Türkiye İnsan Yönetimi Derneği (PERYÖN) Yönetim Kurulu Başkanı Sevilay Pezek Yangın ve PERYÖN Yönetim Kurulu Üyesi, STFA Holding Strateji ve İnsan Kaynakları Başkanı Berna Öztınaz’ın açılış konuşmalarının ardından, WFPMA, İnsan Yönetimi Dernekleri Dünya Federasyonu Başkanı Jorge Jauregui, insan yönetimi profesyonellerine seslendi. Dünyanın içinden geçtiği zorlu dönemlerde insan yönetimi profesyonellerinin, bireyin, çalışma hayatının ve toplumun motivasyonunda nasıl bir rol oynadığını anlatan Jauregui, “Dünyada istediğimiz değişimi biz yaratmak zorundayız. Değişim istiyorsanız, değişlek zorundasınız. Bugünün belirsizliklerle dolu dünyasında, insan yönetimi profesyonellerinin etki alanlarını çok daha etkin kullanmaları gerekiyor. Farklı kültürlere saygı, davranışlarımızda, yaptığımız işlerde bütünlük ve sinerji en önemli ihtiyaçlar. Deneyime, yaratıcılığa, inisiyatife, belirsizliklerle mücadele edebilme azmine ve toleransa ihtiyaç var. Yönetim takımlarının en önemli görevi bunu başarabilmek.”
ANIMSADIĞINIZ HİKAYENİN İÇİNDEKİ KAHRAMAN SİZSİNİZ!
16. Dünya İnsan Yönetimi Kongresi ikinci oturumuyla bir hikaye anlatıcıyı ağırladı. Judith Malika Liberman konuşmasında hayata anlam katmak için kendi hikayelerimize katacağımız anlamlardan söz etti. “Dokunduğunuz ve değiştirdiğiniz hikayeler sizi değiştirir. Size dokunan her hikayede bir rolünüz var. Hikayelerle ilişkiniz hiç bir zaman rastgele değil. Hatırladığınız tüm hikayeler bugün kim olduğunuzla ilişkilidir. Kendinize sorun, hatırladığınız masallardaki karakter bugünkü size ne kadar benziyor göreceksiniz” diyen Liberman salonu büyüledi.
Judith Malika Liberman, “İyi bir anlatıcı olmak, iyi bir yönetici olmak için bir yoldur. Anlattığınız şeyin içine bir lezzet sıkıştırın, içine bir lokumun tadını sıkıştırın. İnsanlara bir şey anlatırken içine duyulabilecek, hissedilebilecek bir şeyler katın ki, sizi anlayabilsinler. Çünkü anlamak zordur, birilerine kendinizi anlatmak için ona kendinizden bir seyler katın” ifadeleriyle iletişimi büyülü masallarla ifade etti.
İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde yapılan kongrede 20-21 Ekim olmak üzere iki gün boyunca 40’ı aşkın oturumda insan yönetimindeki son trendler, başarılı ve örnek uygulamalar yanında “İş Dünyasında” daha önce hiç konuşulmayanlar da sahneye ve gündeme taşındı.
DUAYENLERDEN ÇETİN ZAMANLARDA İNSAN YÖNETİMİ FORMÜLLERİ
Türkiye İnsan Yönetimi Derneği (PERYÖN) tarafından Doğa İş Güvenliği, Turkcell Akademi, Yapı Kredi Bankacılık Akademisi eş sponsorluğunda düzenlenen 16.Dünya İnsan Yönetimi Kongresi’nin ikinci günü dikkat çekici bir konuyla başladı.
Çetin zamanları yönetmek konulu ana oturumda Akkök Holding İcra Kurulu Başkanı Ahmet Dördüncü, Doğan Holding yöneticilerinden Ahter Kutadgu ve STFA CEO’su Yetik Kadri Mert, krizli dönemlerde ele alınacak yönetim stratejilerini ve çözümleri tartıştı.
HELİKOPTER YÖNETİCİLERE İHTİYAÇ VAR
Akkök Holding İcra Kurulu Başkanı Ahmet Dördüncü, “Türkiye’nin içinde bulunduğu durumda başka bir ülke olsaydı, inanın bugün bu kongre burada yapılamazdı. 15 Temmuz sabahı Akkök Grubuna ait alışveriş merkezlerinin tümünde hayat başladı. Evet, bir an için ne olması gerektiği ile ilgili belirsizliğe düştük ama hızla toparlandık. Bu bizim en önemli özelliğimiz. Türkiye’nin yüksek bir potansiyeli var ve çetin zamanlara rağmen bu potansiyel yükselmeye devam ediyor.”
Sıkıntılı dönemlerde ticari tedbirlerin alınmasının doğal bir önlem olduğunu ama esas unsurun ortak değerler olduğunu söyleyen Dördüncü, helikopter yöneticilerin gerekliliğine dikkat çekti. Helikopter yöneticininin, hızla alçalarak ve yükselerek, hem tabandaki operasyonun içinde olabileceğini, gerektiğinde de büyük resmi analiz edebileceğini söyleyen Ahmet Dördüncü, “Çok sofistike olmaya gerek yok, genel yöneticilik kavramlarını hayata geçirdiğinizde zaten başarılı oluyorsunuz. Her yöneticinin kendine özgü trikleri olabilir ama esas olan, aynı anda yukarıdan bakmayı ve operasyonun içinde olmayı başarmak.* dedi.
“UZUN VADELİ ETKİLERİNİ ANALİZ ETMEDEN KRİZİ AŞTIK DİYEMEYİZ”
STFA CEO’su Yetik Kadri Mert, “Öngörülebilir olmayan bir dünyada değişiklik olduğunda nasıl adapte olmamız gerektiği ile ilgili daha planlı olmamız gerekiyor. Pratiğe baktığımızda inanılmaz bir adaptasyon yeteneğimiz var. Bu da bize her şeyin hızla normale döndüğü hissini veriyor. Ama refleks bir tepki ile normalleşiyoruz. Uzun vadeli etkiler ile ilgili daha analitik olmak, daha iyi hazırlanmak gerekiyor. Evet krizlere adapte oluyoruz ama sonrasında bu krizi bir daha yaşamamak ile ilgili şansı değerlendiremiyoruz. Bu planlı çalışma eksikliği bize uzun vadeli zarar getiriyor. “ diyerek hızlı normalleşmenin dezavantajına dikkat çekti. Zor zamanlarda insan yönetiminde İK’nın sorumluluğunun altını çizen Yetik Kadri Mert, “Ülke çapında veya kurumsal olarak, insan kaynağının eğitimine yatırımımız dünya ortalamasının çok altında. Bu yatırımı artırmadığımız sürece evet çetin zamanlar sonrası çabuk toparlanırız. Ama krizi iyi yönettik mi sorusuna yanıt vermemiz gerekirse, bence çok daha iyi yönetebiliriz.”dedi.
İLK BİR SAATE DİKKAT!
Kızlarıma Notlar kitabının yazarı, Doğan Holding yöneticilerinden Ahter Kutadgu, kriz yönetimini iletişimci perspektifinden değerlendirerek, takımları bir arada tutan ve tüm fonksiyonlarda başarı getiren faktörün değerler olduğuna dikkat çekti. Kutadgu, “Kriz anında karar vermeden önce bana göre 3 noktaya dikkat etmek önemli. En önemlisi içten profesyonellik tanımı altında, ekipleri bir arada tutacak samimi yöneticiler olmak. İkincisi kurallara ve planlara saplanmadan, esnek düşünebilmek, esnek çözümler üretebilmek. En önemlisi ilk bir saatin kritikliğini kavramak, o bir saatte sorunu maksimum objekiflikle, kendinizi aldatmadan, komplekse kapılmadan teşhis etmek, sorgulamak. Tüm bu adımları harika atıyor olabilirsiniz ama takımı bir arada tutan ortak değerler yoksa, farklı fikirleri olan insanlar aynı değerler altında birleşmiyorsa süreç tıkanır. Esas olan hem bireysel, hem kurumsal, hem de toplumsal değerlere sahip olabilmek” dedi.