Halk arasında ''çocuk bademcik ameliyatı olduğunda vücut savunmasız kalır'' şeklinde bir inanış olduğunu söyleyen ve ameliyatla çıkarılan bu dokunun yerini alacak başka dokuların bulunduğunu belirten Keçiören Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nden Prof. Dr. Murat Karaşen, ''Vatandaş bunu bilmiyor'' dedi.
Bu yöndeki görüşlerin doğru olmadığını, bademciğin ameliyatla alınması durumunda dil kökü, geniz eti ve diğer benzer özelliklere sahip dokuların bademcik görevi üstlenip çocuğu koruyacağını belirten Karaşen, ''Dolayısıyla çocuklar hiçbir zaman korumasız kalmıyor'' ifadelerini kullandı.
Bademciklerin ana görevini üç yaşa kadar yaptığını, bu yaştan sonra görevini yavaş yavaş bıraktığını ifade eden Karaşen, ''Biz hekimler, insanın dokusunu ameliyatla almayı birinci tercih olarak asla kullanmayız. Ameliyat kararında kar-zarar karşılaştırması yaparız. Zararı karından daha fazlaysa o dokuyu orada tutmak istemeyiz'' diye konuştu.
SIK ENFEKSİYON İŞLEVİNİ BİTİRİYOR
Bademcik ameliyatı kararının verilmesinden önce çocuğun üç ya da dört ayda bir enfeksiyon geçirip geçirmediğinin, bu sırada ateşlenip ateşlenmediğinin ve sık ilaç kullanıp kullanmadığının izlendiğini ifade eden Karaşen, aynı zamanda beslenmeye bağlı gelişiminde sorunların olup olmadığının kontrol edildiğini anlattı.
Karaşen, bademcik ameliyatlarının ''çocuğumun bademciği alındı ve daha çok hasta olmaya başladı'' görüşüyle hiç karşılaşmadığını ifade ederek, şu bilgileri verdi: ''Pek çok araştırmada, bademciğin yüzeyinde değil, asıl orta göbeğindeki mikropların hastalık yaptığı ortaya konmuştur. Bademcik dokusu sık enfeksiyondan sonra artık işlev göremez hale geliyor. Mikroplara yaşayabilecekleri, çoğalacakları uygun ortam haline dönüşüyor. Mikroplar orada tutunuyor, içinde yaşıyor. Vücudun direncinin düştüğü ilk anda veya ilk soğuk algınlığında enfeksiyona çeviriyor. Dolayısıyla sık enfeksiyon geçiren, sık ateşlenen, antibiyotik ve diğer ilaçları sık kullanan, okula devamsızlık yapan çocuklar, beslenemiyor, güçsüz düşüyor, gelişimleri yeterli olamıyor, işte bu durundaki çocukların bademciklerini tutmanın yanlış olduğunu ailelerin bilmesi gerekiyor.''
KÜÇÜLTME YÖNTEMİNE DE GİDİLİYOR
Prof. Dr. Karaşen, bademciklerin sık enfeksiyona neden olmadığı, ancak aşırı büyümesinden dolayı nefes almayı güçleştirdiği, uyku apnesi ve horlamaya neden olduğu durumlarda bademciğin tamamının alınmadığını da bildirdi. Bu durumda ''soğuk ablasyon'' teknolojisiyle dokuyu tıraşlayarak küçültme yöntemi yapıldığını kaydeden Karaşen, bu yöntemde bademcik dokusunun bir miktarının bırakıldığını sözlerine ekledi.
Bu yöndeki görüşlerin doğru olmadığını, bademciğin ameliyatla alınması durumunda dil kökü, geniz eti ve diğer benzer özelliklere sahip dokuların bademcik görevi üstlenip çocuğu koruyacağını belirten Karaşen, ''Dolayısıyla çocuklar hiçbir zaman korumasız kalmıyor'' ifadelerini kullandı.
Bademciklerin ana görevini üç yaşa kadar yaptığını, bu yaştan sonra görevini yavaş yavaş bıraktığını ifade eden Karaşen, ''Biz hekimler, insanın dokusunu ameliyatla almayı birinci tercih olarak asla kullanmayız. Ameliyat kararında kar-zarar karşılaştırması yaparız. Zararı karından daha fazlaysa o dokuyu orada tutmak istemeyiz'' diye konuştu.
SIK ENFEKSİYON İŞLEVİNİ BİTİRİYOR
Bademcik ameliyatı kararının verilmesinden önce çocuğun üç ya da dört ayda bir enfeksiyon geçirip geçirmediğinin, bu sırada ateşlenip ateşlenmediğinin ve sık ilaç kullanıp kullanmadığının izlendiğini ifade eden Karaşen, aynı zamanda beslenmeye bağlı gelişiminde sorunların olup olmadığının kontrol edildiğini anlattı.
Karaşen, bademcik ameliyatlarının ''çocuğumun bademciği alındı ve daha çok hasta olmaya başladı'' görüşüyle hiç karşılaşmadığını ifade ederek, şu bilgileri verdi: ''Pek çok araştırmada, bademciğin yüzeyinde değil, asıl orta göbeğindeki mikropların hastalık yaptığı ortaya konmuştur. Bademcik dokusu sık enfeksiyondan sonra artık işlev göremez hale geliyor. Mikroplara yaşayabilecekleri, çoğalacakları uygun ortam haline dönüşüyor. Mikroplar orada tutunuyor, içinde yaşıyor. Vücudun direncinin düştüğü ilk anda veya ilk soğuk algınlığında enfeksiyona çeviriyor. Dolayısıyla sık enfeksiyon geçiren, sık ateşlenen, antibiyotik ve diğer ilaçları sık kullanan, okula devamsızlık yapan çocuklar, beslenemiyor, güçsüz düşüyor, gelişimleri yeterli olamıyor, işte bu durundaki çocukların bademciklerini tutmanın yanlış olduğunu ailelerin bilmesi gerekiyor.''
KÜÇÜLTME YÖNTEMİNE DE GİDİLİYOR
Prof. Dr. Karaşen, bademciklerin sık enfeksiyona neden olmadığı, ancak aşırı büyümesinden dolayı nefes almayı güçleştirdiği, uyku apnesi ve horlamaya neden olduğu durumlarda bademciğin tamamının alınmadığını da bildirdi. Bu durumda ''soğuk ablasyon'' teknolojisiyle dokuyu tıraşlayarak küçültme yöntemi yapıldığını kaydeden Karaşen, bu yöntemde bademcik dokusunun bir miktarının bırakıldığını sözlerine ekledi.