İlişkili Haberler
Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Başkanı Osman Ayık yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği'nin (TÜRSAB) Booking.com aleyhine açmış olduğu dava sonucunda, öncelikle "en iyi fiyat garantisi" sunumu nedeniyle Rekabet Kurulu tarafından rekabete aykırı olarak değerlendirilerek para cezası verildiğini belirtti.
Diğer yandan, TÜRSAB'ın, Booking.com'un yaptığı faaliyetin seyahat acenteciliği faaliyeti olduğu talebi üzerine yapılan başvurunun, İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesinde görüşüldüğünü hatırlatan Ayık, davacı tarafın tedbir talebinin kabulüne, davalı meslek örgütünün üyelerinin ilerde telafisi mümkün olmayacak zararlara uğrayacakları ihtimaline binaen, Hollanda menşeili, Booking.com BV şirketinin, Booking.com internet adres, üzerinden veya oluşturacakları başka bir adres üzerinden, Türkiye'de yerleşik otel, konaklama tesislerinin pazarlanması ve pazarlanmasına aracılık edilmesi yönündeki faaliyetin durdurulmasına, bu konuda Bilgi Teknolojileri Kurumuna yazı yazılmasına, davacı meslek örgütü kanunla kurulmuş kamu kurumu niteliğinde meslek örgütü olduğundan teminat takdirine yer olmadığına karar verildiğini kaydetti.
Mahkeme kararına göre, Booking.com'un faaliyetini önleyici bir kararın henüz oluşmadığını ifade eden Ayık, karardan, Türkiye'de faaliyet gösteren turizm ve konaklama işletmelerinin mağdur olmayacağı, Türkiye'den yurt dışındaki konaklama işletmelerine, yurt dışından da Türkiye'deki konaklama işletmelerine ulaşılabildiğinin görüldüğünü ifade etti.
Booking.com'un sadece Türkiye'deki konaklama tesislerine erişimini kapattığını vurgulayan Ayık, şöyle devam etti:
"Booking.com ve benzeri sanal ortamda satış yapan işletmeler, konaklama işletmelerine serbest fiyat belirleme hakkı vermiş olup, bu fiyatlar üzerinden anlaşılan oranda komisyon almakta ve müşteriler de ödemelerini doğrudan rezervasyon yaptıkları konaklama tesislerine yapmaktadırlar. Ayrıca, Booking.com özelinde ülkemizle Avrupa Birliği ülkeleri arasındaki Gümrük Birliği Anlaşması kapsamında çifte vergilendirmeyi önleme anlaşması uyarınca vergi kaybına dönük hususun olmadığına inanılmaktadır. Diğer yandan, bu tür platformlar kendilerini tanıtma olanağını bulamayan küçük işletmelerin online pazara çıkmasını sağlamış ve doğrudan müşteriye ulaşımını kolaylaştırmıştır. Bilindiği gibi turizmin temel yolu işletmeye ulaşmaktır. Bu kapsamda, bu tür platformların önemi, her 5 satışın 1'inin online olduğu düşünüldüğünde daha da iyi anlaşılmaktadır. Bu oranın gelişen teknoloji çerçevesinde daha da artacağı beklenmektedir. Bilindiği gibi online satış sistemleri sadece seyahat acenteliğinde değil, tüm tüketim alanlarında kullanılmakta olup, dünya ticaretini kolaylaştıran ve en ücra köşelere kadar ulaştıran bir sistem ağına bürünmüştür. Burada önemli olan hukuki alanın oturtulmasının yanında, tüketicinin memnun edilmesi ve mağdur edilmemesidir. Esasen, düzenlemeleri bu yönde yapmakta yarar vardır."
Mahkemenin koyduğu tedbir kararınca bu uygulamadan mağdur olan işletmelerin tazminat talep etme hakları bulunduğunu belirten Ayık, öte yandan rezervasyon yapan kişilerin muhatabının rezervasyon yapılan otel olduğunu ifade etti.
Söz konusu uygulamanın seyahat acenteciliği faaliyeti olarak değerlendirilmediği, gelişen teknolojilerin ortaya çıkardığı pazarlama kolaylığı olarak değerlendirildiğini aktaran Ayık, "İşletmelerimizin ulaşılabilirliğini sağladığına, doluluk oranlarını artırdığına ve serbest rekabet ortamında otellerin daha kolay satış yapmasına olanak sağladığına inanılmaktadır. Mahkemenin verdiği karar doğrultusunda ortaya çıkan anlaşmazlığın ve karışıklığın giderilmesi yönünde, Kültür ve Turizm Bakanlığının 1618 Sayılı Seyahat Acentaları ve Seyahat Acentaları Birliği Kanunu'nun acentelerin ve müşterilerin mağdur olmayacağı şekilde ivedi düzenlenmesi, sorunun çözümü açısından önem arz etmektedir" açıklamasında bulundu.
Diğer yandan, TÜRSAB'ın, Booking.com'un yaptığı faaliyetin seyahat acenteciliği faaliyeti olduğu talebi üzerine yapılan başvurunun, İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesinde görüşüldüğünü hatırlatan Ayık, davacı tarafın tedbir talebinin kabulüne, davalı meslek örgütünün üyelerinin ilerde telafisi mümkün olmayacak zararlara uğrayacakları ihtimaline binaen, Hollanda menşeili, Booking.com BV şirketinin, Booking.com internet adres, üzerinden veya oluşturacakları başka bir adres üzerinden, Türkiye'de yerleşik otel, konaklama tesislerinin pazarlanması ve pazarlanmasına aracılık edilmesi yönündeki faaliyetin durdurulmasına, bu konuda Bilgi Teknolojileri Kurumuna yazı yazılmasına, davacı meslek örgütü kanunla kurulmuş kamu kurumu niteliğinde meslek örgütü olduğundan teminat takdirine yer olmadığına karar verildiğini kaydetti.
Mahkeme kararına göre, Booking.com'un faaliyetini önleyici bir kararın henüz oluşmadığını ifade eden Ayık, karardan, Türkiye'de faaliyet gösteren turizm ve konaklama işletmelerinin mağdur olmayacağı, Türkiye'den yurt dışındaki konaklama işletmelerine, yurt dışından da Türkiye'deki konaklama işletmelerine ulaşılabildiğinin görüldüğünü ifade etti.
Booking.com'un sadece Türkiye'deki konaklama tesislerine erişimini kapattığını vurgulayan Ayık, şöyle devam etti:
"Booking.com ve benzeri sanal ortamda satış yapan işletmeler, konaklama işletmelerine serbest fiyat belirleme hakkı vermiş olup, bu fiyatlar üzerinden anlaşılan oranda komisyon almakta ve müşteriler de ödemelerini doğrudan rezervasyon yaptıkları konaklama tesislerine yapmaktadırlar. Ayrıca, Booking.com özelinde ülkemizle Avrupa Birliği ülkeleri arasındaki Gümrük Birliği Anlaşması kapsamında çifte vergilendirmeyi önleme anlaşması uyarınca vergi kaybına dönük hususun olmadığına inanılmaktadır. Diğer yandan, bu tür platformlar kendilerini tanıtma olanağını bulamayan küçük işletmelerin online pazara çıkmasını sağlamış ve doğrudan müşteriye ulaşımını kolaylaştırmıştır. Bilindiği gibi turizmin temel yolu işletmeye ulaşmaktır. Bu kapsamda, bu tür platformların önemi, her 5 satışın 1'inin online olduğu düşünüldüğünde daha da iyi anlaşılmaktadır. Bu oranın gelişen teknoloji çerçevesinde daha da artacağı beklenmektedir. Bilindiği gibi online satış sistemleri sadece seyahat acenteliğinde değil, tüm tüketim alanlarında kullanılmakta olup, dünya ticaretini kolaylaştıran ve en ücra köşelere kadar ulaştıran bir sistem ağına bürünmüştür. Burada önemli olan hukuki alanın oturtulmasının yanında, tüketicinin memnun edilmesi ve mağdur edilmemesidir. Esasen, düzenlemeleri bu yönde yapmakta yarar vardır."
Mahkemenin koyduğu tedbir kararınca bu uygulamadan mağdur olan işletmelerin tazminat talep etme hakları bulunduğunu belirten Ayık, öte yandan rezervasyon yapan kişilerin muhatabının rezervasyon yapılan otel olduğunu ifade etti.
Söz konusu uygulamanın seyahat acenteciliği faaliyeti olarak değerlendirilmediği, gelişen teknolojilerin ortaya çıkardığı pazarlama kolaylığı olarak değerlendirildiğini aktaran Ayık, "İşletmelerimizin ulaşılabilirliğini sağladığına, doluluk oranlarını artırdığına ve serbest rekabet ortamında otellerin daha kolay satış yapmasına olanak sağladığına inanılmaktadır. Mahkemenin verdiği karar doğrultusunda ortaya çıkan anlaşmazlığın ve karışıklığın giderilmesi yönünde, Kültür ve Turizm Bakanlığının 1618 Sayılı Seyahat Acentaları ve Seyahat Acentaları Birliği Kanunu'nun acentelerin ve müşterilerin mağdur olmayacağı şekilde ivedi düzenlenmesi, sorunun çözümü açısından önem arz etmektedir" açıklamasında bulundu.