Bu dağ servet saçıyor: Her gün 6 bin dolardan fazla altın püskürtüyor! 

Antarktika'nın en yüksek yanardağlarından biri  olan Erebus Dağı, gaz ve buharın yanı sıra değerli bir element olan altın da püskürtüyor. Raporlara göre, rüzgarla taşınan bu altın parçacıkları yanardağın zirvesinden bin kilometre uzakta keşfedildi ve günlük püsküren altın tozunun değerinin 5 bin ile 6 bin dolararasında olduğu tahmin ediliyor.

• 1

  Antarktika’nın en yüksek dağlarından biri olan ve dünyanın en güneydeki yanardağı olarak bilinen Erebus yanardağının altın tozu saçtığı açıklandı.

  Aktif yanardağı, gaz, buhar ve kayaların dışında günde 6 bin dolar değerinde altın tozu da püskürtüyor.

• 2

  Erebus Dağı, Antarktika’nın en yüksek yanardağı olarak biliniyor. İlk olarak 1841 yılında Kaptan Sir James Clark Ross tarafından keşfedilen bu dağ, 1972 yılında yeniden faaliyete geçti. 3 bin 794 metre yüksekliğindeki  buz ve karla kaplı Erebus'un iç kısmında 50 yıldan fazla bir süredir dışarıya bir şeyler püskürten kavurucu derecede sıcak erimiş bir lav gölü de bulunmakta.

• 3

  Erebus'un en büyüleyici özelliklerinden biri, püskürttüğü gazların içinde bulunan mikroskobik altın kristalleri. Yanardağ, günde ortalama 80 gram altın tozu yayarak, adeta bir açık hava madeni işlevi görüyor. Bu değerli toz, rüzgarla birlikte bin kilometreye kadar yayılabiliyor ve yaklaşık olarak günlük 6 bin dolar değerinde olduğu tahmin ediliyor.

• 4

  Ancak bu altın tozları, bin derece  sıcaklıktaki gaz tarafından yüzeye taşınarak lavların kabuklu yüzeyinde kristalleşiyor.
  
  İlginç bir şekilde, altın tozunun yanardağdan bin kilometre uzakta tespit edilmesi, altın parçacıklarının havada seyahat edebileceği fikrini gündeme getirdi. New Mexico Madencilik ve Teknoloji Enstitüsü'nden Philip Kyle, altın oluşumunun Erebus'un sakin yapısı sayesinde diğer aktif volkanlara kıyasla gerçekleştiğini belirtti.

• 5

  Erebus'un gazı yavaşça saldığı için, altın parçacıkları düzensiz püskürmeler yerine zamanla kristallere dönüşme fırsatı buluyor. Bu özellik, Erebus'u hem bilim insanları hem de madencilik sektöründe ilgi çekici bir konu haline getiriyor.