Hamilelikte balık tüketimine dikkat edilmesi gerektiği bildirildi.
Cıvanın doğada bulunan bir metal olduğunu ve insan vücuduna ağırlıklı olarak deniz ürünleriyle girdiğini belirten Dr. Aslı Nehir Aytan, hamilelere balık tüketimi konusunda uyarılarda bulundu.
Sinir, sindirim ve kardiyovasküler sistemden, cilt, akciğer ve böbrek gibi organ sistemine kadar etki eden tedavisi geciktirildiğinde beyin hasarı ile öldürücü olabilen cıva zehirlenmesi hakkında uzmanlar uyarıyor. Aytan, bulguların ateş, baş ve karın ağrısı, ağızda metal tadı ile beraberinde kusma ve ishal olduğunu söyledi.
"CIVA ORANI FAZLA OLMAYAN BALIKLAR TERCİH EDİLMELİ"
Gebelikte balık tüketimine dikkat çeken Aytan şunları söyledi:
"Hamilelikte omega 3 ve omega 6 yağ asitleri yönünden oldukça zengin bir besin türü olan balığın, gebelik döneminde tüketilmesi, anne karnındaki bebeğin beyin ve göz gelişimi için oldukça önem taşımaktadır. Balık protein ve D vitamini yönünden de zengin bir besin kaynağıdır. Ancak bazı balıklar vücutlarında yüksek derece cıva barındırırlar. Balık yeme yoluyla vücuda alınan yüksek cıvanın fetusa geçerek, fetusun beyin ve sinir gelişimini olumsuz etkileyeceği, bebeğin bilişsel, motor, dil becerilerini ve görme yeteneğini olumsuz etkileyeceğine dair bulgular saptanan araştırmalar vardır. Bu nedenle gebelikte cıva oranı fazla olmayan balıklar tercih edilmelidir.
Derin su balıkları ve büyük balıklar daha yüksek oranda cıva içerirler. Yüzeysel su balıkları ve küçük balıklar daha az cıva içermektedirler. Midye, kılıç balığı, köpek balığı yüksek cıva içerir. Sardalya, hamsi, istavrit, somon, dil balığı, ahtapot, kalamar, karides, palamut ve uskumru cıva oranı çok az güvenle tüketilebilecek balıklardandır. Tüketimde balığın tazeliği ve temiz bir denizden avlanmış olması noktaları da önemlidir. Çiğ, konserve balık tüketimi de gebelikte oldukça sakıncalı ve dikkat edilmesi gereken diğer bir durumdur. Haftada tüketilmesi önerilen balık 350 gram pişmiş balık şeklindedir”
"EN ÇOK ÇOCUKLAR TEHLİKEDE"
Çocukların diğer yaş gruplarına göre daha fazla ağır metal zehirlenmesine maruz kaldığını belirten Doç. Dr. Öğr. Üyesi Yavuz Furuncuoğlu ise, “Fetus ve çocuklar bu ağır metalle zehirlenmeye diğer yaş gruplarından daha duyarlıdır. Cıva plasentadan geçer çok küçük miktarda cıvayla kronik olarak karşılaşan gebelerde fetus olumsuz etkilenebilir. Buharı renksiz ve kokusuz olduğundan varlığı fark edilmeyebilir. Cıva görüntü ve renk itibariyle çocuklar için oldukça ilgi çekicidir. Cıva ile oynamaları sonucu veya kırılan cıvayı elleriyle toplarken buhar ve deri yoluyla cıvaya maruz kalmaktadırlar. ABD’de orta ve yüksek miktarda balık tüketimi sonucunda insanların kan cıva düzeylerinde yükselme görülmüştür. Balık ürünleri, diyet için ve sağlık için uygun görülse de bazen kan cıva düzeylerinde artışa da neden olabilmektedir” şeklinde konuştu.
"CIVA ZEHİRLENMESİNİN BELİRTİLERİ"
Cıva zehirlenmesinin belirtileri hakkında açıklamada bulunan Furuncuoğlu, “Cıva zehirlenmesi, başlangıçta ateş, baş ve kas ağrısı, ağız ve boğazda yanma, ağızda metal tadı beraberinde ise gelen bulantı, kusma, ishal ve karın krampları ile kendini gösterir. Metalik cıva buharı beyne ulaşır. Tremor (kasların kısa süreli kasılması ile ortaya çıkan hareket bozukluğu), aşırı sinirlilik, unutkanlık, güçsüzlük ve görme bozukları gibi merkezi sinir sistemi belirtileri gelişir. İlk dört saat içinde solunum yetersizliğine neden olan akut sıkıntılı sendromuna (ARDS) neden olabilir. Ölümcül kimyasal pnömoni ve kalp dışı nedene bağlı akciğer ödemine sebep olabilir. Seyrek olarak akut böbrek ve karaciğer hasarı gelişebilir” dedi.
"CIVA ZEHİRLENMESİNDE YAPILMASI GEREKENLER"
Cıva zehirlenmesine maruz kalan kişinin deriden ya da giyisiden cıvanın uzaklaştırması gerektiğini belirten Doç. Dr. Furuncuoğlu, zehirlenme belirtilerinde vakit kaybetmeden hastaneye başvurulması gerektiğini söyledi.