İlişkili Haberler
Beslenme ve Diyet Uzmanı Buket Yavuz Koçoğlu, bahar aylarında vitamin ihtiyacının arttığını belirterek, bahar beslenmesi konusunda bazı tüyolar veriyor:
GÜNE SAĞLAM BİR KAHVALTI İLE BAŞLANMALI
Her mevsim olduğu gibi bahar aylarında da güne muhakkak kahvaltı ile başlanmalıdır. Sabah yapılacak sağlam bir kahvaltı vücut direncini korurken, metabolizma hızının düşmesine de engel olur. Ayrıca gün içerisinde özellikle ara öğünlerde küçük bir avuç kadar badem, fındık gibi meyveler tüketilmelidir. Yanı sıra haftada 2 defa balık, 1 kez de kuru baklagil tüketimi vücudun toparlanmasına katkı sağlayacaktır.
BOL SU TÜKETİLMELİ
Bahar aylarında da bol bol su tüketilmesi gerektiği bilinmelidir. Fakat yüksek sıcaklıkların yaşanmadığı mevsimlerde susuzluk hissi fark edilemediğinden su tüketimi unutulabiliyor. Hatta havaların bir sıcak bir soğuk seyrettiği bahar mevsiminde daha çok sıcak içeceklere rağbet edilebiliyor. Fakat bilinmelidir ki çay ve kahve tarzı içecekler, suyun yerini tutmamasının aksine vücuttan su atımına sebep oluyor. Bu da vücutta daha fazla su ihtiyacı oluşmasına zemin hazırlıyor. Eğer sıklıkla sıcak içecek tüketiliyorsa günde minimum 1,5 litre su içilmesi gerektiği unutulmamalıdır. Egzersiz programı uygulanıyorsa bu miktar daha da arttırılmalıdır.
VİTAMİN, PROTEİN VE DEMİR İÇEREN GIDALAR SOFRADAN EKSİK EDİLMEMELİ
Yavaşlayan ve güçlenmeye ihtiyaç duyan bağışıklık sistemi, maydanoz, biber, turunçgiller, soğan, kereviz ve brokoli gibi sebzeler ve çilek ve kivi gibi C vitamini içeren meyvelerle desteklenmelidir. Mevsim değişikliğiyle birlikte artan stresi azaltmak için ise B vitamini yönünden zengin yeşil yapraklı sebzeler, et ve süt ürünleri bahar aylarında sofralardan eksik edilmemelidir. Deniz ürünleri, tahıllar, yumurta, brokoli, lahana, mantar ve turp da iyi bir selenyum kaynağıdır.
KURU BAKLAGİL, YAĞLI TOHUMLAR VE POSALI MEYVELER ÖNEMLİ
Toplumumuzda sıkça tüketilen kuru baklagiller, iyi birer bitkisel protein kaynağı olmakla birlikte önemli oranda demir, çinko ve selenyum içerir. Fındık, badem, ceviz gibi yağlı tohumlar da magnezyum, selenyum ve çinko bakımından oldukça zengindir. Havuç ve balkabağı A vitamininin öncüsü beta karoten kaynağıdır. Sarımsak ve soğan ise antimikrobiyal ve antiviral içeriği ile halk arasında bilindiği gibi antibiyotik bir etkiye sahiptir. Ayrıca posa içeriği yüksek meyve ve sebzeler de sindirim mekanizmasının, dolayısıyla bağışıklık sisteminin korunmasında pay sahibidir.
Hareketsizliğe ve beslenmeye bağlı olarak oluşan bağırsak problemlerini en aza indirmek için beslenmede muhakkak probiyotik gıdalara yer açılmalıdır. Yoğurt, kefir, turşu önemli probiyotik kaynaklarındandır. Ayrıca probiyotikler bağışıklık sisteminin güçlendirilmesinde de büyük öneme sahiptir.
BİLİNÇSİZ VİTAMİN TAKVİYESİNE DİKKAT
Ekranlarda sürekli dönen reklamların etkisiyle kişiler, gereksiz vitamin ve mineral kullanımına yönelebiliyor. Fakat reklamlara aldanarak, bir doktora danışmadan ve vücut değerlerinde eksiklik olup olmadığına bakılmadan vitamin-mineral takviyesi almak doğru değildir. Unutulmamalıdır ki bu tabletler bilinçsiz kullanıldığında saç dökülmesi, bulantı hatta anemi gibi birçok rahatsızlığa yol açabilen yan etkilerin ortaya çıkmasını tetikleyebilir.
HAFTANIN 3 GÜNÜ EGZERSİZ YAPILMALI
Yaz mevsimine oranla diğer aylarda azalan fiziksel aktivite ve yemeklerin gece geç saatlerde yenmesi vücut ağırlığına artış olarak yansıyabiliyor. Bu artış da, mevsimsel depresyonu beraberinde getirebiliyor. Hem kilo artışını hem de depresyon belirtilerini ortadan kaldırabilmek için ise düzenli fiziksel aktivite gerekiyor. Bu nedenle haftanın en az 3 günü, 40 dakika süreli ve tempolu egzersizler yapılmalıdır. Böylece zihni boşaltma fırsatı bulunurken vücut ağırlığı da korunabilir.
ENERJİ İHTİYACI KARBONHİDRATLI YİYECEKLERE YÖNLENDİRMESİN
Mevsim değişikliğinde yeterli uyku alınmadığında, yorgunluk ve halsizlik sebebiyle konsantrasyon ve performans düşüklüğü yaşanabilir. Bu durumlarda genellikle gereken enerjiyi yiyeceklerle karşılama ihtiyacı duyulur. Kişiler de enerji kazanabilmek için karbonhidrattan zengin yiyeceklerin tüketimine yönelir. Dengeli beslenemeyen vücudun ise bağışıklık sistemi zayıflar. Bu nedenle bahar aylarında yeterli ve düzenli uyumaya ayrıca dikkat edilmelidir.
GÜNEŞ IŞINLARI DEĞERLENDİRİLMELİ
Bahar mevsiminde güneş yavaş yavaş sıcak yüzünü hissettirmeye başlar. İşte böyle günlerde yazın depolanan D vitamini seviyesini dengede tutabilmek için mutlaka güneşten faydalanılmalıdır. Yalnızca yüz ve kolların ön kısımlarının 15-20 dakika güneşlendirilmesi yeterli olacaktır.