Washington Post, Ayşenur Eygi'nin ölümünü mercek altına aldı: Protesto yatıştığında, geri çekilirken vurulmuş
Amerika'nın önde gelen gazetelerinden Washington Post, Batı Şeria'da İsrail askerleri tarafından vurulan Ayşenur Ezgi Eygi'nin ölümünü mercek altına aldı. İsrail ordusu, Eygi'nin “şiddetli bir isyan” sırasında “kasıtsız” olarak vurulduğunu açıklamıştı ancak Post'un analizi bu iddiayı çürütüyor.
Haberler ntv.com.tr 12.09.2024 - 11:50 Son Güncelleme : 12.09.2024 - 11:51
-
"İLK KEZ KATILIYORDU"
Türk ve Amerikan çifte vatandaşı Ayşenur Ezgi Eygi, geçen cuma Batı Şeria'da yerleşimlerin genişletilmesini protesto ederken İsrail askerleri tarafından vurularak öldürüldü.
Amerikan Washington Post gazetesi, Eygi'nin öldürülmesine ilişkin yaptığı araştırmalar sonucu dikkat çekici bir rapor yayınladı.
Gazeteye göre Eygi ilk kez Batı Şeria'da bir gösteriye katılıyordu ve gergindi.
26 yaşındaki aktivist, arkadaşlarına, İsrail işgali altındaki topraklarda şiddetin tırmandığı bir dönemde Filistinliler için “koruyucu bir varlık” olmayı umduğunu söyledi.
Gün boyunca Eygi ile birlikte olan 60'lı yaşlarının başındaki Avustralyalı gönüllü Helen, “İkimiz de herhangi bir eylemin yakınında olmak istemediğimize karar vermiştik” dedi.
-
-
20 DAKİKA SONRA VURULDU
İsrail Savunma Kuvvetleri, salı günü yaptığı açıklamada, Eygi'nin, askerlerinden biri tarafından “istemeden” vurulmuş olmasının “çok muhtemel” olduğunu ifade etti.
Açıklamada, olayın şiddetli bir isyan sırasında meydana geldiği ve ateşin "ana kışkırtıcıyı" hedef aldığı belirtildi.
Ancak Washington Post'un yaptığı araştırma, Eygi'nin Beita'daki çatışmaların başlamasından yarım saatten fazla bir süre sonra ve protestocuların İsrail güçlerinden 200 metreden fazla uzaktaki ana yola inmesinden yaklaşık 20 dakika sonra vurulduğunu ortaya çıkardı.
-
50'DEN FAZLA GÖRÜNTÜ İNCELENDİ
Görgü tanıklarının, Eygi'den yaklaşık 20 metre uzakta durduğunu söylediği Filistinli bir genç İsrail ateşiyle yaralandı. İsrail ordusu (IDF) onun hedef olup olmadığını söylemedi.
Devam eden bir soruşturmayı gerekçe gösteren IDF, güçlerinin, göstericiler geri çekildikten bu kadar uzun bir süre sonra ve görünürde bir tehdit oluşturmadıkları bir mesafeden neden ateş ettiğine dair The Post'un sorularını yanıtlamayı reddetti.
The Post, o gün yaşananları yeniden canlandırmak için 13 görgü tanığı ve Beita sakiniyle konuştu. Ayrıca Eygi'nin gönüllü olarak çalıştığı Uluslararası Dayanışma Hareketi ile bir başka Filistinli savunuculuk grubu olan Faz3a tarafından özel olarak sağlanan 50'den fazla video ve fotoğrafı inceledi.
-
-
"HER HAFTA GELMEYE BAŞLADILAR"
Aktivistler, 6 Eylül sabahı Eygi ve diğer dört gönüllünün Batı Şeria'daki Ramallah'ta bir taksi kiraladıklarını ve Beita'ya gittiklerini söyledi.
Bölge sakinlerinden ve Filistin Ulusal Konseyi üyesi Hisham Dweikat'a Dweikat, “İsrail ordusu haftalık olarak bölgeye gelmeye başladı ve birkaç kez cuma namazını engellemeye çalıştı. Bizi göz yaşartıcı gaz ve mermilerle bastırdılar ama faaliyetler devam etti” diye konuştu.
-
GERGİN OLDUĞUNU SÖYLEDİ
Cuma namazı alanı, uluslararası gözlemciler geldiğinde sessizdi. Ancak bölge sakinleri ve aktivistler, İsrail askerlerinin çoktan çevre boyunca mevzilendiğini söyledi.
Bir İngiliz aktivist, parkın çitlerinin diğer tarafındaki askerlere bakarken Eygi ile konuştuklarını anlattı.
Aktivist, Eygi'nin “Gerginim, çünkü ordu tam orada” dediğini söyledi.
Dualar başladığında saat 12:30'u biraz geçiyordu. Kenarda oturan Eygi, ibadet etmek için ellerini kaldırdı. Aktivistler tarafından çekilen videolar sakin bir sahne gösteriyor.
Videolara ve görgü tanıklarına göre, ibadet saat 13:05 civarında sona erer ermez hava değişti. Orada bulunanlar, çatışmanın nasıl başladığının belli olmadığını belirtti.
-
-
"İSRAİL ASKERLERİ ÇOK PROVOKATİFTİ"
Bölge sakinleri ve aktivistler, İsrail güçlerinin kalabalığı dağıtmak için göz yaşartıcı gaz kullandığını ve hemen ardından gerçek mermiye başvurduğunu bildirdi.
Beita gösterilerine sık sık katılan ve o gün orada bulunan Faz3a'dan uzun süredir İsrailli bir aktivist olan Jonathan Pollak, “İsrail askerleri çok provokatifti” dedi.
Pollak, Ekim ayından bu yana Beita'da ordunun “tercih ettiği dağıtma aracı” olarak gerçek ateş kullanımının rutin hale geldiğini söyledi. IDF, protestolar sırasında gerçek mermi kullanımı konusunda yorum yapmayı reddetti.
-
"ÇOKTAN GERİ DÖNMEYE BAŞLADI"
Bir videoya göre Faz3a'nın bir başka Amerikalı gönüllüsü Alex Chabbott, tepeden geri geri inerken "Askerler görüş alanının hemen dışında” diyor.
Habere göre Helen ise bu hızlı tırmanış karşısında şok olan Eygi'nin çoktan “çocukların ve diğer gönüllülerin arkasından yola geri dönmeye başladığını” söyledi.
Diğer aktivistler ve Filistinliler ağaçların, kayaların ve terasların arkasına saklanırken, öbürleri de yolun çeşitli noktalarına kayalar ve bir çöp konteyneri gibi engeller koydu.
-
-
BİR EL SİLAH SESİ DUYULDU
İsrail güçlerinin cuma günleri sık sık evinin çatısına el koyduğunu söyleyen Maali, Avustralyalı aktivist Helen'in Helen'in “yolun aşağısındaki korkunç yarış” sırasında kayıp düştüğünü ve bir noktada bileğini burktuğunu ancak Eygi'nin, “koruyucu bir güç olarak” onunla kaldığını söyledi.
Saat 13:22'de çekilen bir videoda zeytinliğin yanındaki yolda bir el silah sesi duyuluyor.
FBI'a danışmanlık yapan ve görüntüleri The Post için inceleyen adli tıp uzmanı Steven Beck, videoda duyulan patlama sesinin bir silah sesiyle uyumlu olduğunu söyledi. Bu bulgu ikinci bir ses uzmanı olan Rob Maher tarafından da desteklendi.
-
ORTAM NİSPETEN SAKİNDİ
Amerikalı gönüllü Chabbott, aynı saatlerde çekilen bir başka videoda “Henüz gerçek mermi ya da göz yaşartıcı gaz atmadılar” diyor. Filistinliler ve gönüllüler, bundan sonra yaklaşık 20 dakika boyunca ortamın nispeten sakin kaldığını söyledi.
Ancak tepenin dibinde yolun ortasına taşınmış bir çöp bidonunun yanında duran Pollak, çatıdaki askerlerden birinin “silahını onlara doğru doğrulttuğunu” hatırlıyor.
O ve diğer aktivistler, o sırada İsrail askerlerine en yakın kişinin kendisi olduğunu, 200 metreden biraz daha uzakta olduğunu; Eygi'nin ise yaklaşık 30 metre daha uzakta olduğunu ifade etti. İki el silah sesi duyduğunu ekledi.
Chabbot, “Bazıları iki el, bazıları üç el ateş edildiğini söylüyor” dedi.
-
-
BAŞINDAN KAN AKIYORDU
Daha sonra zeytin bahçesinde Helen, Eygi'nin yüzüstü yere düştüğünü ve başının sol tarafından kan aktığını gördü.
İsrail ordusunun Eygi'nin ölümüne ilişkin ilk soruşturmasında, “Eygi'nin kendisine yönelik olmayan, ancak isyanın başlıca kışkırtıcısını hedef alan IDF ateşiyle dolaylı ve kasıtsız olarak vurulmuş olmasının kuvvetle muhtemel olduğu sonucuna varmıştır” denilmişti.
Ancak analize göre açılan ateş, aktivistlerin tepenin dibine çekilmelerinden yaklaşık 20 dakika sonra, en yakın İsrail askerlerinden iki futbol sahasından daha uzakta gerçekleşti.
-
"HER ŞEY ÇOK HIZLI OLDU"
Kalabalığın geri kalanıyla birlikte tepeden aşağı kaçan 23 yaşındaki Eran Maoz'un saat 13:49'da çektiği bir videoda Eygi'nin kanlar içinde olduğu ve etrafının sağlık görevlileri tarafından sarıldığı görülüyor. Eygi daha sonra hastaneye kaldırılıyor.
Rafidia Hastanesi Direktörü Fuad Nafa'ya göre, birçok kez hayata döndürülmeye çalışılan Eygi'nin saat 14:35 civarında öldüğü açıklandı.
-
-
AİLE ŞEFFAFLIK İSTİYOR
Olayı "trajik bir kaza" olarak nitelendiren ABD Başkanı Joe Biden, “ABD hükümeti İsrail'in ön soruşturmasına tam erişim sağladı ve soruşturma devam ettikçe sonuca güvenebilmemiz için erişimin devam etmesini bekliyor” açıklamasını yaptı.
Ancak Eygi'nin yakınları bunun yeterli olmadığını belirtiliyor.
Aile de yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Açık olalım, bir Amerikan vatandaşı yabancı bir ordu tarafından hedef gözetilerek yapılan bir saldırıda öldürüldü. Yapılması gereken, Başkan Biden ve Başkan Yardımcısı Harris'in aileyle doğrudan görüşmeleri ve barış gönüllüsü Ayşenur'un öldürülmesine ilişkin bağımsız ve şeffaf bir soruşturma başlatılması talimatı vermeleridir.”
-
-