Çalışmalar, diyabet hastalarının yüzde 5 ile 10'unun gözlerinde bozukluk olduğunu gösteriyor.
Diyabetin erken evreden itibaren hastalarda görme kaybına sebep olabileceğini anlatan Kocaeli Üniversitesi Göz Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Levent Karabaş, ileri seviyedeki diyabetin göz içinde kanamalara veya retinada kaymalara neden olabildiğini bildirdi.
Karabaş, diyabetin gözlerde katarakta da neden olabildiğine işaret ederek, ''Görme kayıplarına retinadaki bozukluklar sebep oluyor. Hastalık, damardaki geçirgenlik özelliğini bozuyor. Retinada görmeyi sağlayan sinir tabakasının içine kan ve yağ sızması, görmeyi azaltabiliyor'' dedi.
Karabaş, hastalığın damar tıkanıklıklarına sebep olduğunu, bu nedenle de retina yüzeyinde işlevi olmayan damarlar oluşturduğunu ifade ederek, şunları kaydetti: ''Hasta, gözde oluşan damarın kolay yırtılabilir niteliği nedeniyle görme özelliğini kaybediyor. Bu evreye gelindiğinde hastaya lazer yaparak tedavi etme şansımız da ortadan kalkıyor. Daha erken evredeki hastalarda damar tıkanıklığının olduğu bölümlerde, yeni damar yapımını salgılayan maddelerin oluşmasını engellemek amacıyla lazerle yeni damarların oluşumunun önüne geçebiliyoruz. Göz içinde oluşan kanama ise lazer ışınlarının retinaya ulaşmasının önüne geçtiği için tedavi olanağımızı elimizden alıyor.
Bu durumdaki hastayı, gözün içine iğneler yapıp kanamanın çekilmesini bekleyerek ya da göz içindeki sıvıyı boşaltarak tedavi edebiliyoruz. Maalesef hasta popülasyonumuz diyabetin körlüğe neden olabileceğinden haberdar olmadığı için tedavi edilemez aşamaya geldikten sonra bize müracaat ediyor.''
ERKEN TEŞHİS ÇOK ÖNEMLİ
Sağlık Bakanlığı'nın yaptığı araştırmada Türkiye'deki diyabet popülasyonunda artış tespit edildiğine dikkati çeken Karabaş, yaşam tarzının artışta etkili olduğunu söyledi.
Karabaş, Türkiye'de insanların yaşam tarzlarının ''oturganlaştığını'' belirterek, adale çalışması azaldıkça diyabet riskinin arttığını vurguladı. Diyabetin göze etkisini takip edebildiklerini anlatan Karabaş, erken müdahale olmadığında hastalığın geri dönüşü olmayan sonuçlara yol açabileceğini kaydetti.
Diyabetin erken evreden itibaren hastalarda görme kaybına sebep olabileceğini anlatan Kocaeli Üniversitesi Göz Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Levent Karabaş, ileri seviyedeki diyabetin göz içinde kanamalara veya retinada kaymalara neden olabildiğini bildirdi.
Karabaş, diyabetin gözlerde katarakta da neden olabildiğine işaret ederek, ''Görme kayıplarına retinadaki bozukluklar sebep oluyor. Hastalık, damardaki geçirgenlik özelliğini bozuyor. Retinada görmeyi sağlayan sinir tabakasının içine kan ve yağ sızması, görmeyi azaltabiliyor'' dedi.
Karabaş, hastalığın damar tıkanıklıklarına sebep olduğunu, bu nedenle de retina yüzeyinde işlevi olmayan damarlar oluşturduğunu ifade ederek, şunları kaydetti: ''Hasta, gözde oluşan damarın kolay yırtılabilir niteliği nedeniyle görme özelliğini kaybediyor. Bu evreye gelindiğinde hastaya lazer yaparak tedavi etme şansımız da ortadan kalkıyor. Daha erken evredeki hastalarda damar tıkanıklığının olduğu bölümlerde, yeni damar yapımını salgılayan maddelerin oluşmasını engellemek amacıyla lazerle yeni damarların oluşumunun önüne geçebiliyoruz. Göz içinde oluşan kanama ise lazer ışınlarının retinaya ulaşmasının önüne geçtiği için tedavi olanağımızı elimizden alıyor.
Bu durumdaki hastayı, gözün içine iğneler yapıp kanamanın çekilmesini bekleyerek ya da göz içindeki sıvıyı boşaltarak tedavi edebiliyoruz. Maalesef hasta popülasyonumuz diyabetin körlüğe neden olabileceğinden haberdar olmadığı için tedavi edilemez aşamaya geldikten sonra bize müracaat ediyor.''
ERKEN TEŞHİS ÇOK ÖNEMLİ
Sağlık Bakanlığı'nın yaptığı araştırmada Türkiye'deki diyabet popülasyonunda artış tespit edildiğine dikkati çeken Karabaş, yaşam tarzının artışta etkili olduğunu söyledi.
Karabaş, Türkiye'de insanların yaşam tarzlarının ''oturganlaştığını'' belirterek, adale çalışması azaldıkça diyabet riskinin arttığını vurguladı. Diyabetin göze etkisini takip edebildiklerini anlatan Karabaş, erken müdahale olmadığında hastalığın geri dönüşü olmayan sonuçlara yol açabileceğini kaydetti.