İlişkili Haberler
Türkiye Beyaz Eşya Sanayicileri Derneği (TÜRKBESD), 2020 yılının ilk 9 ayına ilişkin rakamları ve sektördeki son gelişmeleri online basın toplantısı ile kamuoyu ile paylaştı. TÜRKBESD’in verilerine göre Türkiye’de beyaz eşya satışları eylül ayında da artmaya devam etti.
6 ANA ÜRÜNDE YÜZDE 21 ARTIŞ
TÜRKBESD Başkanı Can Dinçer, “Pandemi ile birlikte evde geçirilen zaman beyaz eşyaya olan ilgiyi artırdı. Özellikle Türkiye'de satışlarımız çok olumlu bir seyir izliyor. Özellikle Türkiye’de satışlarımız çok olumlu bir seyir izliyor.
Eylül ayında 6 ana üründe satışlarımızda geçen yıl aynı döneme göre yüzde 21 oranında bir artış söz konusu.
İhracatımız, 2019 Eylül ayının yüzde 2 üzerinde gerçekleşti. Yılın ilk 9 ayına baktığımızda ise Covid-19’un yurt dışındaki ana pazarımız olan Avrupa’yı ciddi şekilde etkilemesi nedeniyle ihracatta yüzde 6 oranında bir daralma meydana geldi.
İç satış ve ihracat olmak üzere toplam satışlarımız ise 20.877.922 adet ile geçen yılın sadece yüzde 1 gerisinde gerçekleşti. Böyle zor bir sene için çok iyi bir sonuç olduğuna inanıyoruz” dedi.
TÜKETİCİNİN AĞIRLIKLI TERCİHİ BAYİLER OLDU
Basın toplantısında sağlık çalışanlarına özverili çalışmaları için müteşekkir olduklarını ifade eden TÜRKBESD Başkanı Can Dinçer, sektörün de esnek üretim kabiliyeti ve kampanyalarıyla Covid-19 ile mücadeleye katkı sağladığını aktardı.
TÜRKBESD’e üye firmalar, Covid-19 ile değişen tüketici davranışları ve alışkanlıklarını anlamak üzere 2000 kişi ile yaptırdıkları araştırmanın sonuçlarını da paylaştı. Araştırmaya göre tüketici için hijyen ve sağlık öncelikli hale gelirken, online satış kanallarından alışverişe ilgi arttı. Tüketici tasarrufa yöneldi.
Dinçer, araştırma ile ilgili şu bilgileri aktardı:
“Katılımcıların yüzde 55'i Covid-19 öncesi internetten alışveriş yapmadığını söyledi. Covid-19 öncesi online alışveriş yapmayan bu kesimin yüzde 76’sı pandemi ile birlikte internetten alışveriş yapmaya başlamış. Tüketicinin hala beyaz eşya alışverişini yetkili bayiden yapmayı tercih etmesi de araştırmadan çıkan bir diğer önemli sonuç. Pandemi döneminde alışveriş yapan tüketicilerimizin yüzde 68’i beyaz eşyasını yetkili bayiden aldığını ifade ediyor.”
Türkiye’nin yüzde 7’lik beyaz eşya üretim hacmi ile Çin’den sonra dünyanın en büyük 2’inci üretim üssü olduğunu belirten Dinçer, sektörün doğrudan 60.000, dolaylı 600.000 kişiye istihdam sağlayan büyük bir ekosistem olduğunun altını çizdi.
Üretimin yüzde 75’inin çoğu Avrupa ülkelerine olmak üzere ihraç edildiğini söyleyen Dinçer, “Beyaz eşya sektörü, ihracat yoğun, Türkiye dış ticaret dengesine katkı sağlayan ve dışa bağımlılığı azaltan lider sektörlerden biridir. 2019 yılı itibariyle 6 ürün grubu toplamında 3,96 milyar USD ve 21,9 milyon adetlik ihracat gerçekleştirdik. 2001-2019 yılları arasında ihracatımız USD bazında yaklaşık 10 katına çıktı.
Rekabet gücümüzü korumamız ve Covid-19 sonrası fırsatları değerlendirebilmemiz için tedarik, üretim ve Ar-Ge alanında teşvikler sağlanması, dijital dönüşüme yatırım yapılması ve teknoloji odaklı gelişime uygun insan kaynağının yetiştirilmesi gerekiyor” dedi.
BREXIT SÜRECİNDE EK MALİYETLER İÇİN TEŞVİK SİSTEMLERİNE İHTİYAÇ VAR
Can Dinçer, Türkiye’nin en büyük ticaret ortağı olan İngiltere’nin Brexit süreci nedeniyle sektörün ihracatının olumsuz etkilenme riskiyle karşı karşıya bulunduğunu aktararak alınması gereken adımları şöyle ifade etti: “Ülkemiz ile Birleşik Krallık arasında halen görüşmeleri süren Serbest Ticaret Anlaşması’nın bir an önce sonuçlandırılması önem taşıyor. Eğer gümrük vergisi ödenmesi söz konusu olursa İngiltere’ye ihracatımız düşecektir. Türkiye’nin Gümrük Birliği’ne dahil bir ülke olarak, bu müzakerelerden bağımsız şekilde STA görüşmelerini tamamlaması da mümkün değildir.
İngiltere’nin bazı ürün gruplarında küresel gümrük vergisini sıfırlaması Çin menşeli ürünleri maliyet açısından avantajlı duruma getirmektedir. Serbest Ticaret Anlaşması’nın gecikme riskine karşı destekleyici mekanizmalar oluşturulmasına yönelik acilen hazırlıklara başlanmasını önemli görüyoruz. STA olsun ya da olmasın geçiş sürecinde gümrük süreçleri, ek sertifikasyonlar gibi çıkacak ek maliyetler için teşvik sistemleri geliştirilmesine ihtiyaç bulunmaktadır.”
Basın toplantısında söz alan TÜRKBESD Yönetim Kurulu Üyesi Fatih Özkadı ise, Avrupa Birliği’nin 2050 yılında karbon nötr kıta olma hedefi doğrultusunda açıkladığı AB Yeşil Mutabakatı’nın sektörü yakından ilgilendirdiğine dikkat çekti. Mutabakatın alt düzenlemelerinden en çok tartışılan konunun sınırda karbon düzenlemesi olduğunu belirten Özkadı, “AB ile Gümrük Birliği ilişkimiz dikkate alındığında bu süreci bir fırsat olarak değerlendirebilmemiz için atılması gereken adımları doğru ve zamanında tespit etmemiz önem taşıyor.
Sektörümüz Enerji etiketi ve eko-tasarım gereksinimlerini AB düzenlemeleri doğrultusunda gerçekleştirmektedir. AB ile eş seviyede çevre regülasyonlarına uygun olarak faaliyet gösteren sektörümüzün Yeşil Mutabakat altındaki düzenlemelerde Avrupa’daki rakipleri ile eşit muamele görmesi gerekiyor” dedi.
"UZAKTAN ÇALIŞMA DÜZENLEMESİNE İHTİYAÇ DUYULUYOR"
TÜRKBESD Yönetim Kurulu Üyesi Bahar Birsen ise basın toplantısında pandemi ile birlikte Ar-Ge ve Tasarım Merkezleri için uzaktan çalışma düzenlemelerinin hayata geçirilmesine ihtiyaç duyulduğuna değindi. Birsen, “Ar-Ge ve Tasarım merkezleri için belli oranlar içerisinde uzaktan çalışmanın önünün açılmasını öngören “Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifini” memnuniyetle karşıladığımızı belirtmek isteriz. Bununla birlikte tasarım, analiz, yazılım gibi konularda daha çok verim alınabilmesi için taslakta belirtilen oranların artırılarak COVID-19 sonrasında da uzaktan çalışmanın en az yüzde 50 olarak uygulanması ve bu oranın yüzde 75’e kadar Sayın Cumhurbaşkanımız’ın yetkisiyle artırılabilmesi konusunda 5746 ve 4691 sayılı yasalarda gerekli düzenlemelerin yapılması önem arz ediyor” dedi.
Sektörün çeşitli alanlardaki ihtiyaçlarının dile getirildiği basın toplantısında TÜRKBESD Yönetim Kurulu üyesi Mehmet Yavuz, 1 Ocak 2020’de yürürlüğe giren Geri Kazanım Katkı Payı ile ilgili beyaz eşya firmalarının beklentilerini aktardı. Yavuz, konuyla ilgili şu açıklamayı yaptı: “Üreticiler ve ithalatçılar hem atık mevzuatı kapsamında yükümlülüklerini yerine getiriyor, hem de Geri Kazanım Katkı Payı ödüyor. GEKAP’ın sektör üzerinde yılda 200 Milyon TL’den fazla yük getireceğini ön görüyoruz. Bu da maliyet baskısı altındaki sektörümüzü olumsuz etkilemektedir”
Beyaz Eşya sektörünün en önemli ham madde girdilerinden birinin yassı çelik olduğunu vurgulayan Mehmet Yavuz, “Zorunlu olarak ithal edilen yassı çelik üzerindeki ek vergilerin kaldırılması sektörün uluslararası rekabetçiliğini korumak açısından zaruridir.
Türkiye, 2019 yılında 5.4 milyar dolar yassı çelik ihracatı gerçekleştirmiştir. Türkiye’de yeterli miktarda, kalitede ve çeşitlilikte yassı çelik üretimi gerçekleştirilememektedir.
Korumacı önlemler yerine yerli yassı çelik üreticilerine; üretim maliyetleri, girdiler ve üretim teknolojileri gibi alanlarda rekabet güçlerini artıracak desteklerin artırılması faydalı olacaktır” dedi.