ANKARA - Türkiye Spor Yaralanmaları Artroskopi ve Diz Cerrahisi Ankara Şube Başkanı, Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Reha Tandoğan, dizin iç ve dış kısmında bulunan menisküslerin dizdeki kemikler arasında yastık vazifesi gördüğünü, yük taşıdığını ve eklem kıkırdağını koruduğunu, menisküs yırtıklarının kişinin yaşam kalitesini önemli ölçüde düşürdüğünü söyledi.
Menisküslerin, 1900'lu yıllarda işe yaramadığı düşüncesiyle, diz ameliyatı yapıldığında sağlam bile olsa tamamen çıkarıldığını anlatan Tandoğan, zamanla menisküsü tamamen çıkartılan hastaların dizlerinde geri dönüşü olmayan sağlık sorunlarının ortaya çıkması üzerine bu uygulamadan vazgeçildiğini belirtti.
Tandoğan, yıllar içinde menisküslerin korunmasına yönelik tedavilerin geliştirildiğini ifade ederek, ''Menisküslerin en önemli görevleri, diz eklemine gelen yükleri taşımak, eklem yüzlerinin uyumlu hareketini sağlamak ve eklem kıkırdağını aşınmalardan korumaktır'' dedi.
Menisküs yırtıklarının en tipik belirtisinin, ''Ani dönme hareketi esnasında yırtılma hissi ve sonrasında diz bölgesinde şiddetli ağrı, şişme ve takılma hissi olduğunu'' vurgulayan Reha Tandoğan, ''Ağrı, yırtığın yerine bağlı olarak dizin iç ya da dış yan kısmında hissedilir'' diye konuştu. Tandoğan, ağrının, hareketle arttığını, dinlenmeyle azaldığını, kimi zaman da yırtık olan parçanın eklemin arasına girerek takılmalara neden olduğunu bildirdi.
SPORCULARDA SIK GÖRÜLÜYOR
Menisküs yırtıklarının ters düşme, çömelme, şiddetli bir darbeye bağlı dizin dönmesi ya da yaşlılarda dokuların yıpranmasına bağlı olarak gelişebildiğini kaydeden Tandoğan, yırtıkların gençlerde ve yaşlılarda görülme nedenlerinin ve tedavi seçeneklerinin farklı olduğunu dile getirdi.
Gençlerde genellikle spor müsabakalarında şiddetli bir darbenin ya da ters düşmenin etkisiyle dizin dönmesi halinde sağlam menisküslerin yırtıldığını, bu tür yırtıklarla daha çok futbol, voleybol, basketbol, jimnastik gibi spor dallarıyla uğraşan kişilerde karşılaşıldığını anlatan Tandoğan, menisküs yırtıklarının sporcu hastalığı olarak da bilindiğini söyledi. Tandoğan, sporcuların dışında, merdivenden düşme, sıçrama gibi günlük aktiviteler sırasında da ters bir harekete bağlı sağlam menisküsün yırtılabildiğini ifade etti.
Yaşın ilerlemesine bağlı olarak zaman içerisinde menisküslerin de diğer organlar gibi yıprandığını ve daha kolay yırtılabilir hale geldiğine işaret eden Tandoğan, ileri yaştaki kişilerin özellikle çömelme, ağır kaldırma ve ani dönüş gibi hareketleri yaparken dikkatli olmaları gerektiği uyarısında bulundu.
GENÇLERDE ETKİN TEDAVİ, CERRAHİ YÖNTEM
Türkiye Spor Yaralanmaları Artroskopi ve Diz Cerrahisi Ankara Şube Başkanı, Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Reha Tandoğan, gençlerdeki menisküs yırtıklarında, tedavinin genellikle cerrahi olduğunu ve ilk hedefin menisküsü tamir ederek orijinal haline getirmek olduğunu anlattı. Tamiri mümkün olmayan yırtıklarda ise sadece yırtık olan bölgenin çıkartılıp, çevresindeki sağlam menisküs dokusunun korunmasının önemli olduğunu belirten Tandoğan, işlem sırasında yaralanmaya eşlik eden çapraz bağ ve eklem kıkırdağı yaralanmalarına da müdahale edilmesi gerektiğini anlattı.
60 yaş üstündeki kişilerde yırtığın çoğunlukla yıpranmaya bağlı, 40 yaşın altındakilerde ciddi zorlanmalara bağlı olduğunu, 40-60 yaş arasındakilerde ise her iki durumun da görülebildiğine dikkati çeken Tandoğan, şöyle devam etti:
''Yaşlılarda görülen yırtıklar genellikle eklemdeki yaygın aşınmanın bir parçasıdır. Menisküslerle birlikte eklem kıkırdağında ve kemiklerde de bir takım sorunlar vardır. Sadece menisküs yırtığına girişim yapmak sorunu çözmeye yetmeyebilir. Bu nedenle ileri yaştaki hastalarda menisküs yırtığının olması, mutlaka cerrahi tedavi gerektiği anlamına gelmemelidir. Bazı durumlarda ilaç tedavisi ile hastanın yakınmalarının baskılanması yeterli olabilir. Ağrı ve hareket kısıtlılığının geçmemesi halinde ise dizdeki yıpranmanın miktarına göre menisküs cerrahisi, kemik düzeltici ameliyatlar ya da diz protezi gibi işlemler uygulanır.''
Tandoğan, menisküs ameliyatlarının 2 küçük delikten dizin içine girilen artroskopi yöntemi ile yapıldığını ifade ederek, normal dokulara zarar verilmemesi, ameliyat sonrası ağrının daha az olması, enfeksiyon ve hareket kısıtlılığı riskinin açık cerrahi tekniklere göre çok düşük olması nedeniyle atroskopinin tercih edildiğini söyledi.
Artroskopi sırasında yırtık olan menisküs parçasının çıkarılarak sağlam kısımlarının korunduğunu, ameliyatlarda hastanın hemen bacağının üstüne basmasına izin verildiğini, 2-3 hafta içinde de günlük yaşamına ve spora dönülebildiğini ifade eden Tandoğan, menisküs tamiri yapıldığında ise 2-3 haftalık bir koruma döneminin ardından haftalar içinde spora izin verildiğini bildirdi.
Tedavi olunmadığında, menisküslerin görevlerini yapamadıkları için eklem kıkırdağının aşındığını, bunun da eklemde kireçlenme olarak bilinen artroza yol açtığını dile getiren Reha Tandoğan, bu durumda kişinin günlük aktivitelerini yapamaz hale gelebileceği uyarısında bulundu..