İlişkili Haberler
Avrupa Birliği (AB) ülkelerinde kullanılmakta olan euro banknot ve madeni paralar 1 Ocak 2022 itibarıyla 20'nci yılına girecek.
AB üyesi 27 ülkenin 19'unun resmi para birimi olan euronun 1999'da kaydi olarak yürürlüğe girmesine karar verilmişti.
Euro, 1 Ocak 2002'de ise banknot ve bozuk para olarak piyasaya sürüldü. Bu tarihten itibaren euro günlük işlemlerde kullanılmaya başlandı.
Hali hazırda euroyu, Almanya, Avusturya, Belçika, Estonya, Finlandiya, Fransa, Hollanda, İrlanda, İspanya, İtalya, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY), Letonya, Litvanya, Lüksemburg, Malta, Portekiz, Slovakya, Slovenya ve Yunanistan olmak üzere 19 AB üyesi ülke kullanıyor.
"Euro Bölgesi" olarak adlandırılan bu ülkelerin para politikası, Avrupa Merkez Bankası (ECB) ve üye ülkelerin merkez bankalarından oluşan Euro Sistemi tarafından yürütülüyor.
Frankfurt merkezli ECB'nin görevi, para birimi olarak euroyu kullanan AB üyesi ülkelerden oluşan Euro Bölgesi'nde fiyat istikrarını sağlamak olarak tanımlanıyor.
Doların ardından dünyanın en fazla kullanılan ikinci rezerv para birimi konumunda bulunan euroyu Avrupa'da yaklaşık 340 milyon kişi kullanıyor.
Euro, "Avrupa Para Birimi", "ekü" ve "euro" olarak da adlandırılıyor. Euronun farklı renk ve boyuta sahip 5, 10, 20, 50, 100, 200 ve 500 olmak üzere 7 çeşit banknotu bulunuyor.
Ayrıca, 1, 2, 5, 10, 20, 50 sent ile 1 ve 2 euro metal para olarak kullanılıyor.
500 EURO BASILMIYOR
ECB, 2019 yılında 500 euroluk banknotların basımını durdurulmasına karar verdi. Kararın alınmasında terörizmin finansmanı ve kara para aklamaya karşı mücadele ön plana çıktı.
Söz konusu 500 euroluk banknotların basımının durdurulmasına karşın halen geçerli. Günlük yaşam ve alışverişte kullanılamayan 500 euroluk banknotlar banka hesaplarına yatırılabiliyor ve bankalardan değiştirilebiliyor.
-Danimarka dışındaki üyelere zorunlu katılım
Euro Bölgesi'nin kuruluşunda ortak para politikasına dahil olmayacağını açıklayan Danimarka dışında tüm birlik üyelerinin gerekli kriterleri yerine getirmeleri durumunda euro kullanımına geçme zorunluluğu bulunuyor.
Son dönemde, Bulgaristan ve Hırvatistan euro para birimine geçiş süreci için başvuruda bulundu. Bu ülkelerin birkaç yıl sürecek süreç sonunda euro para birimine girişlerinin tamamlanması bekleniyor.
EURO DEĞERİ
Euro, 1999 yılında piyasaya sürüldüğünde 1 euro 1,17 dolar seviyesindeydi. Bu tarihten sonra euro, dolar karşısında hızla değer kaybetti. Ekim 2000'de euro 0,83 dolara kadar geriledi.
Euro, 2002 yılından 2008'e kadarki süreçte dolara karşı değer kazandı. 2008 yılında 1 euro 1,60 dolara kadar çıkarak rekor kırdı. Hali hazırda euro dolar paritesi 1,13 seviyelerinde seyrediyor.
BANKNOT TASARIMI DEĞİŞECEK
ECB, 20 yıldır tedavülde olan euro banknotlarını 2024'e kadar yeniden tasarlamayı planlıyor. Yeniden tasarım süreci, Euro Bölgesi'ndeki insanlardan gelecekteki banknotlar için olası temalar hakkında görüş toplamakla görevli odak gruplarının oluşturulmasıyla başlayacak. Daha sonra her Euro Bölgesi ülkesinden bir uzmana sahip danışma grubunun, ECB'nin Yönetim Konseyi'ne yeni temalardan oluşan bir kısa liste sunacak. Yönetim Konseyi, yeni banknotlar basılmadan önce nihai kararı verecek.
ALMANLAR İLK BAŞTA ŞÜPHEYLE YAKLAŞTI
Euroya geçiş, Almanya'nın yeniden birleşmesini takiben 1990'da Deutschmark'ın piyasaya sürülmesinden sonra, nispeten kısa bir süre içinde ikinci para birimi geçişiydi.
Tek para birimine şüpheyle yaklaşan ve eski para birimi mark ile duygusal bir bağı olan Almanlar, eurodan en çok yarar sağlayanlar arasında yer aldı.
Avrupa Politikaları konusunda önemli düşünce kuruluşlarından Avrupa Politikalar Merkezi'nin (CEP) yaptığı "Euroya geçişte kazananlar ve kaybedenler" adlı araştırmaya göre, Avrupa'nın en verimli ekonomisine sahip olan Almanya, euroya geçişten 1999-2017 döneminde 1,9 trilyon euro ile açık ara en fazla yarar sağladı. Bu da kişi başına yaklaşık 23 bin euroya denk geliyor.
Piyasaya sürüldükten sonraki ilk birkaç yılda Yunanistan eurodan büyük kazanç sağlarken, 2011'den beri kayıplar vermeye başladı, Yine de aynı dönemde Yunanistan 2 milyar euro yarar sağladı. Hollanda'da ise 346 milyar euroluk refah genişlemesi oldu.
CEP'in analiz ettiği ülkelerden Fransa'da 3,6 trilyon euro, İtalya'da 4,3 trilyon euro, İspanya'da 224 milyar euro, Belçika'da ise 69 milyar euro refah kaybı oldu.
AB üyesi 27 ülkenin 19'unun resmi para birimi olan euronun 1999'da kaydi olarak yürürlüğe girmesine karar verilmişti.
Euro, 1 Ocak 2002'de ise banknot ve bozuk para olarak piyasaya sürüldü. Bu tarihten itibaren euro günlük işlemlerde kullanılmaya başlandı.
Hali hazırda euroyu, Almanya, Avusturya, Belçika, Estonya, Finlandiya, Fransa, Hollanda, İrlanda, İspanya, İtalya, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY), Letonya, Litvanya, Lüksemburg, Malta, Portekiz, Slovakya, Slovenya ve Yunanistan olmak üzere 19 AB üyesi ülke kullanıyor.
"Euro Bölgesi" olarak adlandırılan bu ülkelerin para politikası, Avrupa Merkez Bankası (ECB) ve üye ülkelerin merkez bankalarından oluşan Euro Sistemi tarafından yürütülüyor.
Frankfurt merkezli ECB'nin görevi, para birimi olarak euroyu kullanan AB üyesi ülkelerden oluşan Euro Bölgesi'nde fiyat istikrarını sağlamak olarak tanımlanıyor.
Doların ardından dünyanın en fazla kullanılan ikinci rezerv para birimi konumunda bulunan euroyu Avrupa'da yaklaşık 340 milyon kişi kullanıyor.
Euro, "Avrupa Para Birimi", "ekü" ve "euro" olarak da adlandırılıyor. Euronun farklı renk ve boyuta sahip 5, 10, 20, 50, 100, 200 ve 500 olmak üzere 7 çeşit banknotu bulunuyor.
Ayrıca, 1, 2, 5, 10, 20, 50 sent ile 1 ve 2 euro metal para olarak kullanılıyor.
500 EURO BASILMIYOR
ECB, 2019 yılında 500 euroluk banknotların basımını durdurulmasına karar verdi. Kararın alınmasında terörizmin finansmanı ve kara para aklamaya karşı mücadele ön plana çıktı.
Söz konusu 500 euroluk banknotların basımının durdurulmasına karşın halen geçerli. Günlük yaşam ve alışverişte kullanılamayan 500 euroluk banknotlar banka hesaplarına yatırılabiliyor ve bankalardan değiştirilebiliyor.
-Danimarka dışındaki üyelere zorunlu katılım
Euro Bölgesi'nin kuruluşunda ortak para politikasına dahil olmayacağını açıklayan Danimarka dışında tüm birlik üyelerinin gerekli kriterleri yerine getirmeleri durumunda euro kullanımına geçme zorunluluğu bulunuyor.
Son dönemde, Bulgaristan ve Hırvatistan euro para birimine geçiş süreci için başvuruda bulundu. Bu ülkelerin birkaç yıl sürecek süreç sonunda euro para birimine girişlerinin tamamlanması bekleniyor.
EURO DEĞERİ
Euro, 1999 yılında piyasaya sürüldüğünde 1 euro 1,17 dolar seviyesindeydi. Bu tarihten sonra euro, dolar karşısında hızla değer kaybetti. Ekim 2000'de euro 0,83 dolara kadar geriledi.
Euro, 2002 yılından 2008'e kadarki süreçte dolara karşı değer kazandı. 2008 yılında 1 euro 1,60 dolara kadar çıkarak rekor kırdı. Hali hazırda euro dolar paritesi 1,13 seviyelerinde seyrediyor.
BANKNOT TASARIMI DEĞİŞECEK
ECB, 20 yıldır tedavülde olan euro banknotlarını 2024'e kadar yeniden tasarlamayı planlıyor. Yeniden tasarım süreci, Euro Bölgesi'ndeki insanlardan gelecekteki banknotlar için olası temalar hakkında görüş toplamakla görevli odak gruplarının oluşturulmasıyla başlayacak. Daha sonra her Euro Bölgesi ülkesinden bir uzmana sahip danışma grubunun, ECB'nin Yönetim Konseyi'ne yeni temalardan oluşan bir kısa liste sunacak. Yönetim Konseyi, yeni banknotlar basılmadan önce nihai kararı verecek.
ALMANLAR İLK BAŞTA ŞÜPHEYLE YAKLAŞTI
Euroya geçiş, Almanya'nın yeniden birleşmesini takiben 1990'da Deutschmark'ın piyasaya sürülmesinden sonra, nispeten kısa bir süre içinde ikinci para birimi geçişiydi.
Tek para birimine şüpheyle yaklaşan ve eski para birimi mark ile duygusal bir bağı olan Almanlar, eurodan en çok yarar sağlayanlar arasında yer aldı.
Avrupa Politikaları konusunda önemli düşünce kuruluşlarından Avrupa Politikalar Merkezi'nin (CEP) yaptığı "Euroya geçişte kazananlar ve kaybedenler" adlı araştırmaya göre, Avrupa'nın en verimli ekonomisine sahip olan Almanya, euroya geçişten 1999-2017 döneminde 1,9 trilyon euro ile açık ara en fazla yarar sağladı. Bu da kişi başına yaklaşık 23 bin euroya denk geliyor.
Piyasaya sürüldükten sonraki ilk birkaç yılda Yunanistan eurodan büyük kazanç sağlarken, 2011'den beri kayıplar vermeye başladı, Yine de aynı dönemde Yunanistan 2 milyar euro yarar sağladı. Hollanda'da ise 346 milyar euroluk refah genişlemesi oldu.
CEP'in analiz ettiği ülkelerden Fransa'da 3,6 trilyon euro, İtalya'da 4,3 trilyon euro, İspanya'da 224 milyar euro, Belçika'da ise 69 milyar euro refah kaybı oldu.