İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Ayça Kaya, anne-babada kilo problemi varsa çocuğun kilo alma riskinin %95’lere çıktığını söylüyor.
Her ne kadar genetik geçiş çok ön planda olsa da ailenin yeme şeklinin ve içeriğinin çocuğu direkt etkilediğini ifade eden Dr. Kaya, "Nasıl ki yeme şekli ve içeriği ülkeler arası, yöreler arası farklı oluyorsa aileler arasında bile yenilen yiyecekler ve tercihler farklı oluyor. Yemek, evde , aileden etkilenerek öğrenilen bir davranış haline geliyor. Mesela evde anne sürekli kekler, kurabiyeler, börekler pişiriyorsa ev halkı da o yiyecekleri sürekli yediği için kilo problemi oluşmaya başlıyor. Bu nedenle çocukta kilo problemi varsa, anneleri mutfakta reform yapmaya davet ediyorum" diyor.
ANNELERİN BAŞININ TATLI BELASI: BUGÜN NE PİŞİRSEM?
‘Bugün ne pişirsem’ sorusunun bir çok annenin sürekli düşündüğü ve yorulduğu sorulardan biri olduğunu söyleyen Kaya, en kötü alışkanlığın karbonhidrattan çok yoğun menüler oluşturmak olduğuna dikkat çekiyor.
Geleneksel yeme şeklimizin belki de en büyük yanlışının karbonhidrat ağırlık beslenme olduğunu ifade eden Kaya, karbonhidrat oranı yüksek yemekleri; pilav, makarna, börek, patates, erişte, çorba, kek, kurabiye ve tatlılar olarak sıralıyor.
BİR ÖĞÜNDE SADECE BİR KARBONHİDRAT OLMALI
Dr. Kaya, yanlış bir akşam yemeği menüsü örneğini paylaşıyor ve şöyle konuşuyor: "Fırında patatesli köfte, yanına pilav, önden bir mercimek çorbası, yanına ekmek ve üzerine sütlaç… Hiç yabancı gelmiyor değil mi? Bu menüye baktığımızda patates, pilav, ekmek ve tatlı hepsi karbonhidrat. Günlük yeme planı yaparken ilk yapılması gereken ise karbonhidrat miktarının azaltılıp sebze ile desteklenmesidir. Mesela aynı menüyü şu şekilde yaparsak; fırında patatesli köfte, yeşil salata, közlenmiş kırmızı biber ve cacık daha sağlıklı ve daha besleyici olacaktır. O zaman biz ilk mutfak reformumuzu aynı öğüne bir karbonhidrattan fazla koymamaya dikkat ederek yapalım. Yiyecek çeşitliliğini sebzeden yana yapalım."
ÇOCUĞUNUZ KİLOLUYSA BUNLARA DİKKAT
"Eğer çocuğunuzda kilo problemi varsa en çok aklınızda olması gereken slogan ‘çocuğumu kötü yemekten korumalıyım' olmalıdır" diyen Dr. Kaya, özellikle çocukların kötü beslenme tehdidi altında olduğunu söylüyor, ve ailelere şu önerilerde bulunuyor:
"YÜKSEK KALORİLİ GIDALARI EVDE PİŞİRMEYİN"
"Gerçekten şöyle bir etrafınıza baktığınızda her yer yeme tuzakları ile dolu.
Çocuğunuza ‘sen şişmansın o pastayı yeme’ demektense çocuğunuzun o pastayı görmemesi için önlem almalısınız. Çok sevilen o pastanenin önünden geçmemek, zararlı olduğunu bildiğiniz yiyecekleri (cips, çikolata, şekerli ve gazlı meyve suları) eve sokmamak ve yüksek kalorili yemekleri (kızartmalar, hamur işleri, tatlılar) evde pişirmemek gibi.
Her ne kadar genetik geçiş çok ön planda olsa da ailenin yeme şeklinin ve içeriğinin çocuğu direkt etkilediğini ifade eden Dr. Kaya, "Nasıl ki yeme şekli ve içeriği ülkeler arası, yöreler arası farklı oluyorsa aileler arasında bile yenilen yiyecekler ve tercihler farklı oluyor. Yemek, evde , aileden etkilenerek öğrenilen bir davranış haline geliyor. Mesela evde anne sürekli kekler, kurabiyeler, börekler pişiriyorsa ev halkı da o yiyecekleri sürekli yediği için kilo problemi oluşmaya başlıyor. Bu nedenle çocukta kilo problemi varsa, anneleri mutfakta reform yapmaya davet ediyorum" diyor.
ANNELERİN BAŞININ TATLI BELASI: BUGÜN NE PİŞİRSEM?
‘Bugün ne pişirsem’ sorusunun bir çok annenin sürekli düşündüğü ve yorulduğu sorulardan biri olduğunu söyleyen Kaya, en kötü alışkanlığın karbonhidrattan çok yoğun menüler oluşturmak olduğuna dikkat çekiyor.
Geleneksel yeme şeklimizin belki de en büyük yanlışının karbonhidrat ağırlık beslenme olduğunu ifade eden Kaya, karbonhidrat oranı yüksek yemekleri; pilav, makarna, börek, patates, erişte, çorba, kek, kurabiye ve tatlılar olarak sıralıyor.
BİR ÖĞÜNDE SADECE BİR KARBONHİDRAT OLMALI
Dr. Kaya, yanlış bir akşam yemeği menüsü örneğini paylaşıyor ve şöyle konuşuyor: "Fırında patatesli köfte, yanına pilav, önden bir mercimek çorbası, yanına ekmek ve üzerine sütlaç… Hiç yabancı gelmiyor değil mi? Bu menüye baktığımızda patates, pilav, ekmek ve tatlı hepsi karbonhidrat. Günlük yeme planı yaparken ilk yapılması gereken ise karbonhidrat miktarının azaltılıp sebze ile desteklenmesidir. Mesela aynı menüyü şu şekilde yaparsak; fırında patatesli köfte, yeşil salata, közlenmiş kırmızı biber ve cacık daha sağlıklı ve daha besleyici olacaktır. O zaman biz ilk mutfak reformumuzu aynı öğüne bir karbonhidrattan fazla koymamaya dikkat ederek yapalım. Yiyecek çeşitliliğini sebzeden yana yapalım."
ÇOCUĞUNUZ KİLOLUYSA BUNLARA DİKKAT
"Eğer çocuğunuzda kilo problemi varsa en çok aklınızda olması gereken slogan ‘çocuğumu kötü yemekten korumalıyım' olmalıdır" diyen Dr. Kaya, özellikle çocukların kötü beslenme tehdidi altında olduğunu söylüyor, ve ailelere şu önerilerde bulunuyor:
"YÜKSEK KALORİLİ GIDALARI EVDE PİŞİRMEYİN"
"Gerçekten şöyle bir etrafınıza baktığınızda her yer yeme tuzakları ile dolu.
Çocuğunuza ‘sen şişmansın o pastayı yeme’ demektense çocuğunuzun o pastayı görmemesi için önlem almalısınız. Çok sevilen o pastanenin önünden geçmemek, zararlı olduğunu bildiğiniz yiyecekleri (cips, çikolata, şekerli ve gazlı meyve suları) eve sokmamak ve yüksek kalorili yemekleri (kızartmalar, hamur işleri, tatlılar) evde pişirmemek gibi.
"YİYECEKLE ÇOCUĞUN ARASINA BİR ARACI KOYUN"
Çocuğunuzu aynı zamanda mümkün olduğu kadar ‘elde yenen yiyeceklerden' uzak tutun. Çünkü elde yenen yiyeceklerde porsiyon kontrolü yapmak daha zordur ve daha çok iştah açıcı (simit, dürüm, cips, çikolata, kurabiye, bisküvi gibi) yiyeceklerdir. Çocuğunuzun yiyeceği yiyeceklerle arasına bir aracı koyun, çatal-bıçak gibi.
"TABAĞINI BİTİR DİYE ISRARCI OLMAYIN"
Çocuğa yemeğini bitirmesi konusunda ısrar etmeyin ve çocuk acıkıp sizden bir şey istemedikçe siz de yemesi yönünde teklifte bulunmayın."
Çocuğunuzu aynı zamanda mümkün olduğu kadar ‘elde yenen yiyeceklerden' uzak tutun. Çünkü elde yenen yiyeceklerde porsiyon kontrolü yapmak daha zordur ve daha çok iştah açıcı (simit, dürüm, cips, çikolata, kurabiye, bisküvi gibi) yiyeceklerdir. Çocuğunuzun yiyeceği yiyeceklerle arasına bir aracı koyun, çatal-bıçak gibi.
"TABAĞINI BİTİR DİYE ISRARCI OLMAYIN"
Çocuğa yemeğini bitirmesi konusunda ısrar etmeyin ve çocuk acıkıp sizden bir şey istemedikçe siz de yemesi yönünde teklifte bulunmayın."