Habertürk'ün haberine göre İzmir’den Aydın’ın Çine İlçesi’ne yük almaya giden kamyon şoförü Nuri Teke, aracının yüklenmesini beklerken fenalaştı. Kalp krizi geçirdiği belirlenen Teke, Aydın Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Hem yolda hem de hastaneye kaldırıldıktan sonra birçok kez kalp krizi geçiren Teke, aynı gün içinde iki defa ameliyat ve bir defa da anjiyo oldu. Ancak tüm müdahalelere rağmen kalp krizi atakları önlenemeyince Teke özel bir hastaneye sevk edildi.
Buradaki doktorlar, Türkiye genelinde birçok başka doktora da danışarak, hastanın ablasyon yöntemiyle tedavi şansı olduğunu ama bunun İzmir ve Denizli’de yapılabileceğini belirledi. Sürekli kalp krizi geçirmeye devam eden ve makineye bağlı olan Teke’nin Denizli’ye nakli için özel ambulans dizayn edildi. Ambulansa 2 saat pil ömürlü kalp-akciğer makinesi, balon cihazı ve vantilatör monte edildi.
POLİSLE ORTAK OPERASYON
Hastanın kaybedilmemesi için ambulansın 2 saat içerisinde Pamukkale Üniversitesi Hastanesi’ne ulaşması gerektiğinden, Aydın ve Denizli polisiyle irtibata geçildi. Bütün kavşaklarda polisin yolu açması sayesinde hasta Denizli’ye yetiştirildi. Teke’nin Aydın’dan itibaren tedavisini üstlenen ve kendisiyle birlikte Denizli’ye giden Kalp Damar Cerrahisi Uzmanı Opr. Dr. Mustafa Ünal ile Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Kardiyoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Harun Evrengür’ün katıldığı operasyonla Teke bir kez daha ameliyat edildi. Operasyondan yaklaşık 2 saat sonra da aynı ambulansla tekrar Aydın’a götürüldü.
‘İLK DEFA OLUYOR’
Opr. Dr. Ünal, hastanın kendilerine ilk getirildiğinde dakikada ortalama 70 defa atması gereken kalbinin nöbetler yüzünden 700 defa attığını, buna bağlı olarak kalp krizleri geçirdiğini söyledi. Ünal, “Hasta o 3 günlük sürede 250’nin üzerinde kalp krizi geçirdi. Bu krizlerin 150’den fazlasında duran kalbi yeniden çalıştırmayı başardık. Adeta 150 defa öldü ve yeniden dirildi. Şok cihazı ile müdahale edilmekten göğsünde yanıklar ve yaralar oluştu. Ama şimdi durumu iyi. Doktorluk hayatımda ilk defa böyle bir şey başıma geliyor. Biz elimizden geleni yaptık ama onun da yaşayacak ömrü varmış” dedi.
Giderek eski sağlığına kavuşan Nuri Teke ise yaşadıklarını “Şükrediyorum ki kalbim direksiyon başındayken durmamış. Başkalarının da canı yanabilirdi. Bir sürü şey yaşamışım fakat birçoğunu hatırlamıyorum. Yeniden doğmuş gibiyim. Doktorlarıma teşekkür ediyorum” sözleriyle anlattı.
UZMANLAR NE DİYOR?
‘KALP KRİZİ DEĞİL,ÖLÜMÜN BAŞLANGICIDIR’
Memorial Hastanesi Kalp Damar Cerrahisi Bölüm Başkanı Prof. Bingür Sönmez: “Bence o ataklar kalp krizi değil, fibrilasyondur. Çünkü kalp krizi kalbin tamamen tıkanması demektir, ya by-pass yapılır ya stent takılır. Fibrilasyonda ise kalbin atımı durur, kalp titreşim haline geçer, ölümün başlangıcıdır. Şok yapılınca hemen çalışır. Kalp durması sırasında hemen müdahale edildiği ve beyne yeteri kadar kan gitmesi sağlandığı için doktor arkadaşları kutlamak gerek. Çok nadir görülen bir durum.”
‘BELKİ DE TÜRKİYE’DE BİR İLK’
Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Hasan Güngör: “Bu çok ender görülen bir durum. Hele hastanın cihazlara bağlı olarak bir yerden bir yere taşınması belki de Türkiye’de ilktir. Sürekli kalp krizi geçiren bir hastayı nakletmeyi kimse göze alamaz. Doktor arkadaşlarımızın uyguladığı tedavi yönetimi 4. evre tedavi. Bu evrede yaşaması çok büyük bir şans. Günde 80-90 defa kalp krizi geçirmesi, 150 kez duran kalbinin çalıştırılması insan vücudunun dayanabileceği bir şey değil. Yaşıyorsa, vücudunun dirençli olmasından ziyade, doktorunun özverisi sayesinde.”
Buradaki doktorlar, Türkiye genelinde birçok başka doktora da danışarak, hastanın ablasyon yöntemiyle tedavi şansı olduğunu ama bunun İzmir ve Denizli’de yapılabileceğini belirledi. Sürekli kalp krizi geçirmeye devam eden ve makineye bağlı olan Teke’nin Denizli’ye nakli için özel ambulans dizayn edildi. Ambulansa 2 saat pil ömürlü kalp-akciğer makinesi, balon cihazı ve vantilatör monte edildi.
POLİSLE ORTAK OPERASYON
Hastanın kaybedilmemesi için ambulansın 2 saat içerisinde Pamukkale Üniversitesi Hastanesi’ne ulaşması gerektiğinden, Aydın ve Denizli polisiyle irtibata geçildi. Bütün kavşaklarda polisin yolu açması sayesinde hasta Denizli’ye yetiştirildi. Teke’nin Aydın’dan itibaren tedavisini üstlenen ve kendisiyle birlikte Denizli’ye giden Kalp Damar Cerrahisi Uzmanı Opr. Dr. Mustafa Ünal ile Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Kardiyoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Harun Evrengür’ün katıldığı operasyonla Teke bir kez daha ameliyat edildi. Operasyondan yaklaşık 2 saat sonra da aynı ambulansla tekrar Aydın’a götürüldü.
‘İLK DEFA OLUYOR’
Opr. Dr. Ünal, hastanın kendilerine ilk getirildiğinde dakikada ortalama 70 defa atması gereken kalbinin nöbetler yüzünden 700 defa attığını, buna bağlı olarak kalp krizleri geçirdiğini söyledi. Ünal, “Hasta o 3 günlük sürede 250’nin üzerinde kalp krizi geçirdi. Bu krizlerin 150’den fazlasında duran kalbi yeniden çalıştırmayı başardık. Adeta 150 defa öldü ve yeniden dirildi. Şok cihazı ile müdahale edilmekten göğsünde yanıklar ve yaralar oluştu. Ama şimdi durumu iyi. Doktorluk hayatımda ilk defa böyle bir şey başıma geliyor. Biz elimizden geleni yaptık ama onun da yaşayacak ömrü varmış” dedi.
Giderek eski sağlığına kavuşan Nuri Teke ise yaşadıklarını “Şükrediyorum ki kalbim direksiyon başındayken durmamış. Başkalarının da canı yanabilirdi. Bir sürü şey yaşamışım fakat birçoğunu hatırlamıyorum. Yeniden doğmuş gibiyim. Doktorlarıma teşekkür ediyorum” sözleriyle anlattı.
UZMANLAR NE DİYOR?
‘KALP KRİZİ DEĞİL,ÖLÜMÜN BAŞLANGICIDIR’
Memorial Hastanesi Kalp Damar Cerrahisi Bölüm Başkanı Prof. Bingür Sönmez: “Bence o ataklar kalp krizi değil, fibrilasyondur. Çünkü kalp krizi kalbin tamamen tıkanması demektir, ya by-pass yapılır ya stent takılır. Fibrilasyonda ise kalbin atımı durur, kalp titreşim haline geçer, ölümün başlangıcıdır. Şok yapılınca hemen çalışır. Kalp durması sırasında hemen müdahale edildiği ve beyne yeteri kadar kan gitmesi sağlandığı için doktor arkadaşları kutlamak gerek. Çok nadir görülen bir durum.”
‘BELKİ DE TÜRKİYE’DE BİR İLK’
Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Hasan Güngör: “Bu çok ender görülen bir durum. Hele hastanın cihazlara bağlı olarak bir yerden bir yere taşınması belki de Türkiye’de ilktir. Sürekli kalp krizi geçiren bir hastayı nakletmeyi kimse göze alamaz. Doktor arkadaşlarımızın uyguladığı tedavi yönetimi 4. evre tedavi. Bu evrede yaşaması çok büyük bir şans. Günde 80-90 defa kalp krizi geçirmesi, 150 kez duran kalbinin çalıştırılması insan vücudunun dayanabileceği bir şey değil. Yaşıyorsa, vücudunun dirençli olmasından ziyade, doktorunun özverisi sayesinde.”