YKS birincileri başarılarının sırrını anlattı

YKS'de birinciler bu yıl 5 farklı ilden çıktı. Şampiyonlar başarılarının sırlarını açıkladı.

• 1

  ESAT YUSUF: HEDEFİM İLK 100'DÜ, ONA GÖRE ÇALIŞTIM

  Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) sonuçları açıklandı. Sınav şampiyonları başarılarının sırlarını anlattı. 

  Sayısal birincisi Esat Yusuf Atik, duygularını NTV yayınında aktardı.
  
  Atik şunları söyledi: "Benim 12. sınıfa başlarken hedefim ilk 100'e girmekti, ona göre çalıştım. Netlerimi gördüğümde ilk 10'a girmeyi bekliyordum. Ama birincilik bayağı bir şaşırttı beni. Bilgisayar mühendisliği okumayı düşünüyorum. Şu anda da hali hazırda çalıştığım bir robotik start up vr aslında. Orada çalışmaya devam edeceğim bilgisayar mühendisi olarak."

• 2

  ÖZGE: EKSİKLERİMİ BİLİYORDUM, STRATEJİK İLERLEDİM

  Malatya'nın Yeşilyurt ilçesindeki Malatya Fen Lisesi öğrencisi Özge Dilay Örüm, AYT sayısalda Türkiye birincisi oldu.
  
  Emeklerinin karşılığını almanın güzel bir duygu olduğunu aktaran Örüm, "Ailem, öğretmenlerim ve çevre de mutlu. Düzenli ve disiplinli çalıştım. Eksiklerimi biliyordum, bu konuda stratejik ilerledim. Aynı zamanda stres kontrolünü de iyi yaptığımı düşünüyorum. Bunlar başarıyı getirdi." dedi.
  
  Örüm, sınavın zor olduğunu anlatarak, "Düzenli çalışınca emeklerinizin karşılığını alabiliyorsunuz. Benden sonra sınava girecek arkadaşlarım eksiklerini iyi bilsin. Sonuçta insanı tanıyan yine kendisini oluyor. Düzenli çalışsınlar. Çok çalışıp kendilerini strese sokmasınlar." diye konuştu.
  
  Sınavda derece beklediğini dile getiren Örüm, şöyle devam etti:
  
  "Derece bekliyordum ama birincilik nasip oldu, mutluyum. Üniversite tercihime henüz karar vermedim ama tıp okumak, ülkeme, insanlığa hayırlı, yararlı işlerde bulunmak istiyorum. Liseye de birincilikle yerleşmiştim. Malatya'da deprem ve yeni tip koronavirüs (Kovid-19) süreci yaşadık. Bunlar zor durum, herkesi etkiliyor. Özellikle koronavirüs döneminde eğitimimizin aksaması herkesi zorladı ama bunların beni moral olarak çok etkilemesine izin vermedim, çalışmalarıma düzenli olarak devam ettim. Başarıyı da bu getirdi zaten, en büyük etken bu oldu. Benden sonra sınava girecek arkadaşlara başarılar diliyorum."
  
  Baba Vakkas Örüm ise kızıyla gurur duyduğunu bildirerek, "Özge hayatı boyunca düzenli çalıştı, başarılı oldu. İyi bir sonuç bekliyorduk ama birincilik kader kısmet. Allah nasip etti, hamdolsun. Mutluyuz, inşallah bundan sonraki eğitim hayatını aynı şekilde istikrarı, başarıyı devam ettirir, vatanına, milletine, ülkesine hayırlı bir insan olur diye temenni ediyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
  
  Malatya Fen Lisesi Müdürü Vahap Yıldız ise öğrencisiyle gurur duyduğunu belirterek, şunları kaydetti:
  
  "Disiplinli, düzenli ders çalışma alışkanlığı her alanda kendisini göstermiştir. Özge, sadece Türkiye birinciliği değil aynı zamanda okulumuzun hep birincisi olmuş. Ülkemiz için çok iyi bir fırsattır, kendisi için iyi bir gelecek hazırlanacağına inanıyorum. Ailesi, kendisi çok ciddi fedakarlıklar yaparak bugünlere geldiler. Sadece üniversite sınavındaki başarısı değil proje, TÜBİTAK'daki başarıları imrenilecek durumdadır. Okulumuza, yeni bir birincilik hediye ettiği için hem öğrencimizi hem ailesini tebrik ediyorum."
  
  

• 3

  EREN: EMEĞİMİN KARŞILIĞINI ALDIM

  YDT Türkiye birincisi Niğde’nin Fen Lisesi öğrencisi Eren Şen oldu.

  Birinci olan Eren Şen’in hedefi ise Elektrik Elektronik Mühendisi olmak. Annesi öğretmen, babası da mühendis olan Türkiye birincisi Eren Şen; “Bu başarı çok çalışmanın ürünü. Emeğimin karşılığını aldığımın kanaatindeyim” dedi.

  YDT Türkiye birincisi olan Eren Şen’i İl Milli Eğitim Müdürü Halil İbrahim Yaşar makamında ağırladı. Öğrenciye cumhuriyet altını ve plaket veren Yaşar, Eren Şen’in başarısıyla Niğde’yi gururlandırdığını söyledi. Milli Eğitim Müdürü Yaşar; "Niğde’miz geçmişten bu yana eğitim öğretim konusunda hep 'aydınlar kenti' olarak anılmaktaydı. Üniversite sınavında biz aydınlar kenti olmayı sürekli tescilledik. Geçtiğimiz yıllarda bir öğrencimiz Türkiye birincisi olmuştur. Biz her sene bir birinci çıkaracağız diye beklerken sağ olsun Eren Şen öğrencimiz bize bu huzuru yaşattı. Kendisine teşekkür ederim. Bizleri gururlandırdı. Dilde Türkiye birincisi TYT’de Türkiye 6’ncısı sayısalda da Türkiye 21’incisi olarak bizi gururlandırdı, ilimizi gururlandırdı” dedi.

  Üzerinde emeği olan öğretmenlerine ve ailesine teşekkür eden Eren Şen ise "Bu başarı çok çalışmanın ürünü. Emeğimin karşılığını aldığımın kanaatindeyim. Herkesin kendi çalıma yöntemini bulması lazım. Ben kendiminkini bulduğum için başarılı olduğumu kanaatindeyim. Elektrik ve Elektronik Mühendisliği okumak istiyorum” diye konuştu.
  Anne Naile Şen ise “Oğlum çocukluğundan beri planlı program bir çalışma içerisindeydi. Bu başarıda emeği geçen tüm öğretmenlerine teşekkür ederim. Tüm okullara mutlulukla gitti, sevgiyle gitti. Öğretmenlerimiz büyük emek verdi ve emeklerinin karşılığını aldılar” ifadelerini kullandı.

• 4

  DENİZ: BAŞARININ SIRRI PROGRAMLI ÇALIŞMAK

  Antalya'nın Döşemealtı ilçesinde Yusuf Ziya Öner Fen Lisesinde yatılı okuyan 18 yaşındaki Deniz Aydemir, Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) Temel Yeterlilik Testi (TYT) puan türünde 500 tam puan alarak Türkiye birincisi oldu.
  
  Aydemir, birinci olmanın kendisine de sürpriz olduğunu, sabah sınav sonucuna bakınca çok mutlu olduklarını söyledi.
  
  "ÜÇ YILDA BİR ŞEHİR DEĞİŞTİRİYORDUK"
  
  Sınava "not alarak" çalıştığını anlatan Aydemir, şunları kaydetti:
  
  "Annem babam memur olduğu için üç yılda bir şehir değiştiriyorduk. Yusuf Ziya Öner Fen Lisesini de sınavla kazanmıştım, yatılı okudum. Not alarak, planlı çalıştım. Başarımın sırrı program yaparak çalışmak. Günlük, haftalık program yaptım. Gün içinde ne yapacağımı biliyordum. Deneme sınavlarında yaptığım yanlışlara tekrar dönüyordum. Neden yanlış yaptığımı araştırıyordum. Böyle olunca netlerim arttı. Yanlış yaptığım zaman moralim bozulmadı, aksine neden yanlış yaptığımı fark edip, sorunu çözüyordum."
  
  Aydemir, Boğaziçi Üniversitesinde bilgisayar mühendisliği bölümü okumak istediğini, hayallerini gerçekleştirmek için çalışmaya devam edeceğini vurguladı.
  
  Annesi Edebiyat Öğretmeni Yeliz Aydemiz ise oğlunun düzenli çalıştığını, hiç müdahale etmediklerini anlattı.
  
  Ders çalışma planını oğlunun yaptığını aktaran Aydemir, "Kendisi başardı ama derece yapacağını tahmin ediyorduk, çok mutluyuz." dedi.
  
  "LİSEYİ DE DERECEYLE KAZANMIŞTI"
  
  Okulun Müdürü Nuray Özcan ise sınavda Türkiye'de ilk bine giren 15 öğrencileri olduğunu, fen lisesi olmasına rağmen İngilizce'den 9'uncu olan öğrencinin de kendi okullarından çıktığını anlattı.
  
  Deniz'in, liseyi de dereceyle kazandığını, yatılı okuduğunu hatırlatan Özcan, "Çok saygılı efendi, arkadaşlarıyla paylaşımcı bir öğrenciydi. Derece alması bizi çok gururlandırdı." dedi.

• 5

  "HÜSEYİN KAĞAN DOKTOR OLMAK İSTİYOR"

  YKS sonuçlarına göre 120 soruda 119 doğru bilen lise öğrencisi Hüseyin Kağan Özdemir, birinci olan 5 kişiden biri oldu. Buna göre, TYT puan türünde 500 tam puan alan Özdemir, “Kendime inanarak başarıya ulaştım. Hedefim, sosyoloji okumak istiyorum. Tıp okuyarak doktor olmayı da istiyorum. Belki ikisini de birlikte okuyabilirim” dedi.

  Türkiye’de 5 kişinin birinci olduğu sınavdan başarıyla çıkan Özdemir, ailesinin gururu oldu. Bursa’ya akrabalarının yanına gezmeye gelen Özdemir, “Sınav çok güzel geçti. Ama benim için stresliydi. İçimden bir his de bu kadar iyi yapacağımı söylüyordu. Sonuçlar açıklandığında çok sevindim. 119 net yaptım. 1 yanlış yapmışım. 5 kişi birinci olduk. Benimle birlikte herkes 1 soru yanlış yapmış sanırım. Ben birinci olmayı düşünüyordum. Onun için full çekmem gerektiğini biliyordum. Ama 1 yanlışla da 1’inci olunuyormuş. Soruyu hatırlamıyorum ama Türkçe’den 1 yanlışım var. Ailem, ‘sonuçlar açıklandı hemen bakalım’ diye sabah beni uyandırdı. Uyku sersemi baktığımda 1’inci olduğumu görür görmez çok sevindim. Sonra ilk anneme sarıldığımı hatırlıyorum. Daha sonra yakınlarım, arkadaşlarım ve öğretmenlerim aramaya başladığında 1’inciliğin ne kadar değerli olduğunu görmüş oldum” dedi.
  
  Hedefinin sosyoloji okumak olduğunu belirten Özdemir, “Tıp okuyarak doktor olmayı da istiyorum. Belki ikisini de birlikte okuyabilirim. Öyle bir seçeneğim vardır umarım. Sınav gününe kadar bazen inişler olsa da inancım yüksekti. Kendime inanmayı bırakırsam, kaybedeceğimi biliyordum. Hep inandım ve başardım. Kendim için gurur olan kısmı benim için çok önemli değildi. Ben sadece 1’inci olmak istiyordum. Ama ailemin ve sevenlerimin mutluluğunu görünce beni ayrıca gururlandırdı” diye konuştu.

  Matematik öğretmeni olan babası Mahir Özdemir ise, “Oğlumun birinci olması beni bir baba olarak çok mutlu etti. Katkıda bulunan meslektaşlarıma çok teşekkür ediyorum. Duygularımı tarif edemiyorum, çok mutluyum. Sınava hazırlanması için çok fazla bir şey söylememize gerek yoktu. Kendisi zaten sorumluluğunu bilen bir öğrenciydi. Çalışıyordu ama bizler de nasıl planlı çalışması gerektiği konusunda yardımcı oluyorduk. Onun haricinde tamamen başarı kendisine ait. Kendisi planladı ve kendisi çalıştı. Kendisinin hakkında bir hayalimiz yok ama kendisinin bütün kararını destekliyoruz” şeklinde konuştu.

• 6

  MUHAMMED: İÇİMDEN GELDİĞİ GİBİ ÇALIŞTIM

  Çorum’da özel bir kolejde eğitim gören Muhammed Emin Arayıcı, TYT alanında 500 tam puanla Türkiye birinciliğini elde eden 5 kişiden biri oldu. Arayıcı, birinci olmanın kendisine sürpriz olmadığını, çok çalıştığı için böyle bir sonuç beklediğini söyledi. Günlük 5 saatten fazla çalıştığını anlatan Arayıcı, "Çalışmanın tek bir yolu yok. Herkesin kendi çalışma prensibi var. Yanılmamak için öğretmenlerden ve uzmanlardan da faydalanmak gerekiyor. Ben içimden geldiği gibi çalıştım, aksatmadım. Ortaokulda çözeceğim kitapları bir yere yığardım hafta sonuna kadar bitirirdim onları. Herkes nasıl rahat hissediyorsa öyle çalışsın. Günü geldi 5 saatten fazla çalışıyordum, günü geliyor 2 saat çalışıyordum. Genel bir tabloyu takip etmekte fayda var ama 'şu kadar saat çalışacağım' diye şartlanmamak lazım. Babam öğretmen. Onun katkılarını gördüm. Ailemin katkıları çok oldu” dedi.

  TERCİHİ ELEKTRİK- ELEKTRONONİK MÜHÜNDİSLİĞİ
  
  Muhammed Emin Arayıcı, tercih döneminin sınavdan daha zor olduğunu vurgulayarak, elektrik-elektronik mühendisliği ya da bilgisayar mühendisliği düşündüğünü dile getirdi. Arayıcı, “Sınavlara ilkokuldan beri hazırlanıyoruz ama tercih dönemimiz 20-25 gün. İnşallah vatanımız, milletimiz için faydalı bir şeyler yaparız. Sadece kendi adıma tercih yapacak olsam çok rahat olurdu ama ülkeme yararlı olabilmem için daha hassas çalışma gerektiriyor. Gerek dünyada gerek ülkemizde uzun yıllardır yapılan yatırımlar sonucu bilişim, bilgisayar, elektronik alanlarında ülkeme daha iyi hizmet edeceğimi düşündüğüm için ya elektrik-elektronik mühendisliğini ya da bilgisayar mühendisliğini tercih edeceğim” diye konuştu.
  
  ‘NE KADAR GURUR DUYSAM AZDIR’
  
  Bir lisede müdür yardımcısı olarak görev yapan baba Mutullah Arayıcı ise oğlunun çocukluğundan beri idealleri olan bir kişiliğe sahip olduğunu ifade ederek, “Gecesini gündüzüne katarak emeğini esirgemeden bu günlere geldi. İnşallah bundan sonra da emeğini Allah ziyan etmez. Ülkesi, devleti ve milletinin geleceğinde, yüksek teknolojiye ulaşmasında ve dünya lideri olmasında onun da katkısı olacağına inancımdan dolayı ne kadar gurur duysam azdır. İnşallah tüm memleket çocukları aynı idealler doğrultusunda emek ve gayret sarf etmelerini temenni ediyorum” ifadelerinde bulundu.

• 7

  OĞUZHAN: BANA OLAN KOŞULLAR HERKES İÇİN GEÇERLİYDİ

  Antalya'nın Kepez ilçesinde bulunan Mahmut Celalettin Ökten Anadolu İmam Hatip Lisesi'nde yatılı okuyan Oğuzhan Başak da TYT Ek puanlı yerleştirme türünde Türkiye birincisi, eşit ağırlık türünde ise 48'inci oldu. Sonucu duyunca büyük sevinç yaşayan Başak'ın hedefi ise Galatasaray Üniversitesi Hukuk Bölümü'nde okuyup avukat olmak.
  
  Koronavirüs salgınıyla birlikte olağanüstü bir sınav senesi yaşadıklarını anlatan Başak, “Böyle bir dereceye girebilmek çok güzel bir duygu, çok mutluyum. Galatasaray Üniversitesi Hukuk Bölümü'nde okuyup avukat olmak istiyorum. Sınava hazırlanma sürecim zorlu geçti. Pandemiyle birlikte ekstrem bir sınav senesi oldu bizim için. Hep şunu düşündüm, bana olan koşullar herkes için geçerliydi. Öğretmenlerimin de desteğiyle çalışarak başarıya ulaştım" dedi. Sınav odaklı çalışmaya 11'inci sınıfta başladığını söyleyen Başak, “Yurtta kalıyordum, yurdun kendi çalışma programı vardı. Etüt saatlerimiz, kitap okuma saatlerimiz belliydi. Herkes nasıl çalıştıysa öyle çalıştım. Birinci olduğumu aslında anlamadım. Sonra öğretmenlerimle konuşunca birinci olduğumu anladım. Garip bir duygu, hiç böyle bir şey beklemiyordum. Birinci olsam diye düşünüyordum sadece ve bu sonuç beni çok mutlu etti" diye konuştu.
  
  Dereceye giren birçok öğrencileri olduğunu söyleyen okul müdürü Yılmaz Güney ise, “Okulumuz açıldığı günden bu yana bazı hedefler koyduk kendimize. İmam hatip liselerine karşı olan başarısızlık imajını kırmak istedik. Oğuzhan dışında da dereceye giren birçok öğrencimiz var. Öğrencilerimiz dershaneye gitmeden bunu başarsınlar istedik. Dereceye giren öğrencilerimizin hiçbiri dershaneye gitmedi. Okulda ve yurtlarında onlara ait programlar yaptık. Oğuzhan'ı çok tebrik ediyorum" dedi.

• 8

  GÜRKAN: ÇOK TEST ÇÖZMEDİM, KONU TEKRARI YAPTIM

  Birincilerden biri Ankara TED Koleji’nde eğitimini tamamlayan Gürkan İnal oldu.
  
  TED Ankara Koleji’nden bu sene mezun olan 2020-YKS Ankara birincisi Gürkan İnal, üniversite sınavı için son seneye kadar özel bir çalışma yapmadığının altını çizdi. 2020-YKS’de toplam 200 sorudan sadece 2 tanesine yanlış cevap verdiğini belirten İnal, “İyi bir sonuç alacağımı düşünüyordum. Sınavdan çıktıktan sonra da sınavımın iyi geçtiğini düşünüyordum. Fakat bu sonucu beklemiyordum. Bu süreçte online derslerle devam ettik. Tabii ki yüz yüze eğitim gibi olmuyordu. Bunun yanı sıra avantajım ise okula gitme konusunda zaman kaybım olmadı, istediğim zaman istediğim derse çalıştım” dedi.
  
  Covid-19 dolayısıyla yaşanan belirsizliğin kendisini de strese düşürdüğünü belirten İnal, “Garip bir süreç geçirdik. Sınav önce ertelendi sonra yeniden ileriye alındı. Ne olacağını bilmediğim için benim de endişem vardı. Aynı zamanda Covid-19 dolayısıyla endişe yaşadım. Virüs bulaşırsa ne olacak diye düşünüp duruyordum. Elimden geldiğince bu düşüncelerden arınarak yoluma devam ettim” ifadelerini kullandı.
  
  Sınav sonucunu ailesinden öğrendiğini belirterek, hak ederek kazandığı başarı sonucunda sabah kahvaltısını bile nasıl yediğini hatırlamadığını söyleyen İnal, “Üniversitede bölüm olarak mühendislik düşünüyorum; bilgisayar ya da elektrik elektronik. Üniversiteye henüz karar vermedim. Bundan sonraki süreçte daha iyi araştırma yapıp, kendim için en iyi yere gitmek isteyeceğim. Bana ailem haber verdi. Çok garip bir duyguydu. Çok fazla inanamadım. Bu sabahki kahvaltıda ne yediğimi bile hatırlamıyorum. Arada kaynadı. Ben çok fazla test çözmedim daha çok konu tekrarı yaptım. Son zamanlarda da test ve geçmiş sınavlara yöneldim. Sınava giren öğrenciler kendilerine neyi uygun görüyorsa onu yapsınlar” şeklinde konuştu.
  
  
  

• 9

  Halid Oğuz Serçe

  
  Doğuştan yüzde 60 görme engeli bulunan Halid Oğuz Serçe  TYT (Temel Yeterlilik Testi) alanında 503 puanla Türkiye birinciliğini elde etti. Serçe, aynı zamanda EA (Eşit Ağırlılık) alanında da Türkiye ikincisi oldu. Psikoloji alanında uzmanlaşmak istediğini söyleyen Serçe, başarısının ise düzenli çalışmak ve sosyal hayattan kopmamak ile geldiğini söyledi.
  
  Başarısının mutluluğunu okulunda öğretmenleriyle paylaşan Halid Oğuz Serçe, basın mensuplarının sorularını da yanıtladı.
  
  Doğuştan optik sinirlerdeki gen eksikliği nedeniyle yüzde 60 görme engeli bulunduğunu söyleyen Serçe, "YKS'ye engelliler için hazırlanan salonda girdim. Engelim nedeniyle çok yakından bakmadığım sürece net olarak göremiyorum. Ancak hem evde hem de okulumda engelime aldırmayıp çok çalıştım. Sürekli öğretmenlerime sorular sordum. Günde 11 saatimi derslere ayırdım. Boşta kalan zamanlarımda da sosyal aktivitelerde bulundum. Derslerde hep en ön sıraya oturuyordum. Telefonumla tahtanın fotoğrafını çekip yaklaştırarak sorularını anlamaya çalıştım. Tüm bu yaptıklarım da bana başarıyı getirdi" dedi.
  
  Sonuçlar açıklanınca hem şaşırdığını hem de çok sevindiğini söyleyen Serçe, "Sabah kalktığımda da telefonlar gelmeye başladı. Hem şaşırdım hem sevindim. Beklediğim bir sonuç değildi. Bu kadar iyisini beklemiyordum. ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Halis Aygün telefonla arayıp başarımı kutladı" diye konuştu.
  
  Müzik ve satrançla da ilgilendiğini söyleyen Serçe, hedefinin psikoloji alanında uzmanlaşmak olduğunu belirtti.