Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği ve Alman Sosyal ve Bilimsel Cinsellik Araştırmaları Derneği tarafından organize edilen Uluslararası Cinsel Sağlık Kongresinin açılışında konuşan kongre başkanı Dr. Geral Weeks, bazılarının cinsel terapinin çok küçük bir alan olduğunu, bu nedenle aile ve evlilik terapisi ile psikolojinin genel alanları içerisinde ele alınması gerektiğini söylediklerini ifade etti.
Aynı şekilde cinsellik terapisinin bir bilim alanı olarak önemini kaybedeceği, bir başka alan tarafından yutulacağı yönünde makaleler yazıldığını anlatan Weeks, "Hayır, bu olmayacak. Birçok öğrenci artık cinsellikle ilgili rahat konuşuyor" dedi.
Cinsellik hakkında rahat konuşabildiklerini dile getiren Weeks, başka terapistlerin bu konuda pek rahat olmadıklarını savundu. Kendilerinin ve müşterilerinin cinselliği konusunda rahat davranabildiklerini anlatan Weeks, şöyle konuştu: "Cinsel davranış konusunda yargılayıcı değiliz. İnsanları peşin hükümle yargılamıyoruz. Terapistler olarak cinsel davranışın uzun bir süreci kapsadığını, çok büyük bir yelpazede davranış bütünü olduğunu görüyoruz. Birçok insan, 'Ben şunu yapıyorum, bunun anormal olması lazım' ön yargısıyla geliyor. Bizim yapacağımız, anormal olduğunu düşündüklerinin normal olduğunu gösterebilmektir. Bazı hastalarımız, 'Bu sorunla karşılaşan ilk çift biziz' diye geliyor ama ben onları, 'Hayır, sizin gibi yüzlerce çift gördüm' diyerek rahatlatıyorum. Çiftlere sorunlarını anlama ve bunları nasıl aşabileceklerini anlatabiliyoruz. Böylelikle çiftin sorunlarının üstesinden gelme yolunu açıyoruz."
"Cinselliğin ifade ediliş, yansıtılış biçimini daha iyi bir iletişim aracı haline, birbirini destekleyici bir yapı haline getiriyoruz" diyen Weeks, şöyle devam etti: "Cinselliğin derin duygusal noktasını gözardı etmiyoruz. Cinsellik tartışılırken arkamıza bakmadan kaçmamalıyız. Terapistler olarak cinsellikle ilgili sohbetleri kesemeyiz veya bir başka terapistin yaptığı gibi bir ilaç verip yarayı kolayca kapatamayız. 'Şunu yap her şey düzelir' diyemeyiz. İnsanlara cinselliğin sadece fiziksel bir faaliyet değil, bundan daha fazlası, çiftleri birbirine bağlayıcı önemli bir bağ olduğunu bildirmemiz gerekir."
"BAŞLI BAŞINA ÇOK ÖNEMLİ BİR ŞEYDİR"
Alman Sosyal ve Bilimsel Cinsellik Araştırmaları Derneği Başkanı Dr. Jakob Pastötter de eski dinlerde cinselliğin çok önemli olduğunu söyledi. Eski dinlere inanan insanların cinselliğin öneminin farkına vardıklarını ifade eden Pastötter, "Küçük Asya dediğimiz Anadolu toprakları, yani bugünün Türkiye'si 2 bin yıl önce bu düşüncelerin yatağıydı. Şimdi, aynı şeyi çok daha bilimsel şekilde canlandırmak üzere tekrar Türkiye'deyiz" dedi.
Cinsel terapinin toplumda değeri bulunduğunun altını çizen Pastötter, şunları kaydetti: "Cinsel terapi, bir başka terapi alanının küçük eki değildir. Çift terapisinin bir parçası değildir. Başlı başına çok önemli bir şeydir. Birçok çift, terapiye sorunlarını çözme ümidiyle gitmiyor. Çünkü insanlar sorunun kendileriyle değil, partnerleriyle ilgili olduğu algısına kapılıyor. Oysa ancak kendinize ulaşabilirseniz, diğer kişilere ulaşırsınız. Bu nedenle cinsel terapi insanlara açılabilmenin bir yoludur."
Aynı şekilde cinsellik terapisinin bir bilim alanı olarak önemini kaybedeceği, bir başka alan tarafından yutulacağı yönünde makaleler yazıldığını anlatan Weeks, "Hayır, bu olmayacak. Birçok öğrenci artık cinsellikle ilgili rahat konuşuyor" dedi.
Cinsellik hakkında rahat konuşabildiklerini dile getiren Weeks, başka terapistlerin bu konuda pek rahat olmadıklarını savundu. Kendilerinin ve müşterilerinin cinselliği konusunda rahat davranabildiklerini anlatan Weeks, şöyle konuştu: "Cinsel davranış konusunda yargılayıcı değiliz. İnsanları peşin hükümle yargılamıyoruz. Terapistler olarak cinsel davranışın uzun bir süreci kapsadığını, çok büyük bir yelpazede davranış bütünü olduğunu görüyoruz. Birçok insan, 'Ben şunu yapıyorum, bunun anormal olması lazım' ön yargısıyla geliyor. Bizim yapacağımız, anormal olduğunu düşündüklerinin normal olduğunu gösterebilmektir. Bazı hastalarımız, 'Bu sorunla karşılaşan ilk çift biziz' diye geliyor ama ben onları, 'Hayır, sizin gibi yüzlerce çift gördüm' diyerek rahatlatıyorum. Çiftlere sorunlarını anlama ve bunları nasıl aşabileceklerini anlatabiliyoruz. Böylelikle çiftin sorunlarının üstesinden gelme yolunu açıyoruz."
"Cinselliğin ifade ediliş, yansıtılış biçimini daha iyi bir iletişim aracı haline, birbirini destekleyici bir yapı haline getiriyoruz" diyen Weeks, şöyle devam etti: "Cinselliğin derin duygusal noktasını gözardı etmiyoruz. Cinsellik tartışılırken arkamıza bakmadan kaçmamalıyız. Terapistler olarak cinsellikle ilgili sohbetleri kesemeyiz veya bir başka terapistin yaptığı gibi bir ilaç verip yarayı kolayca kapatamayız. 'Şunu yap her şey düzelir' diyemeyiz. İnsanlara cinselliğin sadece fiziksel bir faaliyet değil, bundan daha fazlası, çiftleri birbirine bağlayıcı önemli bir bağ olduğunu bildirmemiz gerekir."
"BAŞLI BAŞINA ÇOK ÖNEMLİ BİR ŞEYDİR"
Alman Sosyal ve Bilimsel Cinsellik Araştırmaları Derneği Başkanı Dr. Jakob Pastötter de eski dinlerde cinselliğin çok önemli olduğunu söyledi. Eski dinlere inanan insanların cinselliğin öneminin farkına vardıklarını ifade eden Pastötter, "Küçük Asya dediğimiz Anadolu toprakları, yani bugünün Türkiye'si 2 bin yıl önce bu düşüncelerin yatağıydı. Şimdi, aynı şeyi çok daha bilimsel şekilde canlandırmak üzere tekrar Türkiye'deyiz" dedi.
Cinsel terapinin toplumda değeri bulunduğunun altını çizen Pastötter, şunları kaydetti: "Cinsel terapi, bir başka terapi alanının küçük eki değildir. Çift terapisinin bir parçası değildir. Başlı başına çok önemli bir şeydir. Birçok çift, terapiye sorunlarını çözme ümidiyle gitmiyor. Çünkü insanlar sorunun kendileriyle değil, partnerleriyle ilgili olduğu algısına kapılıyor. Oysa ancak kendinize ulaşabilirseniz, diğer kişilere ulaşırsınız. Bu nedenle cinsel terapi insanlara açılabilmenin bir yoludur."