Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı himayesinde düzenlenen '1. Türkiye Enerji ve Maden Forumu: Fırsat Yılı 2018', İstanbul Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı'nda gerçekleştirildi.
Açılışını Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak’ın yaptığı Forum kapsamında 'Yenilenebilir Enerjide Türkiye Modeli: Teknoloji Transferi ve YEKA Modelinin Geleceği’ başlıklı oturuma Akfen Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Akın konuşmacı olarak katıldı.
"BİOENERJİ VE JEOTERMALE DE İLGİ DUYUYORUZ"
Elektrik alım satım konularıyla şirketleşme sürecinin birbirine paralel gittiğini anlatan Akın, “Çünkü biz birazcık şirket alım satımının hisselerin ihracının Türkiye’nin bir iç dinamiği olduğunu, bunun durmaması gerektiğini ve sürekli canlı tutulması gerektiğine inanan bir grubuz. Bizim prensibimiz de bu. Biz bir varlık evi gibi çalışıyoruz. Bir şirket evi gibi çalışıyoruz. Sıfırdan şirket üreten ve bu ürettiğimiz şirketlerin hisselerini dışarıya pazarlayan bir grup olarak bizi düşünebilirsiniz” dedi.
Enerjinin yenilenebilir enerji kolunda faaliyet göstermeye karar verdiklerini anlatan Akın, “8 yıl evvel başladık bu işe. Hidrolik alanda projeler geliştirdik ve nehir santrallarıyla 240 MW kadar kurulu güce ulaştık. Daha sonra rüzgar ve güneş konusu çok popülerleşti. 2 sene öncesinde de rüzgar ve güneş konusunda yenilenebilir enerjiye daha geniş spektrumdan bakmaya başladık. Tabi bunun arkasında Biyoenerji ve jeotermal enerji de yenilenebilir enerji kaynakları arasına giriyor. Portföyümüzü de bu şekilde çeşitlendirmemiz mümkün" dedi.
"2020'DE 1000 MW KURULU GÜCE ULAŞACAĞIZ"
Şirketin gelecek hedefleri dahilinde belli oranlarda hisselerini dışarıya satarak şirketin içerisine para girmesini sağladıklarına dikkat çeken Hamdi Akın, şöyle devam etti:
“Biz de bu amaçla yenilenebilir enerji şirketimizde EBRD ve IFC ile masaya oturduk. İki tane yatırımcı bankanın özkanyak temini yoluyla bunlar bizim stratejimizi beğendiler. Ve bu stratejiye biz de yatırım yapmak isteriz dediler. Her ikisi de yüzde 16’şar hisse alarak şirketimize bir öz kaynak koydular. Özkaynakla biz büyüme trendimizi devam ettirdik. Şu anda inşa halinde olanlar ve kurulu olanlarla birlikte 600 MW’a ulaştık. Rüzgarda ve güneşte bir kısmının inşası devam ediyor. Hedefimiz elde ettiğimiz yeni sermaye ile birlikte 2020 senesinde 1000 MW kurulu güce ulaşmaktır. Eğer semayemiz yetmezse yine ufak bir hisse satıp şirketin içerisine sermaye olarak koyacağız. Ve bu sağladığımız sermaye ile büyümemize davem edeceğiz. Önemli olan şirketimizin büyümesi. Hissemizin miktarının azalmış olması elbetteki önemli ama değerlenmiş olması daha önemli."
"HALKA ARZ YA DA BLOK SATIŞ YAPACAĞIZ"
Akın, “Hisselerimizin miktarınız azaltıyoruz ama kendimizi daha değerli hale getiriyoruz. Böylelikle de şirketimizi 2020-2021 yılları içerisinde halka arz edeceğiz ya da blok satış yaparak burada kendimizi minimuma indireceğiz. Ve artık bu şirket tamamen hisseleri oldukça kamuoyuna dağılmış kamunun bir şirketi olarak özel sektör tarafından yönetilen ama hisseleri her yatırımcının elinde olan bir şirket haline dönüşecek ve çok sıhhatli bir hale gelecek. Ve ölümsüzleşecek adeta o şirket. Yenilenebilir enerjiyi tercih etmemizin nedeni zaten bunun ileriye doğru daha kıymetli hale gelmesi” dedi.
"DÜNYA YENİLENEBİLİR ENERJİYİ KONUŞUYOR"
Dünyanın her yerinde yenilenebilir enerji kaynaklarına çok talep olduğuna dikkat çeken Hamdi Akın, “Amerikasından Çin’ine kadar dünya yenilenebilir enerjiyi konuşuyor. Dünya güneşi, rüzgarı konuşuyor. Dünya bu kaynaklardan alınan enerjiyi depolamayı konuşuyor. Eğer bunları depolanabilirse ki bu artık çözüldü artık genel enerji kaynaklarının çok fazla önemi kalacağını düşünmüyorum. Çünkü rüzgar, güneş limitsiz kaynaklar. Bizim için önemli olan ileride çok kıymetli olabilecek varlıklar yaratmak. Şimdi elimizde rüzgar, güneş ve hidroelektrik varlıklarımız var. Bioenerji ve biotermal de bizim görüş alanımız dahilinde. Oralara da yatırım yapabiliriz” diye konuştu.
“ENERJİ DEPOLAMA KONUSUNA SICAK BAKIYORUZ”
Enerji depolama konusunda bambaşka bir dünya geldiğine dikkat çeken Hamdi Akın, “Rüzgarın ve hidroelektrik santrallerin 24 sat çalıştığını ve aynı şekilde talebin de 24 saat olmayacağını düşünürsek bunların mutlaka dengelenmesi sonucunda ortaya çıkıyor. Depolama gibi bir sorun ortaya çıkıyor. Bunun için depolama meselesi dünyanı gündeminde. Şu ana kadar çok büyük mesafelerin alındığını izliyoruz. Türkiye’de de Enerji Bakanlığı’nın ciddi bir çalışması var. Önümüzdeki aylarda Türkiye bu alanda ciddi bir atılım yapacak Enerji Bakanlığı'nın liderliğinde. Sanıyorum biz de bu oyunculardan bir tanesi olabiliriz” dedi.
Dünyanın herkesin kendi enerjisini ürettiği bir noktaya gittiğini söyleyen Hamdi Akın, “En azından evler bazında bunun çözümleneceğini, belki de üreticilerin konut seviyesinde bir enerji üretimi yapmayacağı ortaya çıkıyor. Yapsa da belki talep bulamayacak çünkü herkes kendi enerjisini üretiyor olacak. Fabrikalar da kendi enerjilerini kendilerinin üreteceği bir sistem ortaya çıkacak. Yeni enerji kaynakları ortaya çıkacaklar. Storage konusu önümüzde 70-80 yıla damgasını vuracak. Onun için biz bu konuya çok sıcak bakıyoruz. Yeni birtakım şeyler de düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.