Yılmaz Erdoğan: Ekşi elmalar artık seyirciye emanet
Yılmaz Erdoğan, “Ekşi Elmalar” adlı yeni filmini tamamladı, vizyon için gün saymaya başladı. Erdoğan, senaristliğini, yönetmenliğini ve başrolünü üstlendiği filmi bundan sonraki süreçte ‘seyirciye emanet ettiğini’ söyledi: “Onlar bilirler hangi filme nasıl davranacaklarını.”
Haberler 21.10.2016 - 09:05
-
TANITIM YAPILDI
Yılmaz Erdoğan’ın hem yazıp yönettiği hem de Songül Öden, Farah Zeynep Abdullah, Şükran Ovalı, Devrim Yakut, Fatih Artman ve Şükrü Özyıldız’la birlikte kamera karşısına geçtiği “Ekşi Elmalar” filmi için önceki gün Ritz Carlton Otel’de basın toplantısı düzenlendi. -
-
"DEDEMİN HİKAYESİ"
BKM Film yapımı “Ekşi Elmalar”da ‘Belediye Başkanı Aziz Özay’ karakterine hayat veren Yılmaz Erdoğan, filmin senaryosunu gerçek olaylardan yola çıkarak yazdığını söyledi: “Ekşi Elmalar, uzun bir yazma ve öncesinde daha da uzun bir yaşama sürecinden sonra, gerçek olaylardan esinlenerek hayata geçirdiğimiz bir filmdir. "Dedemin, teyzelerimin hikâyesi" dendi. Bir yönüyle doğru. -
"OLUMSUZLARI BEN UYDURDUM"
Ben, gerçek hikâyeden bir başka kurgusal hikâye çıkardım. Gerçek deyince yanlış anlamalar olabilir. Filmdeki her olumlu şey gerçektir, olumsuzları ben uydurdum. Çocukluğumda bana çok şekil veren bir dönemdir bu. Teyzelerim dünyanın en tatlı kimseleridir. O yüzden dünyanın en tatlı insanlarını oynattık filmde.” -
-
VİZONTELE'NİN DEVAMI
Erdoğan, bu yeni filminin “Vizontele” ile benzerlikler taşıdığını belirtti: “En son 11 yıl önce Vizontele sularındaydım. Bu film de aynı coğrafyada, aynı dönemde geçtiği için ‘Vizontele’nin devamı denilebilir ama dünyalar çok farklı. Oradaki aşılı-aşısız elmalar üzerinden bir metafor kurmaktı amaç. Artık seyirciye emanet bu film. Onlar bilirler hangi filme nasıl davranacaklarını.” -
HEM GİŞE HEM SANAT
Ünlü oyuncu, gişe filmi-sanat filmi ayrımıyla ilgili soruya da şöyle yanıt verdi: “Ben ikisinin tam ortasını yapıyorum. Benim bir anlatım çizgim var. Filmlerimin hepsi hem gişe filmidir hem sanat filmidir. Estetik kaygı güden ama seyircilik olduğunu unutmayan filmler yapıyorum. Ben çizgimden memnunum.” -
-
"KAÇIP GİTMEDİM"
Uzun süredir Köyceğiz’de yaşayan Yılmaz Erdoğan, İstanbul’u terk ettiği şeklindeki dedikodulardan duyduğu rahatsızlığı da dile getirdi: “Bir yere kaçıp gittiğimiz yok. Sonuçta İstanbul’da iş yapıyoruz ve bir ayağımız burada. Bu bir kaçış değil, daha da bereketlendim.” -
"ORADA ÇAY 1 LİRA"
Köyceğiz’deki yaşamından da bahseden Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: “‘Senin tuzun kuru, birikimin var, gidersin tabii’ deniliyor. Ne alakası var? Bunun parayla pulla ilgisi yok. Orada çay 1 lira, burada 15 lira. Burada arabanı park edecek otopark bulamıyorsun, bulsan dünyanın parasını veriyorsun. Orada yaşamak daha ucuz. Hayvanlarım var, bahçem var. Ekip biçiyorum. Tamamen değişim cesareti lazım. -
-
"RODİN FİLMLERİ İZLEMEYE BAŞLADI"
Oğlu Rodin’in, filmlerini izlemeye başladığını da anlatan Yılmaz Erdoğan, “Vizontele’yi izledi, beğendi. Organize İşler’in yarısında ‘Vizontele daha güzeldi’ dedi. Ben de ‘Sen de mi oğlum!’ dedim. Onun izlemesi benim için ayrı bir sınav” diye konuştu. Erdoğan, Rodin’in İngiliz ekibi Arsenal’in okulunda futbol eğitimi aldığı haberlerini doğruladı.Eşi Belçim Bilgin’le boşandıkları yönündeki haberler hakkında açıklama yapmak istemeyen oyuncu, ısrarlı sorular üzerine, “Öyle bir şey olsa burada bu şekilde karşınıza çıkmazdım. Söylenenler doğru olsaydı bir açıklama yapardık. Öyle bir şey yok” demekle yetindi.
-
"UMARIM SİZ DE SEVERSİNİZ"
Basın toplantısında filmin diğer oyuncuları da rollerini anlattı. Farah Zeynep Abdullah, Belediye Başkanı Aziz Özay’ın küçük kızı Muazzez’i oynadığını belirterek şöyle konuştu: “Muazzez benim için anlatması zor bir karakter. Çok muzır, bıcır bıcır, etkileyici bir kız. Hem duygusal, hem akıllı, hem saf. Hiç evlenmemiş. Umarım siz de onu benim sevdiğim kadar seversiniz.” -
-
İKİ FARKLI FİLM
Aziz Özay’ın büyük kızı Türkan’ı canlandıran Songül Öden, aynı dönemde iki farklı filmle sinema seyircisinin karşısına çıkacağını söyledi. Seren Yüce’nin yazıp yönettiği “Rüzgarda Salınan Nilüfer”de de Handan adlı bir kadını oynayan Öden, “Handan’la Türkan birbirinden çok farklı. Biri şehirli, diğeri ayakları toprağa basan bir karakter. Bu iki film, benim için çok güzel oldu. Çalıştığım isimler hem yazar hem de yönetmendi. Seren, Montreal’de en iyi yazar ödülünü aldı. Yılmaz’ın da kalemi zaten tartışılmaz. Şiir yazar gibi film yazıyor. Dolayısıyla bu durum benim için büyük şanstı” dedi. -
"KEYİFLE OYNADIM"
Şükrü Özyıldız, film hakkında yöneltilen sorular üzerine, “Keyifle oynadığım bir film oldu. Senarist, işin tanrısıdır. Yılmaz Abi de bu işin son noktası diyebilirim. Onunla aynı projede yer almak, mutluluk verici” diye konuştu.
Filmin en renkli karakterlerinden birini canlandıran Ersin Korkut ise basın toplantısı sonrası muhabirlerle sohbet etti. -
-
"KÖYCEĞİZ'E YERLEŞTİM"
Oyuncu, “Yılmaz Abi’yle birlikte ben de Köyceğiz’e yerleştim. İş oldukça buraya geliyoruz. Orada toprağa basıyor olmanın mutluluğu bile bambaşka bir duygu. Havasıyla, suyuyla iyi geliyor bana” dedi. Adı çapkınlıklarıyla da sık sık gündeme gelen Korkut, konu hakkında yöneltilen sorulara esprili bir yanıt verdi: “Adım çıkmış 9’a, inmez 8’e. Kızlar tarafından seviliyorum, fakat çapkın olduğum söylenemez.” -
ÖNÜMÜZDEKİ HAFTA VİZYONDA
28 Ekim’de gösterime girecek “Ekşi Elmalar”da hikaye, 1970’lerin sonunda Hakkari’de başlayıp 90’lı yılların sonunda Antalya’da son buluyor. Filmin öyküsü, Belediye Başkanı Aziz Özay’ın etrafında şekilleniyor. Sert mizacıyla tanınan Aziz, herkesin imrendiği meyve bahçesi ve evlenme çağına gelmiş birbirinden güzel üç kızıyla da adından söz ettiriyor. Kızlarına birçok kişi talip oluyor... Filmde Belediye Başkanı Aziz Özay’ı Yılmaz Erdoğan, eşi Ayda’yı Devrim Yakut, kızları Muazzez, Türkan ve Safiye’yi ise Farah Zeynep Abdullah, Songül Öden ve Şükran Ovalı canlandırıyor. -