Üçlü Fukuşima felaketinin 10’ncu yılı: Yaralar hızla sarılıyor

11 Mart 2011'de 9,0 büyüklüğünde bir deprem Japonya'nın kuzeydoğu kıyılarını vurdu ve 18 binden fazla insanı öldüren bir tsunamiyi tetikledi. Tsunami 120 binden fazla binayı yıktı ve 450 binden fazla insanı geçici barınaklarda yaşamaya zorladı. Konutlara, işyerlerine, yollara ve diğer altyapılara verilen hasar tahmini 210 milyar dolara ulaştı ve bu da onu şimdiye kadarki en maliyetli doğal afet haline getirdi. Dalgaların yıkıcı gücünün verdiği hasar, Fukuşima Daiichi nükleer santralinde erimeye yol açarak on binlerce kişiyi tahliye etmeye zorladı ve civardaki bölgeleri hayalet kasabalara dönüştürdü. Deprem, Tsunami ve nükleer santralin birlikte vurduğu Japonya'da, üçlü felaketin 10’ncu yılında harap olmuş kıyılarında felaketlerin izleri her geçen gün azalırken Fukuşima yaralarını hızla sarmaya devam ediyor. İşte Fukuşima’da gerçekleşen üçlü felaketin bıraktığı izler..

• 1

  On yıl önce bugün Japonya’nın kuzeydoğu kıyılarını vuran 9 büyüklüğündeki deprem 18 bin kişinin hayatını kaybetmesine neden oldu.

  Deprem sebebiyle meydana gelen Tsunami, onlarca mahalleyi yok ederken 120 binden fazla binanın yıkılmasına, 450 binden fazla kişinin ise geçici barınaklarda yaşamasına sebep oldu.

• 2

  Tsunami, Fukuşima’daki Daiichi nükleer santralini de vurdu ve nükleer reaktörlerden üçünün erimesine ve bombalanmış bir fabrika gibi görünmesine neden oldu. Japonya acil durum çalışanları, tarihin en kötü nükleer krizlerinden birinin kontrolden çıkmasını engellemeye çalışırken hayatlarını riske attılar.

• 3

  TSUNAMİ DALGALARI 19 METREYE ULAŞTI

  11 Mart 2011 günü saat 14:46’da gerçekleşen 9 büyüklüğündeki deprem, tarihin kaydettiği en büyük depremlerden biri olarak kayıtlara geçti. Açık denizde gerçekleşen deprem sonrası yarım saat içerisinde tsunami dalgaları 400 kilometre uzunluğundaki sahili vurdu. Iwate şehrinin Miyako kasabasında 19 metre yüksekliğinde dalgalar kaydedilirken Miyagi bölgesinde, tsunami 6 kilometre içeriye kadar etki etti.

• 4

  18 BİN 426 CAN KAYBI: 2 BİN 527’Sİ BULUNAMADI

  Japonya Ulusal Polis Teşkilatı, depremde çoğu tsunamide olmak üzere 18 bin 426 kişinin öldüğünü açıkladı. Hayatını kaybedenlerden 2 bin 527’sinin hala izine rastlanamazken, Fukuşima’da hala yetkililer hayatını kaybedenlerin cesetlerini bulmak için denizde ve sahil boyunca aramalar gerçekleştiriyor.

• 5

  42 BİN 565 KİŞİ YAŞADIKLARI YERİ TERK ETMEK ZORUNDA KALDI

  Tsunami dalgalarının Daiichi nükleer santraline zarar vermesi sebebiyle, santralin çevresinde yer alan 9 köy acil şekilde boşaltıldı. Japonya’nın kuzeydoğu bölgesinde yaklaşık yarım milyon insan hem tsunami hem de nükleer tehdit nedeniyle yaşadıkları yerden ayrılmak zorunda kaldı.

  35bin 725'i Fukuşima'da olmak üzere 42 bin 565 kişi hala eve dönemezken felaketin üzerinden 10 sene geçmesine rağmen birçok bölge sakini, işsizlik ve devam eden radyasyon endişeleri nedeniyle geri dönme konusunda isteksiz.

• 6

  295 MİLYAR DOLAR MALİYET

  Felaketin üzerinden geçen 10 yıl içerisinde Japonya hükümeti, deniz kenarına örülen duvar, yollar, evlerin inşası ve etkilenen kişilere destek için 32 trilyon yen ( 295 milyar dolar) ödeme yapıldığını açıkladı.

  Tahrip olan nükleer santralin işletmecisi Tokyo Electric Power Co., santralin dışındaki radyoaktif maddelerin hizmetten çıkarılması, tahliye ve arındırma masraflarının toplam 21.5 trilyon yen (200 milyar dolar) olacağını söylerken, analistler bunun çok daha fazla olabileceğini söylüyor.

• 7

  432 KİLOMETRE DENİZ DUVARI ÖRÜLDÜ

  Japonya'da tsunaminin çarptığı kuzeydoğu kıyı şeridinin çoğu, 15 metre yüksekliğindeki devasa beton deniz duvarlarıyla güçlendirildi. Fukuşima'nın doğu kıyısı bölümleri dışında tüm duvarlar tamamlandı.

  Tamamlandığında toplam uzunluğu 432 kilometre olacak olan duvarlar ile ilgili ise bazı kişiler, duvarların dev kaleler gibi göründüğünü ve deniz manzarasını engellediğini, bununla birlikte duvarların gelecekte gerçekleşebilecek tsunami tarafından kırılırsa suyun denize geri akmasını önleme olasılığını olduğu konusunda uyarılarda bulundu.

• 8

  NÜKLEER SANTRALDE HİDROJEN PATLAMALARI OLDU

  Depremden sonra, 17 metre yüksekliğindeki tsunami dalgaları Daiichi nükleer santralini tesisine çarptı, santralin güç kaynağını ve soğutma sistemlerini tahrip etti. Tesisteki 1, 2 ve 3 numaralı reaktörlerde erimelere neden oldu.

  Dalgalar sebebiyle santraldeki hasar görmeyen dördüncü bir reaktör, üç erimiş reaktörden ikisiyle birlikte hidrojen patlamaları geçirdi, büyük radyasyon yaydı ve bölgede uzun süreli kirlenmeye neden oldu.

  Santralin operatörü Tokyo Electric Power Co., tsunaminin tahmin edilemeyeceğini söylerken hükümet ve bağımsız soruşturma şirketleri raporlar neticesinde tesisteki felaketi, insan tarafından gerçekleşen güvenlik ihmali, gevşek gözetim sonucu olarak nitelendirdi.

• 9

  ERİYEN  REAKTÖRLERİN İÇİNDE NE VAR?

  Hasar gören üç reaktörde yaklaşık 900 ton erimiş nükleer yakıt kaldı ve bunun kaldırılması, yetkililerin 30-40 yıl süreceğini söylediği göz korkutucu bir görev. Eleştirmenler bu sürenin aşırı iyimser olduğunu söylüyor.

  Reaktör 1, 2 ve 3'teki eriyen yakıtlar çoğunlukla muhafaza kaplarının dibine inerek beton temele karıştı ve çıkarılması zor bir hale getirdi. Tesis şefi Akira Ono, reaktörlerin içinde neler olduğunu net olarak görememenin, eriyen yakıtla ilgili ayrıntıların hala büyük ölçüde bilinmediği anlamına geldiğini söylüyor.

• 10

  HER GÜN 4 BİN İŞÇİ ÇALIŞIYOR

  Hedef eleştirmenlerden birinin aşırı iyimser olduğu görüşüne göre, hasar gören nükleer santralin hizmetten çıkarılmasına yardımcı olmak için tesiste her gün yaklaşık 4 bin işçi çalışıyor. İşçiler her gün reaktörlerden sızan radyoaktif soğutma suyunu arıtıyorlar ve yüksek derecede kirlenmiş kalıntıları temizliyorlar.

• 11

  1,24 MİLYON TON RADYOAKTİF SU ÇIKARILDI

  Felaketten bu yana, soğutma suyu hasarlı reaktör muhafaza kaplarından reaktör binalarının bodrum katlarına sızmış ve burada yeraltı sularına karışmıştır. Suyun çoğu, şu anda fabrikayı dolduran bin dev tankta arıtılıyor ve saklanıyor. Operatör TEPCO, tankların şu anda 1.24 milyon ton su içerdiğini ve 2022 sonbaharında tankların tamamen dolacağını açıkladı. Hizmetten çıkarma sürecinde ihtiyaç duyulan tesislere yer açmak için su ve tankların kaldırılması gerektiğini söylüyor.