İlişkili Haberler
Laboratuvar ve hayvan deneylerinin ardından insan üzerindeki çalışmalarda da olumlu sonuçlar alınan melanom hücrelerini deri üzerinden tespit edebilen sistemde, lazer ışınları derinin dışından uygulanarak kandaki kanser hücreleri ısıtılıyor.
Bu sayede sistemle, koyu pigmentli melanin taşıyan melanom hücreleri hedef alınarak, kanserli hücrelerin tespit edilmesine olanak sağlanıyor.
İnsan üzerindeki araştırmaları 19 sağlıklı birey ile 28 melanom hastasının katılımıyla gerçekleştirilen sistemle, 27 hastada kanda dolaşan melanom hücreleri tespit edilebildi.
Sonuçları "Science Translational Medicine" dergisinde yayımlanan çalışmaya ilişkin soruları yanıtlayan Arkansas Üniversitesi Tıp Fakültesi Kanser Enstitüsü Araştırma Görevlisi Mustafa Sarımollaoğlu, 2003'te doktora eğitimi için Amerika'ya gittiğini, 2009'da da projeyi yürüten gruba dahil olduğunu söyledi.
Analog yöntemle çalışan sistemi elektronik ve bilgisayar geçmişiyle daha hızlı hale getirmek için araştırmalar yaptığını ve ekibe bu yönde katkı sunduğunu dile getiren Sarımollaoğlu, sistemin insan üzerindeki klinik deneylerinin gerçekleştirildiğini ve sonuçlarının yayımlandığını ifade ederek şunları söyledi:
"Burada modüle edilmiş lazer dalgalarıyla hücreleri uyardığımızda hücreler ısınıp genleşerek bir ses dalgası oluşturuyor. Belli koşullar altında ve dedektörlerle bu dalgaları tespit ederek ortamdaki diğer hücrelerden ayırt edebiliyoruz. İlk uygulama olarak da melanom kanserini seçtik. Çünkü bu hücreler doğal olarak kendiliğinden koyu renkli oldukları için hiçbir ilaç enjekte etmeden, vücut içinden kan almadan bunları tespit edebiliyoruz. Potansiyeli olan önemli bir gelişme."
"SİSTEMLE EMBOLİ VE PIHTILARI DA BELİRLEYEBİLİYORUZ"
Çalışmanın amacına ilişkin bilgi veren Sarımollaoğlu, "Temel amaç, kan içinde akan hücrelerden farklı bir optik yapıda eleman varsa onu fark edip tespit edebilmek. Sistemle, melanomun haricinde herhangi bir kanser hücresi de doğru şekilde işaretlenirse onlar da tespit edilebiliyor" dedi.
Sarımollaoğlu, fareler üzerinde altın nano parçacıklar kullanarak çok kolay şekilde meme kanseri hücrelerini hedefleyip tespit edebildiklerini dile getirerek, "Onun haricinde diğer kan hastalıkları, sıtma ya da orak hücreli anemiyi ayrıca bu sistemle emboli ve pıhtıları da belirleyebiliyoruz. Bunların da ölümcül hastalıklar ve cerrahi müdahaleler sırasında tespit edilebiliyor olması, buna göre önlem alınması hastanın hayatı açısından gayet önemli" değerlendirmesinde bulundu.
Mustafa Sarımollaoğlu, çalışmada kullanılan cihazın normal yöntemlere göre bin kat daha hassas olduğunu aktararak, sözlerini şöyle tamamladı:
"Kan testinde aldığımız sınırlı numunenin içinde melanom hücresinin olmama ihtimali çok yüksek. Onu tespit edemeyebiliyoruz ama bu potansiyelin olmadığı anlamına gelmeyecek. Ama bu yöntemle vücut dışından bir saatte yaklaşık bir litre kanı test edebiliyoruz ve olası hücreleri de tespit etme ihtimalimiz çok yükseliyor. Şu an için hedefimiz tanı yöntemi olması. Aynı zamanda hayvanlar üzerinde gözlemlediğimiz bir olgu var, bu sistem ileride tedaviye dönük de olabilir. Çünkü bu hücreleri tespit ederken biraz daha fazla enerji kullanarak onları yok etmemiz de mümkün olabilir. Bunu gözlemledik ama henüz insanlar üzerinde denemek için çok erken. Ayrıca, kişiye ilaç tedavisi yapıyorsanız çok sık aralıklarla ilacın işe yarayıp yaramadığını kandaki hücreleri bu yöntemle sayarak tespit edebilirsiniz. Ona göre de doz ayarlaması yapabilirsiniz. Umuyoruz ki birkaç sene içinde sonuçlarını görebiliriz."
VİDEO: YAPAY ZEKA CİLT KANSERİNİ İNSANDAN DAHA İSABETLİ TEŞHİS ETTİ (29.05.2018)
Bu sayede sistemle, koyu pigmentli melanin taşıyan melanom hücreleri hedef alınarak, kanserli hücrelerin tespit edilmesine olanak sağlanıyor.
İnsan üzerindeki araştırmaları 19 sağlıklı birey ile 28 melanom hastasının katılımıyla gerçekleştirilen sistemle, 27 hastada kanda dolaşan melanom hücreleri tespit edilebildi.
Sonuçları "Science Translational Medicine" dergisinde yayımlanan çalışmaya ilişkin soruları yanıtlayan Arkansas Üniversitesi Tıp Fakültesi Kanser Enstitüsü Araştırma Görevlisi Mustafa Sarımollaoğlu, 2003'te doktora eğitimi için Amerika'ya gittiğini, 2009'da da projeyi yürüten gruba dahil olduğunu söyledi.
Analog yöntemle çalışan sistemi elektronik ve bilgisayar geçmişiyle daha hızlı hale getirmek için araştırmalar yaptığını ve ekibe bu yönde katkı sunduğunu dile getiren Sarımollaoğlu, sistemin insan üzerindeki klinik deneylerinin gerçekleştirildiğini ve sonuçlarının yayımlandığını ifade ederek şunları söyledi:
"Burada modüle edilmiş lazer dalgalarıyla hücreleri uyardığımızda hücreler ısınıp genleşerek bir ses dalgası oluşturuyor. Belli koşullar altında ve dedektörlerle bu dalgaları tespit ederek ortamdaki diğer hücrelerden ayırt edebiliyoruz. İlk uygulama olarak da melanom kanserini seçtik. Çünkü bu hücreler doğal olarak kendiliğinden koyu renkli oldukları için hiçbir ilaç enjekte etmeden, vücut içinden kan almadan bunları tespit edebiliyoruz. Potansiyeli olan önemli bir gelişme."
"SİSTEMLE EMBOLİ VE PIHTILARI DA BELİRLEYEBİLİYORUZ"
Çalışmanın amacına ilişkin bilgi veren Sarımollaoğlu, "Temel amaç, kan içinde akan hücrelerden farklı bir optik yapıda eleman varsa onu fark edip tespit edebilmek. Sistemle, melanomun haricinde herhangi bir kanser hücresi de doğru şekilde işaretlenirse onlar da tespit edilebiliyor" dedi.
Sarımollaoğlu, fareler üzerinde altın nano parçacıklar kullanarak çok kolay şekilde meme kanseri hücrelerini hedefleyip tespit edebildiklerini dile getirerek, "Onun haricinde diğer kan hastalıkları, sıtma ya da orak hücreli anemiyi ayrıca bu sistemle emboli ve pıhtıları da belirleyebiliyoruz. Bunların da ölümcül hastalıklar ve cerrahi müdahaleler sırasında tespit edilebiliyor olması, buna göre önlem alınması hastanın hayatı açısından gayet önemli" değerlendirmesinde bulundu.
Mustafa Sarımollaoğlu, çalışmada kullanılan cihazın normal yöntemlere göre bin kat daha hassas olduğunu aktararak, sözlerini şöyle tamamladı:
"Kan testinde aldığımız sınırlı numunenin içinde melanom hücresinin olmama ihtimali çok yüksek. Onu tespit edemeyebiliyoruz ama bu potansiyelin olmadığı anlamına gelmeyecek. Ama bu yöntemle vücut dışından bir saatte yaklaşık bir litre kanı test edebiliyoruz ve olası hücreleri de tespit etme ihtimalimiz çok yükseliyor. Şu an için hedefimiz tanı yöntemi olması. Aynı zamanda hayvanlar üzerinde gözlemlediğimiz bir olgu var, bu sistem ileride tedaviye dönük de olabilir. Çünkü bu hücreleri tespit ederken biraz daha fazla enerji kullanarak onları yok etmemiz de mümkün olabilir. Bunu gözlemledik ama henüz insanlar üzerinde denemek için çok erken. Ayrıca, kişiye ilaç tedavisi yapıyorsanız çok sık aralıklarla ilacın işe yarayıp yaramadığını kandaki hücreleri bu yöntemle sayarak tespit edebilirsiniz. Ona göre de doz ayarlaması yapabilirsiniz. Umuyoruz ki birkaç sene içinde sonuçlarını görebiliriz."
VİDEO: YAPAY ZEKA CİLT KANSERİNİ İNSANDAN DAHA İSABETLİ TEŞHİS ETTİ (29.05.2018)