puhutv'nin yeni dizisi Seyyar'ın başrolü Özge Özacar: İstanbul'un tam göbeğinde geçen bir hikaye
puhutv'nin yeni dizisi Seyyar'ın başrolünde Çiğdem karakterine hayat veren Özge Özacar projeyi ve bilinmeyenlerini anlattı. Özacar, Seyyar projesi için, "İstanbul’a aşık bir kadın olarak, senaryoyu ilk okuduğumda İstanbul'un tam da göbeğinde geçen bir hikayede mücadeleci bir kadını canlandırabilmek fikri beni inanılmaz heyecanlandırdı" diyor.
(Batuhan DURMUŞ / batuhan.durmus@ntv.com.tr)
Haberler ntv.com.tr 11.06.2021 - 15:58 Son Güncelleme : 17.06.2021 - 17:55
-
"İSTANBUL'UN TAM GÖBEĞİNDE GEÇEN BİR HİKAYE"
Dijital platform puhutv'de yeni bir projeye başlıyorsunuz. Bu dizinin içine nasıl dahil oldunuz ve genel hatlarıyla nasıl bir hikaye izleyeceğiz?
- Benim için en başından beri çok heyecan verici bir süreç oldu Seyyar. Pandemi koşulları ve o dönem içinde bulunduğumuz yasaklar nedeniyle zoom üzerinden yaptığımız toplantılarla başladı her şey. İstanbul’a aşık bir kadın olarak, senaryoyu ilk okuduğumda İstanbul'un tam da göbeğinde geçen bir hikayede mücadeleci bir kadını canlandırabilmek fikri beni inanılmaz heyecanlandırdı. Annesini genç yaşta kaybedip babası ve üvey abisiyle büyüyen, şiddete boyun eğmeyip kendini savunan ve bunun sonunda hapis dahi yatan genç yaşta çok zorluk yaşamış bir kadın Çiğdem. Yasin’le tanıştıktan sonraysa, tıpkı Yeşilçam filmlerindeki gibi, “Sevgi emekti” sözünü yürekten hissetmeye ve dönüşmeye başlıyor. Fakat her ikisinin de ummadığı bir anda başlarına onlar istemeden açılan bir bela ikisinin de hayatını değiştiriyor diyebilirim.
-
-
"BU MÜCADELEYİ İZLEYİCİLERİMİZE AKTARABİLMEK MANEN ÇOK KIYMETLİ"
Sanırım başrolde olduğunuz ilk proje. Hayat verdiğiniz Çiğdem nasıl biri, seyirci Özge Özacar'ı buradaki başrolünde nasıl görecek?
- Star TV’de yayınlanan projemiz Sevgili Geçmiş’te canlandırdığım Azra ilk başrolümdü ama Çiğdem ile dijitaldeki ilk başrolümü oynuyorum diyebilirim. 8 yaşında annesini meme kanserinden kaybetmesiyle başlayan içinde yaşadığı çevrenin getirdiği sorunlar, aile içinde gördüğü şiddetle mücadelesi devam eden yılmayan bir kadın Çiğdem. Politik görüşlerimde da kadın ve çocuk hakları benim için çok önemli bir yer tutuyor. Bu noktada Çiğdem gibi derdi olan, hepimizin her gün haberlerde okuduğu, acısına şahit olduğu kadınların hikayesine sahip bir karakteri canlandırmak; derdini, dönüşümünü, mücadelesini izleyicilerimize aktarabilmek benim için mesleki olduğu kadar manen de çok kıymetli.
-
"DİJİTAL SİNEMA FİLMİ GİBİ"
Televizyon mu, dijital mi? İkisi arasında farkları ve artıları/eksileri nedir sizce?
- En temel olarak bölüm süreleri en büyük fark. Ek olarak, televizyondaki işlerimizde haftalık gelen senaryolarla, bir sonraki haftayı oyuncu olarak da bilinmezlikle ve sürprizlerle bekliyoruz. Dijitalde ise adeta sinema filmi gibi, hikayenin ilk anından son anına hakimsiniz. Elimizde tüm bölümlerin olması bölümler arasındaki duygu geçişlerinizi ve karakterin dönüşümünü daha akıcı bir şekilde kurabilmek adına çok büyük bir güç.
-
-
"SÜRE UZUNLUĞU HİKAYENİN RİTMİNİ YAVAŞLATIYOR"
Hem seyirci hem izleyici zaman zaman televizyonun dizi sürelerinin uzunluğundan şikayet ediyor buna katılıyor musunuz?
- Ben de hem bir oyuncu hem de bir seyirci olarak, 'Hikayenin ritmini yavaşlatan, olay örgüsündeki heyecanın, zamanı doldurmak icin bozulmasından şikayetçiyim' diyebilirim. O yüzden sadece süre uzunluğu değil, çektiğimiz işlerin toplam bölüm sayısının da daha az olması taraftarıyım.
-
"HALUK BİLGİNER YOL HARİTAM"
Genç bir oyuncu olarak rol modeliniz, örnek aldığınız kişi ya da ileride birlikte rol almak istediğiniz kimler var?
"O kadar çok ki! Hem dünya sinemasından hem Türk sinemasından hayranları olduğum, bugün olduğum Özge’de payları çok büyük birçok oyuncu ve yönetmen var. Agnes Varda, Wong-kar wai, Nuri Bilge Ceylan, Ferzan Özpetek.. Oyuncu olarak ise Şener Şen ve Haluk Bilginer ile birlikte oynayabilmek en büyük hayallerimden. Özellikle işimi dünyanın her yerinde icra edebilmek hayali ve gayesinde olduğum için, Haluk Bey’in röportajlarını, önerilerini, aldığı eğitimleri kendime yol haritası yapmaya özen gösteriyorum."
-
-
"GAZETECİLİK EĞİTİMİM AVANTAJ SAĞLIYOR"
Aslında Gazetecilik mezunusunuz. Oyunculuğa başlama süreci nasıl oldu, neden gazetecilik değil oyunculuğu tercih ettiniz?
- Marmara İletişim mezunuyum. Gazetecilik çok genç yaşlarda merak saldığım ve heyecan duyduğum bir meslek oldu. Şu anda oyunculuğu büyük bir aşkla yapıyor olsam dahi almış olduğum eğitim gerek çalışma hayatımda, gerek Özge olarak kendimi çok daha iyi ifade edebilmemi, ülke ve dünya gündemine dair fikir sahibi olup, farkındalığım yüksek şekilde mesleğimi icra edebilmemi sağlıyor. Oyunculuk maceramsa üniversitemin ilk yıllarında duyduğum meraka, çevremin destekleri ve teşviğiyle ilk adımımı atmamla bugüne geldi. Daha gidecek upuzun bir yolum var, hayalini kurmak dahi beni çok heyecanlandırıyor.
-
"SOSYAL MEDYAYI BENİ BESLEYECEK ŞEKİLDE KULLANIYORUM"
Sosyal medya ile aranız nasıl, en çok hangi uygulamalara vakit ayırıyorsunuz?
- Hayatı, dünyayı merak eden, öğrenmenin sonsuz olduğuna inanan bir insanım. Sosyal medyayı da mümkün mertebe beni besleyecek ve benim de çevreme aynı şekilde katkı sağlayabileceğim biçimde aktif kullanmaya özen gösteriyorum. Özellikle son zamanlarda başta kadın hakları olmak üzere, toplumsal farkındalık gerektiren konularda hepimizin birbirine daha da kenetlenebilmesi ve haklarımızın iyileştirilebilmesi için birlik olmayı çok kıymetli buluyorum. -
-
"HAKKINDA BİRÇOK HATALI BİLGİ VAR"
Kendinizi google’lıyor musunuz? Google'da hakkınızda doğru bilinen yanlışlar var mıdır varsa neler?
- Evet! İlk kimin bu yanlış bilgileri yazdığını merak etmekle birlikte maalesef birçok hata var. Doğum tarihim, boyum, nereli olduğum. Sizin vesilenizle doğru bilgileri tekrar etmiş olayım, 22 Nisan 95 doğumluyum; İstanbulluyum ve 1.73 boyundayım! -
FAVORİLERİ
Favori kitap, dizi/film, aktivite ve yemeğiniz nedir?
- Okumayı, özellikle felsefe ve psikoloji/psikanaliz üstüne okumalar yapmayı çok seviyorum. O yüzden tek bir favori kitaba indirgemek benim için çok zor. Ama başta stoacı Epiktetos olmak üzere, Lacan, Kierkegaard, Erich Fromm okumaktan çok keyif aldığım yazarlar.
Pandemiden evvelki yaşantımda da en sevdiğim aktivitelerim hep İstanbul'u doyasıya yaşamaya dairdi. Beyoğlu Sinemasına gidebilmek, Galata’da vakit geçirebilmek, Kadıköy’de Fenerbahçe maçlarına gitmek. Büyük bir özlem doluyum hepsine.Nereli, hangi takımlı?
- Baba tarafından 7 kuşak eski İstanbulluyum. Fanatik de Fenerbahçeliyim! -
-
ÖZGE ÖZACAR HAYAT VERDİĞİ ÇİĞDEM KARAKTERİ
Çiğdem istediklerini söyleyebilen yaşadığı hayattan daha fazlasını hak ettiğini düşünen biri. Yasin’le kurdukları hayale inançla bağlı. Bir insan yeterince uğraşır, elinden geleni yaparsa nerede olursa olsun kendine temiz ve namuslu bir hayat kurabilir. Çiğdem Kocabaş buna yürekten inanmaktadır.
-
DİZİNİN AFİŞİ
-
-
SEYYAR'DAN İLK BÖLÜM KARELERİ
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-