Avrupa'yı saran Corona virüs Türkiye'ye neden gelmedi?
Corona virüs başta sınır komşularımız olmak üzere dünyada yayılıyor. Türkiye'de ise henüz bir vakaya rastlanmadı. Ancak toplumda "Nasıl olur da hala Türkiye'ye gelmez?" sorusu ve "Aslında vaka var ama açıklanmıyor" düşüncesi hakim. Peki gerçek ne? Türkiye'de Covid-19 var mı, yok mu? Genlerimizin bu işte bir payı var mı?
Haberler ntv.com.tr 10.03.2020 - 08:31 Son Güncelleme : 10.03.2020 - 17:27
-
Türk Tabipleri Birliği Başkanı Prof. Dr. Sinan Adıyaman, aynı soru ve benzer endişelerle halktan binlerce telefon aldıklarını söylüyor.
Hürriyet gazetesinden Fulya Soybaş’ın haberinde görüşlerine yer verilen Adıyaman’ın yanıtı ise net: "Panik yapmayın. Konuyu yakından takip ediyoruz. Türkiye'de tanısı konulmuş corona virüs vakası şu an için yok."
Adıyaman, "Ama" diyerek ekliyor, “Türkiye'ye muhtemelen gelmiştir. Ancak bu virüsün semptomları sandığınız kadar ölümcül olmayabiliyor. Klasik belirtileri göstermeden de geçip gidebiliyor. Bu nedenle, 'Hastaneler karantina altında' gibi dedikodulara kulak asmayın. Vaka olsaydı, yayılmış olsaydı bu inanın ortaya çıkardı. Hastalar bir yerde toplanır, ona bağlı ölümler görülürdü. Hiçbir yerden bu duyumu almıyoruz. Maalesef bu söylentilere neden olan Sağlık Bakanlığı'na karşı güvensizlik, oysa ki yapılması gereken her şey yapılıyor" diyor. -
-
Covid-19'un üç-dört ay sonra grip gibi normalleşeceğinin altını çizen Adıyaman, "Gerçekten paniğe gerek yok. Zaten havalar ısınmaya başladı. Bu hastalık damlacık enfeksiyonuyla bulaştığı için insanlar birbirinden ayrı durmaya başladığı zaman salgın azalacaktır" dedi.
Adıyaman, korku ve endişe üzerinden fırsatçılık yapanlara karşı da İçişleri Bakanlığı'nı göreve davet ediyor, "Daha 1 ay önce kutusu 10 lira olan maskeler şu an 250 TL. Bu fırsatçılıktır. Önlenmelidir” diyor.
-
"BİLDİRİLMEK ZORUNDA"
Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği Başkanı Prof. Dr. Alpay Azap, ayrıca Sağlık Bakanlığı'nın kurduğu Corona virüs Bilim Kurulu üyesi. "Vaka var ama açıklanmıyor mu?” sorusuna. "Böyle bir endişe kesinlikle olmasın" diyerek başlıyor. Nedeni basit. Saklanması virüsün kontrol altına alınmasını güçleştirir. Azap "Corona virüs ülkemizde yok' demek elbette mümkün değil. Bu hastalık ilk başta hafif belirtilerle seyrediyor. Hatta gençlerde hiç ağırlaşmadığı için doktora başvurma ihtiyacı dahi hissedilmiyor. Bu nedenle gelmiş olabilir. Ancak 1500 vakaya test yapıldı. Ama hepsinde de negatif çıktı. Pozitif çıkan her vaka Dünya Sağlık Örgütü'ne bildirilmek zorunda" diyor.
-
-
"TEST KAPASİTESİ YETERLİ"
Azap, Sağlık Bakanlığı'nın test kapasitesini de arttırdığını belirterek, "Sadece Ankara'da değil, 10 gündür Erzurum'da da testler yapılmaya başlandı. Perşembeden bu yana İstanbul çalışmaya başladı. Bu hafta içerisinde de Adana ve Samsun başlayacak. Bu da olası bir vakayı erken yakalama ve müdahale etme yönünde elimizi kuwvetlendirecek. İlerleyen günlerde laboratuvar sayısı daha da arttırılabilir” dedi.
-
"TÜM TEDBİRLER ALINDI"
Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu ve Hacettepe Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Ateş Kara, "Türkiye, bu virüs meselesinde çok ciddi önlemler aldı. Buna emin olun. Buradaki tek handikabımız İran. Iran'ın teknik altyapısı bu tür hastalıklara tanı koymak için ne kadar gelişkin bilmiyoruz. Bize vakayı geç haber verdiler. Bu nedenle virüs Türkiye'ye girmiş olabilir mi? Evet, olabilir. Ama şu ana kadar tespit edilmiş, tanı konulmuş bir durum yok. Önlemler alındı mı? Evet, alınması gereken tüm önlemler alındı. Bakın, tüm veriler ortada. Daha hasta hastanenin kapısına geldiği an duyulur, bilinirdi. Bilim insanları olarak bunu niye saklayalım. Hastane verilerine bakın. Mevsimsel grip vakalarında bile bir artış kaydedilmiş değil. Bu nedenle müsterih olun" dedi.
-
-
“TÜRK GENİ İDDİASI ASILSIZ”
Gündemde, corona virüsün gen farkından dolayı Asya ırkını daha çok etkilediği, Türklerin ise hastalığa genlerinden dolayı bağışıklığı olduğu iddiası da var. "Aranan üstün gen Türklerde mi?” sorusuna Prof. Dr. Kara, "Keşke öyle bir şey mümkün olsa ama değil. Her virüsün hücreye girerken kullandığı bir kapı olmalı. Bu virüsün kullandığı kapı ise AC 2 denilen bir reseptör. Bu reseptör Türk genlerinde düşük. O nedenle virüs Türklere bulaşmaz gibi bir algı var. Ama yanlış. Fransa'da bir Türk vatandaşı öldü mesela. Keşke öyle bir özelliğimiz olsa ama yok. Genlere değil kişisel hijyeninize güvenin" dedi.
-
KORUNMAK İÇİN
Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nden enfeksiyon hastalıkları uzmanı Doç. Dr. Asuman İnan,
-Yurtdışına çıkmayın! Zorundasınız diyelim. Döndükten sonra ilk 14 günü evinizde geçirin.
-Eller her saat başı en az 20 saniye sabunla ovularak yıkanmalı.
-Sabun ve suyun olmadığı durumlarda alkol bazlı el dezenfektanı tercih edilmeli.
-Öksürme veya hapşırma sırasında kâğıt mendil kullanılmalı.
-
-
-Gıda güvenliği önerilerine dikkat edilmeli. Çiğ süt ve hayvansal ürünler tüketilmemeli.
-Az kişiyle temas kurun.
-Özellikle kendisini iyi hissetmeyen, ateşinin çıkacağını hissedenler, toplu yaşam alanlarına giderken başka kişilere hastalığın bulaşmasını önlemek için maske takmalı.
-Ev ve işyerleri sürekli olarak havalandırılmalı.
-Sebze ve meyveler iyice yıkanarak yenmeli.