekilde tedavi etmek, çocuğun ileri yaşantısı için kritik bir öneme sahip.”
Öte yandan, araştırmacılar, amigdala (beynin duygularla ilgilenen bölgesi) ile prefrontal korteks arasındaki bağlantı zayıflığının erkeklerde hiperaktive ve salgındırgan davranışlara yol açtığını açıkladı.
Çalışmanın tüm bulguları Journal of Neuroscience'da yayınlandı.
CORONA VİRÜSE KARŞI SAVAŞ AÇTI: ORDULU ROBOT