Güher ve Süher Pekinel’e Alman Liyakat Nişanı
Dünyanın önde gelen piyanistlerinden Güher-Süher Pekinel’e, Almanya Federal Cumhuriyeti tarafından Cumhurbaşkanı Frank - Walter Steinmeier’in imzası ile Liyakat Nişanı verildi.
Haberler 21.01.2021 - 08:51
-
Dünyaca ünlü ikili piyano virtüözlerinden Güher ve Süher Pekinel kardeşler, Almanya’nın en yüksek dereceli nişanı olan Liyakat Nişanı’yla onurlandırıldı. Cumhurbaşkanı Frank - Walter Steinmeier’in imzasını taşıyan nişan Pekinel kardeşlere, corona virüs kısıtlamaları nedeniyle İstanbul Alman Başkonsolosluğu’nda gerçekleştirilen törenle Başkonsolos Johannes Regenbrecht tarafından takdim edildi.
-
-
Almanya tarafından 1951 yılından bu yana nadiren verilen Bundesverdienstkreuz ödülü, Güher-Süher Pekinel’e müzik alanında dünya çapında çalışmaları ve kültür-sanat alanında global diyaloğu güçlendiren hayat boyu kariyer ve katkıları nedeni ile verildi.
-
Corona virüs düzenlemeleri doğrultusunda 18 Ocak’ta sınırlı sayıda davetli eşliğinde gerçekleştirilen törenin açılış konuşmasını yapan Başkonsolos Regenbrecht, Pekineller’in uluslararası çapta kendilerini kanıtlamış sanatçılar olmakla beraber, kurdukları 3 müzik eğitimi sisteminin önemini de vurguladı. Toplumsal faaliyetlerle her iki topluma yönelik olumlu katkılarda bulunarak, uzun yıllardır Türkiye ve Almanya arasında kültürel köprüler oluşturduklarını belirtti.
-
-
Güher Pekinel de törende yaptığı konuşmada şunları söyledi:
-
“47 yıldır müzikal dilimizle, profesyonel kariyerimizde müziğin birleştirici, iyileştirici ve paylaştırıcı gücünü kültürler arası yoğun diyalog yoluyla iletmeye çalışıyoruz. 47 yıllık tecrübemizle, 3 müzik eğitim sistemimiz ‘Dünya Sahnelerinde Genç Müzisyenler’, Güher & Süher Pekinel Anadolu Orff Müzik Eğitimi ve Tevitöl G&S Pekinel Müzik Bölümü ile yeni nesillere de kültürel diyalog ve müzikle vizyonumuzu aktarıyoruz. Birbirini organik olarak tamamlayan, dünya çapında rol model olarak başarılarını ve sürdürülebilirliklerini kanıtlayan sistemleri 15 yılı aşkın süredir yürütüyoruz. Bu ödül vizyonumuzun ayrılmaz bir parçası olarak ve hayatımızın geri kalanında bizi her zaman motive edecek.”
-