Nuri Bilge Ceylan filmi Ahlat Ağacı neden izlenmeli? (IMDb notu 9.4)
Nuri Bilge Ceylan, “Ahlat Ağacı” adlı son filmi ile 71. Cannes Film Festivali’nden ilk kez eli boş dönse de Cannes’da filmi izleyen seyircilerin kalbinde taht kurdu. 1 Haziran’da vizyona girecek olan film, Sinan adlı baş karakterin etrafını kuşatan değer yargılarıyla mücadelesini konu alıyor. Zuhal Demirarslan, Cannes sahillerinde Nuri Bilge Ceylan'la konuşup Ahlat Ağacı'nı ntv.com.tr için yazdı.
Haberler ntv.com.tr 01.06.2018 - 17:04
-
18 Mayıs Cuma.. Nuri Bilge Ceylan’ın son filmi “Ahlat Ağacı”nın Cannes’daki gösterimini izlemek üzere festival salonundaki yerlerimizi aldık. 3500 kişilik dev salon giderek doluyor. İçeriye geçip yerine oturan davetlilere dev ekranda kırmızı halıdaki görüntüler izlettiriliyor. Böylece herkes halıda bir kahramanken içeri girdiğinde seyirciye dönüşüyor.
-
-
Amerikalı oyuncu ve yapımcı John Savage, Fransız aktör Sami Naceri gibi isimlerle birlikte, Isabeli Fontana, Alessandra Ambrosio, Martha Hunt, Ly Nha Ky, Neelam Gill gibi sinema ve gösteri dünyasının yakından tanıdığı simalar da fotoğrafçılara poz vererek salona giriyor. Nuri Bilge Ceylan ve filmin oyuncuları kırmızı halıda göründüğünde salonda bir heyecan ve hareketlilik hissediliyor. Basına poz verip içeri giren ekip, alkışlar eşliğinde yerlerine oturduktan sonra film başlıyor.
-
Çanakkale’nin Çan ilçesinde ve civar köylerde çekilen “Ahlat Ağacı”nın merkezinde, yazdığı kitabı bastırmaya çabalayan Sinan adlı edebiyat aşığı bir genç var. Film temelde kendini var etmeye çalışan bir gencin, köyün değer yargılarının dışında yaşayan, bu nedenle kimse tarafından onaylanmayan babasıyla, kendisiyle ve çevresiyle olan ilişkilerini konu alıyor. Nuri Bilge Ceylan’ın neredeyse bütün filmlerinde olduğu gibi bu filmde de karakterler iç dünyalarında yarım ve kusurlular.
-
-
Sürekli bir tamam olma, bütünde yer edinme uğraşı içindeler. Film, hayat oyununu ve bu oyunun kuralsızlığını öyle ustalıkla anlatıyor ki, zaman zaman kendine ve yaşadığı topluma yabancılaşan, topluma uyamadığı için yalnız kalan ve yalnızlığın insan doğasına aykırılığı nedeniyle iç hesaplaşma yaşayan ana karakter Sinan’da kendinizi buluyorsunuz. Film ilerledikçe gündelik yaşam, toplumsal çelişkiler, bunalımlar, taşra çatışmaları, sinir bozucu polemikler, iki yüzlü insanlar, çıkar ilişkileri tüm gerçekliği ile sizi içine alıyor.
-
3 saat 10 dakikalık film bittiğinde tüm salon büyülenmiş bir şekilde birkaç saniye akan jeneriğe bakıyor. Önden bir ses geliyor “Bravoo".. Arkada insanlar ayaklanmış alkışlamaya başlıyor. Derken tüm salon ayaktayız. 3500 kişi aynı anda dakikalarca alkışlıyor.
-
-
Nuri Bilge, eşi Ebru Ceylan ve yapımcı Zeynep Atakan bu alkışlara önceki yıllardan alışık. Mutlulukla salona el sallıyorlar. Filmin oyuncuları Doğu Demirkol, Murat Cemcir, Hazal Ergüçlü ve Bennu Yıldırımlar’ın sevinçleri ve heyecanları yüzlerinden okunuyor. Bu, onlar için Cannes deneyimini benzersiz kılan bir an.
-
Nuri Bilge Ceylan, ertesi gün filmin basın toplantısında senaryosunu Ebru Ceylan ve Akın Aksu ile birlikte yazdıkları filmde Murat Cemcir’in oynadığı baba karakterinin aslında Akın Aksu’nun babası, yani gerçek bir karakter olduğunu anlatıyor. “Akın’ın babası çok değişik bir adamdı, yaşadığı çevrede çok onay görmeyen, aslında ezber bozan bir düşünce şekli olmasına rağmen takdir görmeyen bir insandı.
-
-
Biraz babamla da benzer bir durum yaşandığı için hüzünlendirici bir tarafı da vardı. Akın’dan babasıyla ilgili hatırladıklarını, çocukluğuyla ilgili şeyleri yazmasını istedim. Üç ay sonra bir mail gönderdi, 80 sayfalık bir metin yazmıştı. Ama o kadar kolay okunuyordu ki hemen okudum ve bu filmi çekmeye karar verdim. Filmin merkezine de Sinan’ı koydum ve babasını onunla olan ilişkisi üzerinden anlatmayı tercih ettim.”
-
Baba karakterini oynayan Murat Cemcir de, Sinan karakterinde izlediğimiz Doğu Demirkol da aslında komedyen. Bu film aynı zamanda Nuri Bilge Ceylan’ın iki komedyene başrol verdiği ilk film olma özelliğini de taşıyor.
-
-
“Ahlat Ağacı” Nuri Bilge Ceylan’ın en çok diyaloğa yer verdiği filmi diyebiliriz. Filmde çok felsefi konuşmalar ve alıntılar var. Nuri Bilge Ceylan bununla ilgili; “Bu sinema için çok büyük risk aslında. Filmin beni en çok korkutan tarafı buydu. Çünkü çok edebi ve felsefi konuşmalar itici de durabilir. Entellektüel insanlar bir araya geldiklerinde çok alıntı kullanıyorlar.
-
Benzer şekilde düşünen insanlar bir bakıma aile aslında. Filmde Sinan karakterinin yazarla ve imamlarla bir araya geldiğinde alıntıları kullandıkları bir diyaloğunun olmasını istedim. Çünkü birbirini alt etmeye çalışan insanlar genellikle otoriteleri ve bu konuda laf etmiş başkalarını da yardıma çağırmak isterler. Kış uykusunda bunu denemiştik ama bu filmde daha çok alıntı vardı. O diyalogları daha kabul edilebilir kılacak jestler, mimikler ve detaylar yaratmaya çalıştık. Rahatsız edici tarafları bir şekilde törpüleyecek metodlar ürettik.” diye anlattı.
-
-
Nuri Bilge Ceylan’ın Fransız bir gazetecinin ödül almak için herhangi bir baskı hissediyor musunuz sorusuna verdiği cevap ise; “Böyle sorulara ne şekilde cevap verirsem vereyim inandırıcı durmaz ama film yapmaya başladıysanız kendi iradenizin dışındaki şeylere çok kafa takmamayı da öğrenmeniz gerekiyor. Benim yapabileceğim bir şey yok bu konuda. Başkalarının karar vereceği birşey, bu yüzden bu konuyu çok düşündüğümü söyleyemem. Pek inandırıcı olmaz ama gerçek bu” diye cevap verdi.
-
“Ahlat Ağacı” Cate Blanchett’in juri başkanı olduğu 71. Cannes Film Festivali’den ödül alamadı ama hikayesi, senaryosu ve kurgusuyla sinema eleştirmenlerinin büyük beğenisini kazandı. Öyle ki saygın İngiliz gazetesi Guardian’ın sinema yazarının beş yıldız verdiği filmin IMDB puanı ise 10 üzerinden 9.4 oldu.
-
-
1 Haziran’da Türkiye’de vizyona girecek olan “Ahlat Ağacı”, hayata kafa yoran, yaşamla anlam derdi olan her insanın zihninde yeni kanallar açabilecek bir film olarak kesinlikle izlenmeye değer.