İlişkili Haberler
Kadınların hayatını kâbusa çeviren ve ana etkeni HPV (Human papilloma virüs ) olan genital siğillerin son yıllarda daha fazla yaygınlaşmaya başladığını belirten
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Cem Turan, genital siğillerin erkeklerde de görülebildiğini ancak en çok kadınları etkilediğini söyledi.
Genital siğil en çok HPV 6 ve HPV 11 ile ortaya çıktığını söyleyen Prof. Turan, "Ancak daha da problemli olan ve HPV 16, 18 ile başlayan yüksek riskli HPV tipleri hiç siğil yapmadan da rahim ağzı yani servikste hastalığa neden olabiliyor. Hastalık enfekte kişiyle teması takiben 3 hafta ile 8 ay sonra görülüyor. HPV virüsü kişilere bulaştıktan sonra vücutta gizli kalabildiği için siğiller hemen çıkmıyor ve geç fark ediliyor. Sıcak ve nemli bölge genital siğillerin oluşumu için daha elverişli bölgelerdir" dedi.
PENİS VE RAHİM AĞZI KANSERİNE YOL AÇABİLİR
Siğillerin erkeklerde genellikle penis ve kasık, kadınlarda ise vajina içi ve vulva denilen dış genital bölgede görüldüğünü anlatan Turan, şunları söyledi:
"Ayrıca her iki cinste anüs çevresinde gözlenebiliyor. Genital siğillerin çapları 1-2 mm'den 5-6 cm'e kadar sayıları ise birkaç taneden birkaç yüze kadar değişebiliyor. Yumuşak, nemli, deri renginde veya kahverengi olarak gözlenen siğiller lezyonlar kümeler halinde yayılma eğilimi gösteriyor. Çoğu kez et beni sanılan genital siğiller belirgin bir şikayet oluşturmadıklarından dolayı geç fark ediliyor" bilgisini verdi.
Genital siğillerin zamanında tedavi edilmemesi durumunda kansere dönüşebildiğine vurgu yapan Turan, "Özellikle kadınlarda serviks yani rahim ağzı Prekanseröz Lezyonlar (CIN) (kanser öncüsü lezyonlar) ve serviks kanseri (rahim boynu veya ağzı kanseri) ve sünnetsiz erkeklerde ise penis kanseri yapabiliyor. Bu yüzden tüm genital HPV infeksiyonları tedavi ve takip gerektiriyor" uyarısında bulundu.
Genital siğillerin tedavisi ve takibi konusunda kadınların belli periyotlarda mutlaka PapSmear testi (Rahim ağzı kanser tarama testi), erkeklerin de belirli aralıklarla kontrol yaptırması gerektiğini söyleyen Turan, şöyle konuştu:
"Kondilom olan hastalarda diğer cinsel yolla bulaşan hastalıkların olup olmadığının araştırılması sağlıklı tedavi süreci açısından önemli. Tedavi sonrası hastalığın tekrar etme olasılığı olsa da bu zaman içerisinde azalıyor. Bu yüzden tedavi sonrası düzenli kontrol önem taşıyor. Genital siğillerin tekrar ettiği hastalarda gözle görülemeyen HPV'li alanların tespiti için kolposkopi ile için yüzde 5 asetik asit testi yapılıyor ve gerekirse biopsi yani parça alınıyor. Test sonrası beyazlayan alanlar tedavi ediliyor."
Prof. Turan, tedavide yakma, dondurma gibi yöntemlerin kullanıldığını sözlerine ekledi.