İSTANBUL - Besinlerin uygun ortamlarda saklanmaması, hazırlanırken hijyen kurallarına uyulmaması ve yeterli derecede pişirilmemesi besin zehirlenmelerine yol açıyor. Besin zehirlenmesinin bakteri, virus veya kimyasal toksinlerle kontamine olmuş, yani kirlenmiş veya temas etmiş besinlerin alınması ile gerçekleştiğini söyleyen Gastroenteroloji Uzmanı Dr. Emin Yekta Kişioğlu, besin zehirlenmeleri ile ilgili merak edilen sorulara şu yanıtları veriyor:
Besin zehirlenmesinin nedenleri nelerdir?
Besinler, temiz koşullarda ve uygun ortamlarda saklanmamaları, hazırlanmaları sırasında kişilerin ellerindeki mikropların bulaşması, yeterli derecede ısı ile pişirilmemeleri veya servis sırasındaki koşulların temiz olmamasından dolayı, mikroorganizmalar tarafından kontamine olurlar. Bu durumda tüketilen besinlerin içindeki mikroorganizmalar veya bazı besinlerdeki kimyasal toksinler, sindirim sisteminde çeşitli yollarla hasara yol açarak zehirlenmeyi oluştururlar.
Hangi besinler zehirlenmeye daha çok neden olur?
Hemen hemen temiz koşullarda bulunmayan her besin zehirlenmeye neden olabilir. Ancak en sık zehirlenme salata, et, yumurta, kümes hayvanları, süt ürünleri ve kontamine su ile olur.
Nasıl belirtiler gösterir?
Bulantı, kusma, ateş, karın ağrısı ve ishal görülen belirtilerdir. Nadiren de olsa, sindirim sistemi belirtileri olmaksızın felç, hafıza kaybı, baş ağrısı, hepatit, menenjit ve düşük görülebilir.
ilk müdahale nasıl olmalıdır?
Yukarıda saydığımız sindirim sistemi belirtileri olan hastalar öncelikle etraflarındaki kişilere de hastalığı bulaştırmamak için tuvalet ve el temizliklerine çok dikkat etmelidirler çünkü bu mikroorganizmaların çoğu dışkı yoluyla yayılabilir. Belirtiler görüldüğünde, bol sıvı ve su içilmelidir. Besin zehirlenmesi genellikle 2-3 gün içinde kendiliğinden düzelebilen bir durumdur. 2-3 gün içinde düzelme belirtisi yok ise mutlaka doktora başvurulmalı, doktora başvurmadan herhangi bir ilaç alınmamalıdır.
Doğurabileceği sonuçlar nelerdir?
Kusma ve ishal gibi sindirim sistemi belirtileri dışında, sinir sistemini de etkileyen besin zehirlenmesi türleri az da olsa vardır. Ayrıca Hepatit ve Üre’ye neden olabilen mikroorganizmalar bulunmaktadır. Bazen ishal, dizanteri şeklinde yani kanlı ve mukuslu olabilir. Çok şiddetli enfeksiyonlarda bağırsak delinmesine kadar gidebilecek komplikasyonlar gelişebilir.
BESİN ZEHİRLENMESİNDEN KORUNMAK İÇİN...
Yiyecek alırken;
Donmuş bile olsa pişmemiş besin ile yan yana olan pişmiş besinleri tüketmeyin.
Hasarlı hiç bir konserve besini almayın.
Buzdolabında olmayan hiçbir kırmızı ve beyaz eti almayın.
Saklarken;
Et ve balıkların diğer besinlerle temasını plastik kap veya ambalaj kullanarak önleyin.
Bozulabilecek besinlerin alındıktan sonra 1 saat içinde tekrar buzdolabına konması gerekir. Buzdolabı içi 0-4 derece, buzluk ise -18 derecede tutulmalıdır.
Beyaz ve kırmızı etler, 48 saat içinde pişirilmeyecek ise dondurulmalıdır.
Balıklar 48 saat buzdolabında saklanabilir. Yumurtaları buzdolabının kapağında (yeterli soğukluk olmayabilir) saklamayın.
Pişirilmiş yiyecekleri 2 saat içinde buzdolabına koyun.
Yemekleri ikinci kez yerken 74 derecede az ısıtın.
Hazırlarken;
Yemek hazırlamadan önce ve çiğ et, balık ve yumurta elledikten sonra mutlaka ellerinizi sabunla yıkayın.
Donmuş et veya balıkları oda sıcaklığı yerine buzdolabında veya mikrodalgada çözün.
Marine işlemini de oda sıcaklığı yerine buzdolabında yapın.
Çiğ et, balık ve yumurta ile temas eden mutfak gereçleri mutlaka çok iyi yıkanmalıdır.
Pişmiş ve pişmemiş yiyeceklerin birbirine temasını önleyin.
Taze sebze ve meyveyi çok iyi yıkayın.
Pişmemiş yumurta ile yiyecek hazırlamayın.
Pişirirken;
Mümkünse et termometresi kullanın, dana ve kuzu etini 63 derece, beyaz eti ise 77-82 derece iç sıcaklıkta pişirin.
Yumurtaları sarısı katılaşana kadar pişirin.
Servis yaparken;
Gıdaları oda sıcaklığında 2 saatten fazla, oda sıcaklığı 32 dereceden yüksek ise 1 saatten fazla bırakmayın.
Dışarıda yemek yerken yapılabilecek tek şey güvendiğiniz ve bildiğiniz restoranlara gitmektir.
Nasıl bir tedavi uygulanır?
Besin zehirlenmesi belirtileri çoğunlukla 2-3 gün içinde kendiliğinden geriler ve herhangi bir tedavi gerektirmez. Bu süre içinde bol miktarda su ve yağsız sıvı alınması, ishal ve kusma ile kaybedilen sıvının yerine konması için gereklidir. Kusma var ise bulantı önleyici ilaçlar kullanılabilir. Ancak çok şiddetli kusma ve çok fazla sıvı kaybı yapacak ishal varsa veya belirtilerde 2-3 gün içinde gerileme olmuyor ise doktora başvurmalıdır. O zaman destekleyici damardan sıvı tedavisi, zehirlenmenin nedeninin araştırılması ve gerekirse antibiyotik tedavisi gündeme gelebilir.
Yanlış tedavi yöntemleri nelerdir?
Bu konuda yapılan en sık hatalardan birisi ishali kesici ilaçların kullanılmasıdır. Bu durumda mikroorganizma veya toksinin bağırsaktan atılması gecikeceği için hastalığın hem seyri uzayabilir hem de şiddeti artabilir. İkinci sık görülen yanlış davranış ise hemen antibiyotik kullanılmasıdır. Bu yanlışlık ise çok ciddi böbrek yetmezliğine kadar gidebilecek komplikasyonların gelişmesinden, antibiyotiğe bağlı olabilecek bağırsak problemlerine kadar birçok ilave soruna yol açabilir.