İlişkili Haberler
Günlük hayattaki olası duygusal dalgalanmaları, iniş çıkışları depresyon olarak etiketlemenin doğru olmadığını belirten Psikolog Sinem Gül Şahin, ruh halini depresyon olarak tanımlamak için süregelen belirtilerin en az 15 gün var olması gerektiğini söyledi.
Depresyonun ciddiye alınması gereken bir durum olduğunu vurgulayan Şahin, "İnsanın temel günlük faaliyetlerinden başlayarak iş hayatına kadar geniş bir yelpazeyi etkiler. Kişinin ruh sağlığındaki rahatsızlıklar, özellikle depresyon, iş yaşamındaki verimi azaltan faktörler arasında en ön sıralarda görülmektedir. Bu konuda özellikle ABD'de yapılan sayısız araştırma var" diyerek şöyle devam etti:
KENDİLİĞİNDEN GEÇER DİYE BEKLEMEYİN
"Ülkemizde kişinin ruh sağlığı iyi olduğu sürece iş hayatındaki başarıların hem bireysel hem kurumsal çapta artacağı hala yönetimsel ve çalışan kesim tarafından göz ardı edilmekte. Yapılabilecek en büyük yanlış nasılsa bir süre sonra kendiliğinden geçer deyip durumu ertelemek. Kişi kendinde depresyon belirtilerinin bir süredir var olduğunu sezinlediği zaman hemen bir uzmana başvurmalı. Ne kadar gecikirse durum o kadar ciddileşiyor, kişinin sağlığıyla birlikte otomatik olarak iş yaşantısı da olumsuz etkileniyor.”
ODAK NOKTASINA KENDİNİZİ KOYUN
Depresyonla savaşan kişinin iş hayatına adapte olması için öncelikle odak noktasını iş hayatından kendine çevirmesi gerektiğini söyleyen Şahin, "Kendini es geçip iş stresleriyle uğraşması adaptasyonu zorlaştıracaktır. Kişi önce mercek altına kendisini almalı. Sağlıklı ve mutlu olmazsanız iş yaşamına adapte olamazsınız. Gün içerisinde size nelerin iyi gelebileceğini düşünüp onları yapmaya çalışın. Kendinize karşı sabırsız olmayın, tekrar eski performansınıza ulaşabilmek için kendinize biraz zaman tanıyın. Bu süreçte sporunuzu yapın, eğlendiğiniz aktivitelere gitmeye çalışın, iş yaşamıyla ilgili sizi zorlamayacak planlar yapın, riskli kararlar almaktan uzak durun, pozitif düşünmeye çalışıp durumunuzla ilgili iş çevrenizdeki gerekli kişilere bilgi verin. Böylece bu sıkıntılı dönemde dıştan gelen zorlamaları önleme imkanınız doğacaktır” diye konuştu.
Depresyonun ciddiye alınması gereken bir durum olduğunu vurgulayan Şahin, "İnsanın temel günlük faaliyetlerinden başlayarak iş hayatına kadar geniş bir yelpazeyi etkiler. Kişinin ruh sağlığındaki rahatsızlıklar, özellikle depresyon, iş yaşamındaki verimi azaltan faktörler arasında en ön sıralarda görülmektedir. Bu konuda özellikle ABD'de yapılan sayısız araştırma var" diyerek şöyle devam etti:
KENDİLİĞİNDEN GEÇER DİYE BEKLEMEYİN
"Ülkemizde kişinin ruh sağlığı iyi olduğu sürece iş hayatındaki başarıların hem bireysel hem kurumsal çapta artacağı hala yönetimsel ve çalışan kesim tarafından göz ardı edilmekte. Yapılabilecek en büyük yanlış nasılsa bir süre sonra kendiliğinden geçer deyip durumu ertelemek. Kişi kendinde depresyon belirtilerinin bir süredir var olduğunu sezinlediği zaman hemen bir uzmana başvurmalı. Ne kadar gecikirse durum o kadar ciddileşiyor, kişinin sağlığıyla birlikte otomatik olarak iş yaşantısı da olumsuz etkileniyor.”
ODAK NOKTASINA KENDİNİZİ KOYUN
Depresyonla savaşan kişinin iş hayatına adapte olması için öncelikle odak noktasını iş hayatından kendine çevirmesi gerektiğini söyleyen Şahin, "Kendini es geçip iş stresleriyle uğraşması adaptasyonu zorlaştıracaktır. Kişi önce mercek altına kendisini almalı. Sağlıklı ve mutlu olmazsanız iş yaşamına adapte olamazsınız. Gün içerisinde size nelerin iyi gelebileceğini düşünüp onları yapmaya çalışın. Kendinize karşı sabırsız olmayın, tekrar eski performansınıza ulaşabilmek için kendinize biraz zaman tanıyın. Bu süreçte sporunuzu yapın, eğlendiğiniz aktivitelere gitmeye çalışın, iş yaşamıyla ilgili sizi zorlamayacak planlar yapın, riskli kararlar almaktan uzak durun, pozitif düşünmeye çalışıp durumunuzla ilgili iş çevrenizdeki gerekli kişilere bilgi verin. Böylece bu sıkıntılı dönemde dıştan gelen zorlamaları önleme imkanınız doğacaktır” diye konuştu.