Mardinli ressamdan Göbeklitepe’ye “sürrealist” dokunuş
Sanat anlayışını “sürrealist” olarak adlandıran Mardinli ressam Vahap Aydoğan, tablolarında Göbeklitepe'ye hayat veriyor.
Haberler 15.03.2021 - 14:16
-
Mardin’in Kızıltepe ilçesine bağlı Mutlu köyünde doğan Vahap Aydoğan, çocuk yaşta başlayan resim ilgisini ilerilere taşıyarak, bugün tuale “Sanatın Melez Hali”ni çiziyor.
-
-
Şanlıurfa’daki atölyesinde özellikle çizdiği Göbeklitepe resimleriyle gündeme gelen genç ressam, sanatı “Zamanla deneyimlenebilen, gözlemlenebilen, üretilebilen ve çoğu zaman göz ardı edilen diyaloğa açık hayaller kurmaktan ibaret” olarak görüyor.
-
Erzurum Atatürk üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nde okuyan Vahap Aydoğan, sanatı ve sanatsal okumasını Diyarbakır’daki tarihi Keçi Burcu’nda gittiği bir sergiye borçlu olduğunu söylüyor. Sanatın, tabloların devasa bir kalenin içindeki görkeminden çok etkilendiğini söyleyen Aydoğan, “Akademik okul yıllarımın başarısızlıklarla dolu bir koşturmasından sığındığım tek yer sanat, resim olarak adlandırabilirim” diyor.
-
-
İspanyol ressam Joan Miro’dan etkilenen ve sanat anlayışını “Sürrealist” olarak adlandıran genç resam, “Türkiye’nin en doğusundan en batısına kadar birçok şehirde sergiler açmış biri olarak düşünce dünyam, sanatsal anlayışım tamamen sürrealist tarzda gelişti . Son beş yıldır insan yaşamını, biyografilerini stilize ediyorum. insan yansımasını soru cevap şeklinde çalışarak insanların verdikleri cevaplar ışığında tabloya yansımalarını çiziyorum. Son yıllarda sürreal çalışmalarımı insanın hayatına dair biyografileri tasvir ederek icra ediyorum. İnsanların düşüncelerini, duygularını, psikolojik yanlarını, hayallerini tabloda bir ayna görevi görerek yansıtıyorum” diyor.
-
Genç ressamın tablolarında hayat bulan bir başka çalışma ise arkeoloji... Göbeklitepe’yi arkeolojik kazıların en başlangıcından bugüne kadar yerinden takip eden Vahap Aydoğan, şöyle diyor:
“Her aşamasında gözlemlerim, yaptığım çalışmalara da etki etmiştir. Bunların en kadim ve büyüleyici olanı Göbeklitepe tasavvuru olmuştur. Türk kızlayının 150. Yılına özel olarak tasarlanan koleksiyonunda Göbeklitepe’yi Hilali Ahmer koleksiyonuna kendi imzam ile katmak, onu işlemek benim için büyük bir gurur kaynağı olmuştur. Hilali Ahmer koleksiyonundaki Göbeklitepe çalışmam, sanat ve iş dünyasından birçok kişinin ilgisini çekti. Bir çoğu bunu koleksiyonuna dahil etmek istiyor.”
-
-
Ortaya çıkan bir eserin dönemiyle, ressamıyla ya da tercih edilen renkleriyle değil, çoklu disiplinin bir arada kullanıldığı melez bir ruha büründüğünü anlatıyor Aydoğan.
-
Günümüzde teknoloji sayesinde sanatın daha geniş alanlara yayıldığını anlatan Vahap Aydoğan, “Teknoloji ve sanal farkındalık, hem yazımsal hem görsel hem de fonetik sanatların tamamına etki etmiştir. Sanal müzayedeler, sergiler, müze ziyaretleri insan yaşamının içindeki hıza ışınlanmak kadar zaruri kılmıştır yaşamı...Özetle; ister yaptığım sürrealist resim tarzıyla olsun, ya da başka bir sanatsal çerçeveden bakalım... Günümüz insanına, kültürüne, yemeğine, hayatı yorumlayışına.. Nereden bakarsak bakalım; Saf, doğal ve dönüşmeyen hiçbir şey kalmamıştır . Sanat melez bir dönüşüm içindedir. Evrensel boyutta gitgide yenilenen ama çabuk tüketilen bir ürün gibi” diye konuşuyor.
-
-
İnsanların, sanatı dijital alanda her gün bir sergiyi ziyaret eder gibi izleme ve eleştirel bakma şansına sahip olduğunu kaydeden Aydoğan, “Bundan sonraki süreçte sanat, dört duvar arasından çok, dijital alanda milyonlarca kişinin ulaşabileceği bir alan olarak düşünüyorum. O yüzden de ileride sergimi bu düşüncelerle dijital ortamda, yani sosyal medyada açmayı planlıyorum” diyor.
-
-
-