Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Ordu Valisi İrfan Balkanlıoğlu'nu ziyareti sırasında yaptığı açıklamada, Mersin Şehir Hastanesi'nin açılışını dün vatandaşların büyük katılımıyla ve muhteşem bir törenle gerçekleştirdiklerini belirtti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım'ın açılışa teşrif ettiğini anımsatan Akdağ, "50 bini aşkın vatandaşımız miting meydanında toplandı. Mersin Şehir Hastanesi her türlü imkanıyla gerek hastalarımızın rahatlığı ve konforu açısından gerekse tıbbi açıdan yüksek teknolojik yaklaşımıyla gözleri kamaştıran bir eser oldu. Allah nasip ederse bütün Türkiye'de, özellikle büyükşehirlerimiz başta olmak üzere, şehir hastanelerini yapacağız ve bunları vatandaşlarımızın hizmetine sunacağız" diye konuştu.
Ordu'nun damadı olarak kentte mükemmel bir şehir hastanesi yapacaklarını anlatan Bakan Akdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yaptığımız her hastane sonrası hem tecrübemiz hem de mimari ve fonksiyonel açıdan teknik elamanların kabiliyeti artıyor. Dolayısıyla her yeni hastane yeni birtakım özellikleriyle kendini gösteriyor. Biz Ordu'ya Allah nasip ederse şaheser bir hastane yapacağız. Böylelikle üniversitemiz de çok kolay gelişecek. Projelerini çalışmaya başladık. Burada yapacağımız, Ordu Şehir Hastanesinin kamu özel ortaklığı ile yapılma fikri doğdu. Bunu Kalkınma Bakanlığı ile görüşüyoruz. Böylelikle hem hızlı hem de kaliteli hastaneler inşa edebiliyoruz. İnşallah bunun ardından Ordu'ya güzel bir ağız diş sağlığı merkezi de inşa edeceğiz."
"TÜRKİYE'DE HALEN DOKTOR SAYIMIZ İSTEDİĞİMİZ ORANA ULAŞMADI"
Akdağ, Ordu'da bazı ilçelerde doktor eksikliği yaşandığını, bunun da Türkiye'nin bir gerçeği olduğunu vurgulayarak, şu değerlendirmede bulundu:
"Türkiye'de halen doktor sayımız istediğimiz orana ulaşmadı. Bunun için 10 senedir mücadele veriyoruz. Daha öncesinde Türkiye'de çeşitli meslek örgütleri ve maalesef zaman zaman üniversiteler, YÖK, doktor sayısının artışına karşı çıkıyorlardı. Bunu ilk ortaya koyduğumuzda bize de büyük tepkiler oldu. 'Türkiye'de doktor sayısı yetersiz, bu sayıyı artırmalıyız.' diyen ilk Sağlık Bakanı benim. O zaman inanılmaz tepkiler aldım ama sonradan o tepkileri gösterenler de yanlışlarını anladılar. 2017 yılında Avrupa'nın, Dünya Sağlık Örgütü çatısı altındaki 53 ülke içinde doktor sayısı nüfusuna göre en az olan Türkiye ama doktor sayımız artıyor."
Geçmişte tıp fakültelerine yılda 4 bin, 4 bin 500 öğrenci alındığını, bu sayının günümüzde 12 bine ulaştığına dikkati çeken Akdağ, "Taktir ederseniz ki bir uzman doktorun yetişmesi 10 seneyi alıyor. Bu konuda biraz zamana ihtiyacımız var. Önümüzdeki 2-3 sene içinde doktor sayılarımız ve imkanlarımız daha da artacak. Elimizden geldiği kadar da doktorları her şehre adaletli ve dengeli dağıtmak hususunda imtina ediyoruz" ifadesini kullandı.
"DÜNYADA KANSER YAPAN VE KANSERE EN YAYGIN SEBEP OLAN SİGARADIR"
Bakan Akdağ, 4 Şubat Dünya Kanser Günü'ne de değinerek, "Kanserle ilgili çok şeyler söylenebilir. Bu konuda söyleyeceğimiz en önemli husus sigaradan kendimizi, ailemizi, çoluk çocuğumuzu ve toplumumuzu korumaktır. Bugün dünyada kanser yapan ve kansere en yaygın sebep olan, sigaradır. Özellikle erkeklerde sigara içme oranı yüksek olduğu için akciğer ve gırtlak kanseri ortaya çıkıyor. Bunların yanında mesane ve prostat kanseri gibi kanserlerde" dedi.
Artık sigaranın kesinkes kanser yapıcı etkisi olduğunun bilindiğini belirten Akdağ, "Şişmanlık, hareketsizlik ve alkol kanser yapan en önemli sebepler. Dolayısıyla kendimizi ve yakınlarımızı sigara ve alkolden korumalıyız. Mutlaka hareketli bir hayata dönmeli, beslenmemizi de doğru yapmalıyız. Özellikle çok sık kullanılan kızartmalar ve ateşe çok yakın pişirilen yemeklerden uzak durmalıyız" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım'ın açılışa teşrif ettiğini anımsatan Akdağ, "50 bini aşkın vatandaşımız miting meydanında toplandı. Mersin Şehir Hastanesi her türlü imkanıyla gerek hastalarımızın rahatlığı ve konforu açısından gerekse tıbbi açıdan yüksek teknolojik yaklaşımıyla gözleri kamaştıran bir eser oldu. Allah nasip ederse bütün Türkiye'de, özellikle büyükşehirlerimiz başta olmak üzere, şehir hastanelerini yapacağız ve bunları vatandaşlarımızın hizmetine sunacağız" diye konuştu.
Ordu'nun damadı olarak kentte mükemmel bir şehir hastanesi yapacaklarını anlatan Bakan Akdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yaptığımız her hastane sonrası hem tecrübemiz hem de mimari ve fonksiyonel açıdan teknik elamanların kabiliyeti artıyor. Dolayısıyla her yeni hastane yeni birtakım özellikleriyle kendini gösteriyor. Biz Ordu'ya Allah nasip ederse şaheser bir hastane yapacağız. Böylelikle üniversitemiz de çok kolay gelişecek. Projelerini çalışmaya başladık. Burada yapacağımız, Ordu Şehir Hastanesinin kamu özel ortaklığı ile yapılma fikri doğdu. Bunu Kalkınma Bakanlığı ile görüşüyoruz. Böylelikle hem hızlı hem de kaliteli hastaneler inşa edebiliyoruz. İnşallah bunun ardından Ordu'ya güzel bir ağız diş sağlığı merkezi de inşa edeceğiz."
"TÜRKİYE'DE HALEN DOKTOR SAYIMIZ İSTEDİĞİMİZ ORANA ULAŞMADI"
Akdağ, Ordu'da bazı ilçelerde doktor eksikliği yaşandığını, bunun da Türkiye'nin bir gerçeği olduğunu vurgulayarak, şu değerlendirmede bulundu:
"Türkiye'de halen doktor sayımız istediğimiz orana ulaşmadı. Bunun için 10 senedir mücadele veriyoruz. Daha öncesinde Türkiye'de çeşitli meslek örgütleri ve maalesef zaman zaman üniversiteler, YÖK, doktor sayısının artışına karşı çıkıyorlardı. Bunu ilk ortaya koyduğumuzda bize de büyük tepkiler oldu. 'Türkiye'de doktor sayısı yetersiz, bu sayıyı artırmalıyız.' diyen ilk Sağlık Bakanı benim. O zaman inanılmaz tepkiler aldım ama sonradan o tepkileri gösterenler de yanlışlarını anladılar. 2017 yılında Avrupa'nın, Dünya Sağlık Örgütü çatısı altındaki 53 ülke içinde doktor sayısı nüfusuna göre en az olan Türkiye ama doktor sayımız artıyor."
Geçmişte tıp fakültelerine yılda 4 bin, 4 bin 500 öğrenci alındığını, bu sayının günümüzde 12 bine ulaştığına dikkati çeken Akdağ, "Taktir ederseniz ki bir uzman doktorun yetişmesi 10 seneyi alıyor. Bu konuda biraz zamana ihtiyacımız var. Önümüzdeki 2-3 sene içinde doktor sayılarımız ve imkanlarımız daha da artacak. Elimizden geldiği kadar da doktorları her şehre adaletli ve dengeli dağıtmak hususunda imtina ediyoruz" ifadesini kullandı.
"DÜNYADA KANSER YAPAN VE KANSERE EN YAYGIN SEBEP OLAN SİGARADIR"
Bakan Akdağ, 4 Şubat Dünya Kanser Günü'ne de değinerek, "Kanserle ilgili çok şeyler söylenebilir. Bu konuda söyleyeceğimiz en önemli husus sigaradan kendimizi, ailemizi, çoluk çocuğumuzu ve toplumumuzu korumaktır. Bugün dünyada kanser yapan ve kansere en yaygın sebep olan, sigaradır. Özellikle erkeklerde sigara içme oranı yüksek olduğu için akciğer ve gırtlak kanseri ortaya çıkıyor. Bunların yanında mesane ve prostat kanseri gibi kanserlerde" dedi.
Artık sigaranın kesinkes kanser yapıcı etkisi olduğunun bilindiğini belirten Akdağ, "Şişmanlık, hareketsizlik ve alkol kanser yapan en önemli sebepler. Dolayısıyla kendimizi ve yakınlarımızı sigara ve alkolden korumalıyız. Mutlaka hareketli bir hayata dönmeli, beslenmemizi de doğru yapmalıyız. Özellikle çok sık kullanılan kızartmalar ve ateşe çok yakın pişirilen yemeklerden uzak durmalıyız" diye konuştu.