Uzmanlar uyarıyor: Her lokması zehir, kanseri tetikliyor
Dünya genelinde kanser hastalığında ciddi bir artış söz konusu. Uzmanlar bu endişe verici artışla ilgili ciddi uyarılarda bulunuyor. Kanser artışının bazı besinlerin tüketiminden kaynaklı olabileceği de söyleniyor. Yapılan son araştırmalarda sofralardan eksik olmayan ve sıklıkla tüketilen bazı besinlerin kanseri artırdığı ortaya çıktı.
Haberler ntv.com.tr 03.09.2024 - 12:12
-
Kanser dünya genelinde özellikle genç kadınlar ve 30’lu yaşlardaki yetişkinler üzerinde giderek artıyor. Miami Üniversitesi Sylvester Kapsamlı Kanser Merkezi’nden Dr. Coral Olazagasti, geçmişte kanserin yaşlı nüfus hastalığı olarak görüldüğünü, ancak son yıllarda daha erken yaşlarda teşhis konduğunu ifade ediyor
-
-
Dünya Kanser Araştırma Fonu Beslenme Uzmanı Matthew Lambert, Daily Mail’e yaptığı açıklamada, aşırı işlenmiş gıdalar ile yüksek doymuş yağ, şeker ve tuz içeren yiyeceklerin daha az tüketilmesini önerdi. Çünkü besinlerin sıklıkla tüketimi kanseri tetikleyebilir. Lambert; kek, bisküvi, cips, şekerli içecekler, pizza ve hamburger gibi yiyeceklerin bu tür gıdalara örnek olduğunu belirtti.
-
BU BESİNLER KANSER RİSKİNİ ARTIRABİLİR
Araştırmalar, aşırı işlenmiş gıdaların ve işlenmiş etlerin, erken başlangıçlı bağırsak kanseri riskini artırabileceğini gösteriyor. -
-
Amerikan Klinik Onkoloji Derneği'nden Profesör Charles Swanton, düşük lif ve yüksek şeker içeren diyetlerin bağırsak bakterileriyle ilişkili mutasyonlara neden olabileceğini açıkladı.
-
Ultra işlenmiş gıdalar (UPF’ler), şeker, doymuş yağ ve tuz bakımından yüksek olup, vitamin ve lif içermiyor.
-
-
UPF’ler, ABD gıda arzının yaklaşık yüzde 73’ünü oluştururken, Amerikalı yetişkinler günlük kalorilerinin yüzde 60'ından fazlasını bu gıdalardan alıyor.
-
İŞLENNMİŞ ETLERE DİKKAT!
Dünya Sağlık Örgütü’nün Uluslararası Kanser Araştırmaları Ajansı, işlenmiş eti ‘kanserojen’ olarak sınıflandırdı ve kolorektal kanserle bağlantılı olduğuna dair yeterli kanıt olduğunu vurguladı. -
-
015 yılında yapılan bir araştırma, her gün kırmızı ve işlenmiş et tüketen kişilerin, haftada bir veya daha az tüketenlere göre bağırsak kanseri riskinin yüzde 40 daha fazla olduğunu ortaya koydu.
-
Duke Üniversitesi'nden Dr. Nicholas DeVito, kırmızı et ve tütsülenmiş gıdaların kanser riskini artırdığını ve yeni hastalarının çoğunun 45 yaşının altında olduğunu ifade etti.
-
-
KANSER RİSKİNİ AZALTMAK İÇİN YAPMANIZ GEREKENLER
Kanser riskini azaltmak için çeşitli yaşam tarzı değişiklikleri ve alışkanlıklar benimsemek mümkün. İşte bunun için birkaç pratik yöntem.
SAĞLIKLI BESLENME- Bol miktarda meyve, sebze ve tam tahıl tüketin
- İşlenmiş gıdalardan ve şekerli içeceklerden kaçını
- Yağlı ve kırmızı etleri sınırlayın
- Omega-3 yağ asitleri açısından zengin yiyecekler (örneğin, somon) tüketin.
-
DÜZENLİ EGZERSİZ
- Haftada en az 150 dakika orta düzeyde egzersiz yapın veya 75 dakika yoğun egzersiz yapın.
- Fiziksel aktivite, kanser riskini azaltabilir ve genel sağlık durumunu iyileştirebilir.
Sigara ve Alkol Kullanımını Azaltma:
Sigara içmeyin ve sigara dumanına maruz kalmaktan kaçının. - Alkol tüketimini sınırlayın; kadınlar için günde bir, erkekler için günde iki içkiden fazla alkol tüketmemeye çalışın.
-
-
SAĞLIKLI KİLO KONTROLÜ
- Sağlıklı bir kiloyu koruyun, aşırı kilodan kaçının.
- Obezite, birçok kanser türü için risk faktörü olabilir.
-
VÜCUDU GÜNEŞTEN KORUMA
- Güneşe maruz kalma sürenizi sınırlayın ve güneş koruyucu kullanın.
- Güneş ışınlarına uzun süre maruz kalmak, cilt kanseri riskini artırabilir.
-
-
ERKEN TEŞHİS İÇİN TARAMA TESTLERİ
- Doktorunuzun önerdiği tarama testlerini düzenli olarak yaptırın. Örneğin, meme kanseri, kolon kanseri ve rahim ağzı kanseri için tarama testleri önemlidir.
- Erken teşhis, birçok kanser türünde tedavi şansını artırabilir.
-
STRES YÖNETİMİ
- Stres yönetimi tekniklerini öğrenin ve uygulayın. Yoga, meditasyon ve derin nefes egzersizleri gibi yöntemler yardımcı olabilir.
- Kronik stresin, bağışıklık sistemi üzerinde olumsuz etkileri olabilir.
Bu yaşam tarzı değişiklikleri, genel sağlığı iyileştirebilir ve kanser riskini azaltabilir. Ancak, genetik faktörler ve diğer bireysel etmenler de rol oynayabilir, bu yüzden kişisel sağlık planınızı doktorunuzla birlikte belirlemek en iyisidir.
-