Covid-19 hastalarının sadece yüzde 10’u antikor geliştiriyor
Dünya Sağlık Örgütü’nün danışmanlarından biri olan Profesör Karol Sikora, yeni tip corona virüse (Covid-19’a) yakalanan kişilerin sadece yüzde 10’unun virüse karşı antikor üretebildiğini açıkladı. Sikora, bu nedenle antikor testlerinin normalleşmeye dönerken güvenilir bir kaynak olmayacağını ve pandeminin gerçek büyüklüğünün asla bilinemeyeceğini söyledi.
Haberler ntv.com.tr 08.06.2020 - 15:29
-
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Danışmanı Profesör Karol Sikora, yeni tip corona virüsü (Covid-19) olmasına rağmen çoğunluğun bir antikor testinde olumsuz bir sonuç alacağını söyledi.
-
-
Dünya genelinde hükümetler, normal hayata dönüş sürecini hızlandırmak için popülasyonun ne kadarının enfekte olduğunu antikor testleriyle anlamaya çalışıyor.
-
Ancak virüse sahip olan herkes saptanabilir antikorlar üretemiyor olabilir. Örneğin, virüse karşı ilk savunma hatlarından biri olan T hücreleri, antikorlara ihtiyaç duyulmadan önce hareket ediyor.
-
-
PANDEMİNİN GERÇEK BÜYÜKLÜĞÜNÜ ANLAMAK MÜMKÜN DEĞİL
Bununla birlikte bağışıklık tepkisinin bazı kısımları bilim insanları için hala gizemini koruyor ve ölçülemiyor. Bu durum ise, pandeminin büyüklüğünü ölçmenin veya kesinlikle enfekte olanlar ile bağışıklığı olanların ayırt edilmesinin asla mümkün olamayacağı anlamına geliyor.
-
Sürveyans testi, İngiltere'deki insanların yüzde 8,5'inin antikor testleri doğrultusunda zaten Covid-19’a yakalandığını gösteriyor. Ancak bilim insanları, gerçek rakamın çok daha yüksek olacağını söylüyor.
-
-
ANTİKOR OLMAMASI, VİRÜSE KARŞI BAĞIŞIKLIK TEPKİSİ OLMADIĞI ANLAMINA GELMİYOR
Daily Mail’e konuşan Profesör Sikora, “Antikorlarınız varsa, virüse karşı bağışıklığınız oluşmuştur. Ancak, enfekte kişilerin yüzde 10'undan daha azı antikor geliştiriyor. Fakat, bu durum nüfusun sadece yüzde 10’unun enfekte olduğunu anlamına gelmiyor. Enfekte olanların sayısı antikor testleriyle tespit edilenden muhtelemen çok daha fazla. Oyunda başka bağışıklık savunmaları var ama bunu ölçemeyiz” ifadelerini kullandı.
-
Sikora sözlerine, “Bağışıklık sistemi, vücudu enfeksiyona karşı korumak için farklı işlevlere sahip büyük bir protein ağıdır ve antikorlar resmin sadece bir parçasıdır. “İmmünolojik karanlık madde” dediğimiz şey var. Anlayamıyoruz, ama kesinlikle bizi koruyor. Virüse karşı korumalardan biri olabilir” şeklinde devam etti.
-
-
"ŞU ANDA NEYİ ÖLÇTÜĞÜMÜZÜ BİLMİYORUZ"
Profesör Sikora, yaşlı insanların, 30 yaşın altındaki ve daha ağır hasta olanlara göre daha sık antikor ürettikleri hakkında bir ipucu olduğunu açıklayarak, “Fakat bunun dışında onları antikorları tanımlayacak hiçbir şey yok. Irksal özelliklerde hangi farklılıların olduğunu bilmiyoruz. Bu tamamen bir sır. İhtiyacınız olan şey, gerçekten spesifik bir test geliştirmek, ancak şu anda neyi ölçtüğümüzü bilmiyoruz” dedi.