Türkiye, son bir kaç gündür 10-11 Temmuz 2010 tarihlerinde yapılan Kamu Personeli Seçme Sınavı ile ilgili sınav sorularının çalındığı ve kopya çekildiği iddiaları ile sarsıldı.
İlişkili Haberler
350 kişi, 120'de 120 net yaptı. Ve bu kişilerin en az yüzde 20'lik bir kısmının "ailecek" sınava girmiş olmaları ise akıllarda soru işareti bıraktı. 3 bin 200 kişi ise 100 ve üzerinde soruya doğru yanıt verdi. ÖSYM, bu kişiler üzerinde bir inceleme başlattı.
Sınavı "şaibeli" olarak değerlendiren Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, "ÖSYM'nin bu iddialar karşısında yapacağı soruşturmadan bir sonuç çıkmayacağını biliyorum. Onun için Cumhurbaşkanlığı makamına konuyu iletiyoruz. Bu konuda iddiası olan bütün arkadaşlarımız dava açsınlar" sözleriyle dikkat çekti.
Ardından gözler ÖSYM Yürütme Kurulu'ndan çıkacak sonuca takıldı. Söz konusu adayların cevap anahtarları ile soru kitapçıkları karşılaştıran ÖSYM yetkilileri, bu ikisi arasında uyum olduğunu tespit etmişti. Soru kitapçıklarında çözüm yapıldığı ve bazı şıkların üzeri çizilerek elendiği açıklandı.
Yetkilier, soruların çalındığı iddialarının olduğu salon tutanaklarını da incelediğini ve sınavda kopya çekildiğine dair herhangi bir kanıta rastlamadığını söyledi.
Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) Başkanı Prof. Dr. Ünal Yarımağan da yaptığı açıklamada; sınavı usulüne uygun gerçekleştirdiklerini ve söz konusu iddiaları Savcılığın vereceği kararın aydınlatacağını belirtti.
"YÖK, Cumhurbaşkanlığı Denetleme Kurulu, Savcı gelsin; denetlesin. Birşey varsa çıkarsınlar ortaya. Kurum haksız yere eleştiriliyor. Ben kurumsal olarak bir kusurumuz olmadığı kanaatindeyim" diyen Prof. Dr. Yarımağan, şunları söyledi:
"Sağlıklı bir testte bu anormal değil. Nitekim bizim bütün testlerimizde tüm soruları cevaplayan adaylar bir kaç bin bile çıkabilir. Ama Eğitim Bilimleri testinde bundan önceki yıllarda galiba bir yıl çıkmış bir-iki kişi, soruların tümünü yanıtlayan pek çıkmıyormuş. Düşündürücü olan bu ama normali de sanki bu seneki gibi. Dolayısıyla bizim verilerimizden bir sonuç elde etmemiz mümkün değil. Bizim verilerimiz burada bir usulsüzlük, bir kopya, soruların sızması biçiminde bir olayın olduğuna ilişkin bir veri içermiyor, bir bulgu yok. Her şey usulüne uygun olarak yapıldı.
Herşeyi yapsınlar. Ben 37 yıl şerefiyle bu kuruma hizmet etmiş biri olarak ben kurumla özdeşleşmiş biriyim. Bütün şevkim kırıldı. Olaylar durulur durulmaz ayrılacağım.
Sınavın genel olarak iptal edilmesini gerektirecek bir durumun çıktığına inanmıyorum. En fazla olaya karışanların sınavının iptali olabilir. Onu da pek sanmıyorum."
Şimdi gözler incelemeden çıkacak net kararda...
Biz de özel bir eğitim kurumu genel müdürü E. A.'ya konuya ilişkin bir kaç soru yönelttik.
SORUŞTURMA NE KADAR ADİL OLACAK!
Sınav neden iptal edilmedi?
Bildiğiniz gibi Bakanlık bu konuyla ilgili soruşturma açmış bulunuyor. Soruşturmanın sonucuna göre sınav iptal edilebilir. Bu aşamada elbette soruşturmanın adil olması ve baskılardan uzak yapılması sonucu da değiştirebilecektir. Ancak bu soruşturma ne kadar adil yapılacak işte bütün mesele burada!
SINAVIN İPTAL EDİLMESİ ATAMALARI GECİKTİRİR
Eğer iptal edilseydi nasıl sonuçlar doğururdu?
Sınav iptal edilirse elbette kamu vicdanı rahatlayacak ancak KPSS'de kaos ve belirsizlik en üst seviyeye çıkacak. Bu noktada Bakanlığın göstereceği irade belirleyici olacak. En kısa sürede yeni bir sınav organize etmek, uygulamak, sonuçlandırmak ve tercihleri belirlemek iki ay gibi bir süreyi bulabilir. Bu da atamaları geciktirir ve okullarda bazı derslerin boş geçmesine sebep olur.
KANITLARI KARARTMAK ÇOK DA ZOR DEĞİL!
İşin hukuki boyutu nasıl olurdu?
İşin hukuki boyutuna bakabilmemiz için mutlaka bir kanıt bulunması gerekiyor. Bildiğiniz gibi ülkemizde kanıtları karartmak özellikle belirli gruplar için çok da zor değil.
İTİRAZ DİLEKÇELERİNDEN OLUMLU SONUÇ ALINMAYACAK
İtiraz etmek isteyenlerin ne yapmaları gerekiyor? Ya da nasıl bir sonuç ile karşılaşabilirler?
İtiraz etmek isteyenler ÖSYM'ye ve YÖK'e itiraz dilekçesi gönderebilirler. Bu dilekçeler incelenecek ancak bu şartlarda olumlu sonuç alınamayacaktır.
SORULARIN ÇALINDIĞINI BİLİYORUZ AMA...
Bu kaos ortamından sonra sınavda kopya çekildiği ispatlanmazsa da bizler soruların çalındığını biliyoruz ancak elbetteki gözlerimizle görmedik. O zaman ekvator çizgisini de kabul etmememiz gerekir; ne de olsa gözümüzle göremiyoruz...
ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Yarımağan'ın açıklamalarını değerlendirmek gerekirse neler söylenebilir?
ÖSYM Başkanı'nın açıklamaları yeterli olmasa da kamuoyunu rahatlatmak adına ve göreve yeni gelecek kişinin böyle bir durumun ne gibi sonuçlara neden olduğunu bilmesi ve tedbir alması açısından önemli...
HİÇ BİR SINAVIN GÜVENİLİRLİĞİNE İNANMIYORUM
Yaşanan bu kaostan sonra, sınavda kopya çekildiğini kanıtlayacak bir bulguya rastlanılmadığı açıklamaları yeterli bir açıklama mı?
Bu kaos öğrencilerin ve eğitimcilerin sisteme olan inancını yıktı. Şahsen ben artık hiç bir sınavın güvenilirliğine inanmıyorum.
POLİSLİK SINAVINDA DA AYNISI OLMUŞTU
Daha önce buna benzer olaylar yaşandı mı?
Geçen sene Polislik Sınavı'nda da buna benzer bir olay yaşanmıştı. Cemaat gruplarının bu işte müdahil olduğu ispatlanmış ve sınav iptal edilmişti. Söz konusu sınav, soruların çalındığı bulgularına rastlanmıştı.
Ayrıca 4 sene önce Doğu Anadolu'da KPSS'de toplu kopya çekildiği ortaya çıkarıldı ve yaklaşık 60 kişilik bir şebeke hakkında dava açıldı. Ayrıca o bölgede sınav iptal edildi ve adaylar ikinci kez sınava girdi.