İlişkili Haberler
Bursa'nın merkez Yıldırım ilçesinde oturan 2 çocuk annesi Zeynep Aydın'a, 6 yıl önce mide ağrısı şikayetiyle gittiği Uludağ Üniversitesi (UÜ) Tıp Fakültesi Hastanesinde diyabet hastalığı teşhisi konuldu.
Şeker değeri 350-400 miligrama kadar çıkan Aydın, bu süreçte insülin iğnesi kullandı. Hastalığıyla mücadele için arayışa giren Aydın, tip 2 diyabet hastalarına yapılabilen ameliyatın Bursa'da da gerçekleştirildiğini öğrenince ilgili doktorla temasa geçti. Kontrollerinde ameliyat açısından bir engelinin olmadığı belirlenen Aydın, başarılı bir operasyon ile sağlığına kavuştu.
"O HALİMDEN HİÇ ESER YOK"
Ameliyattan sonra ağrı ve sızısının olmadığını, hızla iyileştiğini söyleyen Aydın, şöyle konuştu:
"Şeker değerim en fazla 120'ye kadar çıkıyor. İnsülin kullanmıyorum. Şekerimi günde 3 kez ölçüyordum şimdi bir kez ölçüyorum. Ölçümler sonucunda da değerlerim yüksek çıkmıyor. Ameliyat olmadan önceki durumum ile şimdiki durumum arasında dağlar kadar fark var. Uyuyabiliyorum, gezebiliyorum, yorgunluğum yok. Önceden çok yoruluyordum. Kalabalığa gelemiyordum. Basit bir şeye çok sinirleniyordum, torunlarıma bağırıyordum, evdekilere kızıyordum. Ameliyat olalı 20 gün oldu o halimden hiç eser yok normal hayatıma devam diyorum."
Aydın, bu ameliyattan sonra ekmek ve pirinç pilavı hariç bütün yemeklerden yiyebildiğini belirterek, "Çok yiyemiyorum ama yemekle ilgili sıkıntım yok. Yediğim şeylerle de doyabiliyorum. Kendimi yeni doğmuş bir çocuk gibi hissediyorum. Tüm şeker hastalarına bu ameliyatı tavsiye ediyorum. Sağlığıma kavuştuğuma kimse inanmıyor" ifadelerini kullandı.
"TİP 2 DİYABET HASTALARI İÇİN GELİŞTİRİLMİŞ BİR CERRAHİ MÜDAHALE"
Diyabet ve Obezite Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Ersun Topal da yaklaşık 40 gün önce ameliyat ettiği Zeynep Aydın'ın sağlık durumunun çok iyi olduğunu, şekerinin normal değerlere indiğini belirtti.
Türkiye'de diyabetin son 10 yıldaki sıklığının neredeyse 2-3 kat arttığını dile getiren Aydın, "Şeker hastalığındaki klasik tedavi diyabet hastaları için tabii ki ilaç ve insülin tedavileri fakat yıllar geçtikçe şeker hastalığının kontrolünü bu ilaç ve insülin tedavileriyle sağlamak artık imkansız hale geliyor. Klasik tedaviler şeker hapları ve insülinler göz, kalp damar komplikasyonlarını ya da böbrek komplikasyonlarını önlemede etkisiz kalmakta."
Topal, bu amaçla 1999 yılında Brezilyalı bir cerrah tarafından tıp literatürüne kazandırılan bir ameliyatın uygulanmaya başlandığını hatırlatarak, "Sadece 'Tip 2 şeker hastalığını nasıl iyileştiririm, şekerin kanda aniden yükselmesini nasıl engellerim?' mantığıyla tamamen tip 2 şeker hastaları için üretilmiş bir cerrahi müdahale" dedi.
Şeker değeri 350-400 miligrama kadar çıkan Aydın, bu süreçte insülin iğnesi kullandı. Hastalığıyla mücadele için arayışa giren Aydın, tip 2 diyabet hastalarına yapılabilen ameliyatın Bursa'da da gerçekleştirildiğini öğrenince ilgili doktorla temasa geçti. Kontrollerinde ameliyat açısından bir engelinin olmadığı belirlenen Aydın, başarılı bir operasyon ile sağlığına kavuştu.
"O HALİMDEN HİÇ ESER YOK"
Ameliyattan sonra ağrı ve sızısının olmadığını, hızla iyileştiğini söyleyen Aydın, şöyle konuştu:
"Şeker değerim en fazla 120'ye kadar çıkıyor. İnsülin kullanmıyorum. Şekerimi günde 3 kez ölçüyordum şimdi bir kez ölçüyorum. Ölçümler sonucunda da değerlerim yüksek çıkmıyor. Ameliyat olmadan önceki durumum ile şimdiki durumum arasında dağlar kadar fark var. Uyuyabiliyorum, gezebiliyorum, yorgunluğum yok. Önceden çok yoruluyordum. Kalabalığa gelemiyordum. Basit bir şeye çok sinirleniyordum, torunlarıma bağırıyordum, evdekilere kızıyordum. Ameliyat olalı 20 gün oldu o halimden hiç eser yok normal hayatıma devam diyorum."
Aydın, bu ameliyattan sonra ekmek ve pirinç pilavı hariç bütün yemeklerden yiyebildiğini belirterek, "Çok yiyemiyorum ama yemekle ilgili sıkıntım yok. Yediğim şeylerle de doyabiliyorum. Kendimi yeni doğmuş bir çocuk gibi hissediyorum. Tüm şeker hastalarına bu ameliyatı tavsiye ediyorum. Sağlığıma kavuştuğuma kimse inanmıyor" ifadelerini kullandı.
"TİP 2 DİYABET HASTALARI İÇİN GELİŞTİRİLMİŞ BİR CERRAHİ MÜDAHALE"
Diyabet ve Obezite Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Ersun Topal da yaklaşık 40 gün önce ameliyat ettiği Zeynep Aydın'ın sağlık durumunun çok iyi olduğunu, şekerinin normal değerlere indiğini belirtti.
Türkiye'de diyabetin son 10 yıldaki sıklığının neredeyse 2-3 kat arttığını dile getiren Aydın, "Şeker hastalığındaki klasik tedavi diyabet hastaları için tabii ki ilaç ve insülin tedavileri fakat yıllar geçtikçe şeker hastalığının kontrolünü bu ilaç ve insülin tedavileriyle sağlamak artık imkansız hale geliyor. Klasik tedaviler şeker hapları ve insülinler göz, kalp damar komplikasyonlarını ya da böbrek komplikasyonlarını önlemede etkisiz kalmakta."
Topal, bu amaçla 1999 yılında Brezilyalı bir cerrah tarafından tıp literatürüne kazandırılan bir ameliyatın uygulanmaya başlandığını hatırlatarak, "Sadece 'Tip 2 şeker hastalığını nasıl iyileştiririm, şekerin kanda aniden yükselmesini nasıl engellerim?' mantığıyla tamamen tip 2 şeker hastaları için üretilmiş bir cerrahi müdahale" dedi.
"VÜCUDUNDA İNSÜLİN TESPİT ETTİĞİMİZ HASTALARI AMELİYAT EDİYORUZ"
Tip 2 diyabet ameliyatını gerçekleştirebilmek için hastanın pankreasında halen insülinin mevcut olması gerektiğini vurgulayan Topal, şöyle konuştu:
"Vücudunda insülin tespit ettiğimiz kişileri ameliyat ediyoruz. Bu cerrahi müdahalede 2 prosedür var, bunlardan birinci aşama, midenin küçültülmesi ile erkenden tokluk yaşanması ve yine midenin küçültülmesi ile gıdaların mideyi hızlıca terk etmesi. Sonrasında gıdalar bağırsağın son kısmına geldiğinde pankreastan insülin salınımını arttırdığı biliniyordu zaten. Biz bağırsağın bu son bölümünü bağırsağın baş kısmına alarak pankreasın daha hızlı insülin salgılamasını şekeri daha iyi ve daha çabuk kontrol etmesini sağlamaya çalışıyoruz. Cerrahiyi de bu mantıkla yapıyoruz. Bağırsağın son bölümündeki özellikli hücrelerin kullanılmasıyla vücuttaki şeker regülasyonunu insülin salgılanmasını ve iştah üzerine pozitif etkilerini arttırmak üzerine uygulanan bir cerrahi tedavi."
Tip 2 diyabet ameliyatını gerçekleştirebilmek için hastanın pankreasında halen insülinin mevcut olması gerektiğini vurgulayan Topal, şöyle konuştu:
"Vücudunda insülin tespit ettiğimiz kişileri ameliyat ediyoruz. Bu cerrahi müdahalede 2 prosedür var, bunlardan birinci aşama, midenin küçültülmesi ile erkenden tokluk yaşanması ve yine midenin küçültülmesi ile gıdaların mideyi hızlıca terk etmesi. Sonrasında gıdalar bağırsağın son kısmına geldiğinde pankreastan insülin salınımını arttırdığı biliniyordu zaten. Biz bağırsağın bu son bölümünü bağırsağın baş kısmına alarak pankreasın daha hızlı insülin salgılamasını şekeri daha iyi ve daha çabuk kontrol etmesini sağlamaya çalışıyoruz. Cerrahiyi de bu mantıkla yapıyoruz. Bağırsağın son bölümündeki özellikli hücrelerin kullanılmasıyla vücuttaki şeker regülasyonunu insülin salgılanmasını ve iştah üzerine pozitif etkilerini arttırmak üzerine uygulanan bir cerrahi tedavi."