Güneş fırtınası nedir, etkileri neler? Carrington Olayı (1859 Güneş fırtınasında yaşananlar)
Dünyada korkutucu etkilere yol açan güneş fırtınası bir kez daha gündemde. Uzmanlar, Güneş fırtınasının, günümüzde tekrar yaşanabileceği tehlikesine dikkat çekti. Peki, Güneş fırtınası nedir, dünyaya etkileri neler?
Haberler 02.12.2022 - 17:05
-
Jeomanyetik fırtına ya da bilenen ismiyle Güneş fırtınası, Dünya'nın manyetik alanıyla etkileşime giren bir güneş rüzgarı şok dalgası ve veya manyetik alan bulutunun neden olduğu, Dünya'nın manyetosferinin geçici olarak bozulması olayıdır.
-
-
Güneş yüzeyindeki koyu renkli "güneş lekeleri"nde, Güneş'in manyetik alanında oluşan bir nevi kısa devre sonucu ışın ve plazma patlamaları meydana gelir. Bu patlamalar sonucu röntgen veya ultraviyole gibi ışınlar yayılmaktadır. Uzmanlar, büyük bir patlamanın ise milyarlarca ton maddeyi uzayın milyonlarca kilometre derinliğine saçabileceğini belirtiyor.
-
GÜNEŞ FIRTINASININ ETKİLERİ
Güneş fırtınaları haberleşme ve GPS uydularının çalışmalarını, kutuplara yakın bölgelere sefer yapan uçaklarla telsiz bağlantılarını olumsuz etkiliyor. Uzmanlar, şiddetli bir fırtınanın Dünya'daki elektrik ve iletişim ağlarını bile çökertebileceğini kaydediyor. -
-
TARİHİN EN GÜÇLÜ GÜNEŞ FIRTINASI
1859 güneş fırtınası, 1859'da solar döngü 10 sırasında yaşanmış güçlü bir jeomanyetik güneş fırtınasıdır. Carrington Olayı olarak da adlandırılan Güneş fırtınası, solar döngü 10 sırasında meydana gelmiş güçlü bir jeomanyetik güneş fırtına olarak biliniyor.
28 Ağustos 1859’dan 2 Eylül 1859’a kadar, Güneş’te sayısız güneş lekeleri gözlemlendi. 1 Eylül’de öğle vaktinden önce, Richard Carrington ve Richard Hodgson adlı İngiliz asıllı amatör astronomlar, ilk solar alevin gözlemlerini yaptılar. Dünya’ya gelmesi 17.6 saat alırken büyük bir koronal kütle ejeksiyonunun (CME) direkt olarak Dünya’ya gelmesine sebep oldu. Böyle bir yolculuk genelde üç ila dört gün sürer. Bu ikini CME çok hızlı hareket etti çünkü ilk olanı yol üzerindeki ambiyant solar rüzgar plazmasını temizlemişti.
-
1-2 Eylül 1859’da kaydedilen en büyük jeomanyetik fırtına meydana geldi. Aurorae, kuzey yarımkürede Karayipler’den bile olmak üzere tüm dünyada görüldü; Rocky Dağları üzerindekiler o kadar parlaktı ki, parlaması sabah olduğunu zannettiklerinden altın madencilerini uyandırdı. Kuzeydoğu Amerika’da uyanan insanlar aurora’nın ışığı sayesinde gazete okuyabiliyorlardı. Aurora, Küba ve Hawaii gibi kutuplardan bile görünürdü.
3 Eylül 1859 Cumartesi günü, Baltimore American and Commercial Advertiser raporuna göre, “Perşembe akşamı geç saate kadar dışarıda olanların auroral ışıkların muhteşem görünümüne şahitlik etme şansı oldu. Bu fenomen, ışık oluşumu saatlerinin farklı olmasına rağmen Pazar günkü görünüme çok benzerdi, eğer muhtemel olsaydı, daha parlak ve prizmatik tonlar daha çeşitli ve enfes olacaktı. Işık, parlak bir bulut gibi tüm gökyüzünü kaplıyordu ve daha büyük boyutlu yıldızlar belirsizce parlıyordu. Işık, Ay’ın dolunay halindeki parlaklığından bile fazlaydı fakat etrafındaki her şeyi kaplayan tanımlanamaz bir yumuşaklığı ve narinliği vardı. Saat 12 ile 1 arası görünürlüğü en yüksek muhteşemliğindeyken, bu garip ışığın altında duran şehrin sessiz sokakları, bu tek görünüş kadar güzel bir görüntü sergilemekteydi.”
Söz konusu yılda solar alev veya koronal kütle ejeksiyonu, manyetosfer tabakasını etkilerken, Richard Christopher Carrington tarafından gözlemlenen ve kaydedilen olay en güçlü solar fırtına olarak kayıtlara geçmişti. -