Yollardaki fosil yakıt tüketen araçların dünyanın geleceği üzerindeki etkilerini ve daha yeşil yakıtlarla çalışan otomobillerin geleceğini tartışıyoruz, ama ya bu araçların üzerinde seyrettiği otoyollar, otobanlar ne olacak?
Asfalt, dünya çapında 110 milyon tona ulaşan yıllık talebiyle modern ekonomide çok büyük bir iş kolu. 20. yüzyıla kadar üretiminin çoğunluğunu, çürümüş bitkilerden yapılan doğal asfalt oluşturuyordu. Günümüzde çoğu asfalt ham petrolden rafine ediliyor. Şu anda yol inşaatından kaynaklanan emisyonlarda asfalt yüzde 28 ile en büyük payı oluşturuyor. En yakınında yüzde 18 ile beton var.
ISINMA ARTTIKÇA YOLLARIN KENDİSİ DE RİSK
Asfalttan kaynaklanan kirlilik, artan sıcaklıklar nedeniyle önümüzdeki yıllarda artabilir. Asfalt, aşırı sıcaklıklara maruz kaldığında atmosfere zararlı sera gazları (GHG) salıyor.
Diğer taraftan asfalt kaplı yüzeyler ve çatılar da risk. Sadece ABD şehirlerinde yüzeylerin sırasıyla yaklaşık yüzde 45'ini ve yüzde 20'sini (çatılar) oluşturuyor. Kanada ve ABD'deki müstakil müstakil evlerin yüzde 75'inin çatılarında asfalt kiremit var. Yollara benzer şekilde, asfalt zona birincil bileşen olarak çevreye özellikle zararlı bir yağ ihtiva ediyor. Zona ayrışmıyor veya biyolojik olarak parçalanmıyor. Yalnızca ABD her yıl yaklaşık 12 milyon ton asfalt zona yırtma atığı ve kurulum hurdası üretiyor, bunun yüzde 90'ından fazlası 20 milyon varil petrole eşdeğer ve çöp sahalarına dökülüyor.