İlişkili Haberler
Gönüllü doktorlar tarafından oluşturulan ekip, diyabet hastalarında tanı ve tedavi sürecinin, hızlı ve doğru şekilde yürütülmesi için yoğun mesai harcıyor. Mücadele timinde, dahiliye, endokrinoloji, kalp damar cerrahisi, plastik cerrahi, enfeksiyon hastalıkları ve ortopedi uzmanları ile yardımcı sağlık çalışanları yer alıyor. 12 kişilik ekip, diyabet hastalığına bağlı oluşan yaraların, uzuv kayıplarına neden olmasını engellemek amacıyla, hastalara daha hızlı bir şekilde müdahale ediyor, tanı ve tedaviyi geciktirmiyor.
UZUV KAYBINI ÖNLEMEK İÇİN DİYABETİK AYAKLA MÜCADELE ÖNEMLİ
Hastane bünyesinde geçen yıl şubat ayında oluşturulan "diyabet sınıfı"nda ise hemşireler tarafından hasta ve yakınlarına eğitimler veriliyor.
Kilis Devlet Hastanesi Başhekim Yardımcısı Dr. Kadir Söylemez, uzuv kaybını önlemek için diyabetik ayakla mücadele etmenin çok önemli olduğunu söyledi. Bu kapsamda, hastanede iki uzman hekimin öncülüğünde bir ekip oluşturulduğunu dile getiren Söylemez, diyabetin yorucu bir hastalık olduğunu belirtti.
Hastaların daha kısa sürede sağlığına kavuşmasını amaçladıklarını ifade eden Söylemez, "Ekibin amacı, uzuv kaybını önlemek. En kısa sürede reaksiyon gösterebilecek bir ekip oluşturulması gerekiyordu. Bu sayede hastalara daha hızlı bir şekilde müdahale ediliyor, tanı ve tedaviyi geciktirmemiş oluyoruz. Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de koruyucu hekimlik ön planda çünkü koruyucu hekimlikte asıl amacımız hastalığı önlemek ve hastalığın, devlete olan maliyetini azaltmak."
"TEDAVİNİN HEPSİNİ BİR DOKTOR YAPAMIYOR"
Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Dr. Vecih Keklik de diyabet hastalığı sonucu oluşan yaraların, hastaya bir uzuv kaybı olarak dönmesini engellemek istediklerini dile getirdi. Keklik, yapılması gerekenlerin tek elden yürütülmesinin önemine değindi.
Plastik Cerrahi Uzmanı Dr. Ahmet Çetinbaş, çoğu diyabet hastasının yeterli tedaviyi göremediği için ayağını ve bacağını kaybettiğini vurguladı. Diyabetik yaralarla tek doktorun mücadele edemeyeceğine dikkati çeken Çetinbaş, "Tedavinin hepsini bir doktor yapamıyor. Her doktorun farklı bir açıdan bakması gerekiyor. Konsey hastalara müdahale ettikten sonra diz altı amputasyonlar ve bacak kayıplarının önüne geçilmiş oluyor. Diğer türlü, yeterli tedavi göremediği için çoğu hasta bacağını ve ayağını kaybetmek zorunda kalıyor. Bizim amacımız hastayı bundan kurtarabilmek ve daha kaliteli bir hayat sürdürebilmesini sağlamak." ifadelerini kullandı.
“TÜRKİYE'DE DİYABET ARTIYOR”
Endokrinoloji Uzmanı Dr. Muhammet Kızılgül ise Türkiye'de şeker hastalığının görülme oranının arttığını aktardı. Tedavi sürecinin disiplinli bir şekilde sürdürülmesi gerektiğine işaret eden Kızılgül, "Artık her 8 insandan birine şeker hastalığı teşhisi konuluyor. Diyabetik yaraların tedavisi çok önemli, ancak bir ekip işiyle olur. Hastalar geliyor, polikliniklerde doktor doktor dolaşıyor. Biz arkadaşlarla bunun sıkıntısını hissettik. Bu hastaları direkt yatırıyoruz. İlgili branş gelip hastayı görüyor. Bu hastalar açısından büyük kolaylık oluyor. Tedavi açısından da çok kolay olduğunu düşünüyoruz." diye konuştu.
"DİYABET, AVRUPA'DA EN HIZLI ARTAN HASTALIK"
İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Fatih Kaya, diyabetin her yönüyle ülke ekonomisine ciddi bir yük getirdiğine dikkat çekti.
Bu uygulamanın, hekim sayısının yeterli olduğu bütün hastanelerde yapılmasının faydalı olacağını dile getiren Kaya, "Diyabet, Avrupa'da en hızlı artan hastalık. Diyabete bağlı olarak gördüğümüz sıkıntılardan en önemlisi, diyabetik ayak. Ekip olarak bu şekilde devam edildiği zaman, hastaların tedavileri ve tetkikleri çok hızlı bir şekilde yapıldığı için tedavide çok geç kalınmamış oluyor. Hastaya da bu anlamda çok ciddi konfor sağlanıyor. Hem ekonomik hem iş gücü açısından çok ciddi bir katkı sağlanmış olacak." değerlendirmesinde bulundu.
Diyabet Eğitim Hemşiresi Emine Hakan ise hastaları bireysel olarak veya diyabet sınıfında bilgilendirdiklerini belirterek, "Bu bilgilendirmeler sonucunda hasta, kan şekerini daha iyi bir şekilde kontrol etmesini öğreniyor. Tabiri caizse şekerin ipleri ellerinde oluyor." dedi.
Diyabet hastası Mustafa Çakır ise 15 yıldır bu hastalıkla mücadele ettiğini ifade ederek, "Bütün doktorlar gelip tedavimle ilgileniyor. Böyle bir ekibin bütün diyabet hastalarına yardımcı olmasını dilerim." ifadelerini kullandı.
VİDEO: DİYABET RİSKİ 1 DAKİKADA BELİRLENEBİLİR
UZUV KAYBINI ÖNLEMEK İÇİN DİYABETİK AYAKLA MÜCADELE ÖNEMLİ
Hastane bünyesinde geçen yıl şubat ayında oluşturulan "diyabet sınıfı"nda ise hemşireler tarafından hasta ve yakınlarına eğitimler veriliyor.
Kilis Devlet Hastanesi Başhekim Yardımcısı Dr. Kadir Söylemez, uzuv kaybını önlemek için diyabetik ayakla mücadele etmenin çok önemli olduğunu söyledi. Bu kapsamda, hastanede iki uzman hekimin öncülüğünde bir ekip oluşturulduğunu dile getiren Söylemez, diyabetin yorucu bir hastalık olduğunu belirtti.
Hastaların daha kısa sürede sağlığına kavuşmasını amaçladıklarını ifade eden Söylemez, "Ekibin amacı, uzuv kaybını önlemek. En kısa sürede reaksiyon gösterebilecek bir ekip oluşturulması gerekiyordu. Bu sayede hastalara daha hızlı bir şekilde müdahale ediliyor, tanı ve tedaviyi geciktirmemiş oluyoruz. Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de koruyucu hekimlik ön planda çünkü koruyucu hekimlikte asıl amacımız hastalığı önlemek ve hastalığın, devlete olan maliyetini azaltmak."
"TEDAVİNİN HEPSİNİ BİR DOKTOR YAPAMIYOR"
Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Dr. Vecih Keklik de diyabet hastalığı sonucu oluşan yaraların, hastaya bir uzuv kaybı olarak dönmesini engellemek istediklerini dile getirdi. Keklik, yapılması gerekenlerin tek elden yürütülmesinin önemine değindi.
Plastik Cerrahi Uzmanı Dr. Ahmet Çetinbaş, çoğu diyabet hastasının yeterli tedaviyi göremediği için ayağını ve bacağını kaybettiğini vurguladı. Diyabetik yaralarla tek doktorun mücadele edemeyeceğine dikkati çeken Çetinbaş, "Tedavinin hepsini bir doktor yapamıyor. Her doktorun farklı bir açıdan bakması gerekiyor. Konsey hastalara müdahale ettikten sonra diz altı amputasyonlar ve bacak kayıplarının önüne geçilmiş oluyor. Diğer türlü, yeterli tedavi göremediği için çoğu hasta bacağını ve ayağını kaybetmek zorunda kalıyor. Bizim amacımız hastayı bundan kurtarabilmek ve daha kaliteli bir hayat sürdürebilmesini sağlamak." ifadelerini kullandı.
“TÜRKİYE'DE DİYABET ARTIYOR”
Endokrinoloji Uzmanı Dr. Muhammet Kızılgül ise Türkiye'de şeker hastalığının görülme oranının arttığını aktardı. Tedavi sürecinin disiplinli bir şekilde sürdürülmesi gerektiğine işaret eden Kızılgül, "Artık her 8 insandan birine şeker hastalığı teşhisi konuluyor. Diyabetik yaraların tedavisi çok önemli, ancak bir ekip işiyle olur. Hastalar geliyor, polikliniklerde doktor doktor dolaşıyor. Biz arkadaşlarla bunun sıkıntısını hissettik. Bu hastaları direkt yatırıyoruz. İlgili branş gelip hastayı görüyor. Bu hastalar açısından büyük kolaylık oluyor. Tedavi açısından da çok kolay olduğunu düşünüyoruz." diye konuştu.
"DİYABET, AVRUPA'DA EN HIZLI ARTAN HASTALIK"
İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Fatih Kaya, diyabetin her yönüyle ülke ekonomisine ciddi bir yük getirdiğine dikkat çekti.
Bu uygulamanın, hekim sayısının yeterli olduğu bütün hastanelerde yapılmasının faydalı olacağını dile getiren Kaya, "Diyabet, Avrupa'da en hızlı artan hastalık. Diyabete bağlı olarak gördüğümüz sıkıntılardan en önemlisi, diyabetik ayak. Ekip olarak bu şekilde devam edildiği zaman, hastaların tedavileri ve tetkikleri çok hızlı bir şekilde yapıldığı için tedavide çok geç kalınmamış oluyor. Hastaya da bu anlamda çok ciddi konfor sağlanıyor. Hem ekonomik hem iş gücü açısından çok ciddi bir katkı sağlanmış olacak." değerlendirmesinde bulundu.
Diyabet Eğitim Hemşiresi Emine Hakan ise hastaları bireysel olarak veya diyabet sınıfında bilgilendirdiklerini belirterek, "Bu bilgilendirmeler sonucunda hasta, kan şekerini daha iyi bir şekilde kontrol etmesini öğreniyor. Tabiri caizse şekerin ipleri ellerinde oluyor." dedi.
Diyabet hastası Mustafa Çakır ise 15 yıldır bu hastalıkla mücadele ettiğini ifade ederek, "Bütün doktorlar gelip tedavimle ilgileniyor. Böyle bir ekibin bütün diyabet hastalarına yardımcı olmasını dilerim." ifadelerini kullandı.
VİDEO: DİYABET RİSKİ 1 DAKİKADA BELİRLENEBİLİR