Geleneksel ulaşım planlamaları, özellikle mega kentlerin ihtiyaçlarını karşılama konusunda artık yeterli gelmiyor. Araç odaklı yaklaşımlar, araç sayılarının artmasına ve bu nedenle trafik sıkışıklığının büyümesine, çevresel hasara ve çoğu çocuklar, gençler, engelliler, yaşlılar gibi hassas gruplar olmak üzere kent sakinlerinin sağlığına zarar verecek bir sonuca götürüyor.
“Küresel Geleceğin Şehirleri Programı Türkiye” kapsamında açıklanan İstanbul Sürdürülebilir Kentsel Hareketlilik Planı (SKHP), bu olumsuz sonuçları ortadan kaldıracak, erişilebilir, uygun maliyetli, entegre ve kapsayıcı bir ulaşım sistemi yaklaşımı sunuyor.
Yaklaşık iki yıllık bir çalışmayla hazırlanan plan, Birleşik Krallık Dışişleri ve Kalkınma Bakanlığı tarafından yürütülen ve Birleşmiş Milletler İnsan Yerleşimleri Programı’nın (UN-Habitat) stratejik ortak olarak yer aldığı “Küresel Geleceğin Şehirleri Programı Türkiye” kapsamında İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından Arup’un Yüklenici Ortaklığı ile hazırlandı.
İLK KEZ BİR MEGAKENTTE UYGULANACAK
Küresel Geleceğin Şehirleri Programı, dünya çapında 10 ülkedeki 19 şehirde kapsayıcı, sürdürülebilir kentsel ekonomik büyümeyi, küresel refahı ve toplumsal eşitliği artırmayı hedefleyen bir teknik destek programı. Kentlerde kısa ve uzun vadede önemli iş fırsatları da yaratan program, kentsel planlama, ulaşım ve dayanıklılık alanlarına odaklanırken geleceğin şehirlerinin kentsel inovasyon alanında da öne çıkmasına katkıda bulunuyor. Sürdürülebilir Kentsel Hareketlilik Planları ise 2013’ten bu yana Avrupa Komisyonu Kentsel Hareketlilik Paketi çerçevesinde, Avrupa’nın önemli kentlerinde uygulanıyor.
İstanbul'un coğrafyası ve tarihi değerleriyle uyumlu, insan odaklı bir ulaşım sistemi kurgulayan ve Türkiye’de ilk kez uygulanacak olan plan, aynı zamanda dünyada 16 milyonun üzerinde nüfusa sahip bir megakentte gerçekleştirilen ilk SKHP olma özelliğini de taşıyor.
HEDEFLER NELER?
İstanbul SKHP ile İstanbulluların ulaşımda geçen toplam zamanının kısalması hedefleniyor. 2040 yılında, raylı sistemin toplu taşımadaki payının yüzde 47’ye çıkması beklenirken günlük yolculukların yüzde 70’inin toplu taşıma araçları ve yaya olarak yapılacağı öngörülüyor. 2040 yılında ölümle sonuçlanan trafik kazalarının sıfırlanmasını hedefleyen plan ile ulaşımdan kaynaklanan karbon salımının 2040’ta yüzde 60 azaltılması, 2050’de ise sıfırlanması hedefleniyor.
Bu hedef doğrultusunda 26 ana projenin uygulamaya alınması öngörülüyor.
Örneğin metrobüs ve İETT otobüs filosunun karbonsuzlaştırılmasına yönelik projeler hayata geçirilecek; toplu taşımanın kendi içinde ve diğer ulaşım türleriyle entegrasyonunun geliştirilecek. Ayrıca kentin merkez bölgelerinde otomobil kullanımını, karbon salımını ve hava kirliliğini azaltacak düşük salım bölgeleri oluşturulacak; otopark yönetimi ve trafik sakinleştirme projeleri ile kentin merkez bölgelerinde özel araç kullanımı azaltılacak. Plan kapsamında yaya ve bisikletli ulaşımı geliştirecek projeler de hayata geçirilecek.