Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Yusuf Tekin, NTV kanalında canlı yayına katılarak, liseye yerleştirmelere ilişkin değerlendirmelerde bulundu, soruları yanıtladı.
Liseye yerleştirmelerde okulların yaklaşık yüzde 90'ının sınavsız, yüzde 10'unun ise sınavla öğrenci alacağını hatırlatan Tekin, burada özellikle yüzde 90'ı önemsediklerini vurguladı.
Tekin, bütün illerde her kategoriden okul bulunması konusunda çaba sarf ettiklerinin altını çizdi.
Tercihlerde, bazı illerde Anadolu lisesinin olmamasına ilişkin sorular geldiğini belirten Tekin, bakanlık bünyesinde "meslek liseleri, imam hatip liseleri ve genel ortaöğretim kurumları" olmak üzere 3 grup lise bulunduğunu söyledi.
Bu üç lisenin farklı eğitim programlarını takip ettiğini anlatan Tekin, "İllerde biz bu yüzde 10'u ve yüzde 90'ı belirlerken, bu 3 kategoride de okul bulunmasına özen gösterdik. Ortaöğretim genel müdürlüğü bünyesindeki okullarımız ise 'fen liseleri, sosyal bilimler liseleri ve Anadolu liseleri.' Dolayısıyla biz herhangi bir ilde sınavla veya sınavsız öğrenci alan okul türlerini belirlerken, bu kategoriye göre belirledik. Niye bazı liselerde Anadolu lisesini aldık, bazı illerde almadık? Biz, öğrencilerimizin yüzde 10'u sınavla öğrenci alan okullara gitsin, kapasitemizin, kontenjanımızın yüzde 10'unu bu şekilde ayıralım dedik" ifadelerini kullandı.
Bu oranların nasıl ortaya çıktığına ilişkin de bilgi veren Tekin, "Son 3 yılda yaptığımız TEOG yerleştirmelerindeki öğrencilerimizin ilk 5 tercihlerine baktık, yüzde 62'si genel ortaöğretim kurumlarını tercih etmiş, yaklaşık olarak yüzde 15'i mesleki teknik okulları, yüzde 20'si civarındaki bir rakam da Din Öğretimi Genel Müdürlüğü bünyesindeki okulları tercih etmiş. Biz bu yüzde 10 kontenjanını belirlerken, bu verilere göre hareket ettik" diye konuştu.
Bütün bu işlemleri yaparken farklı program uygulayan okullar kategorisi oluşturduklarını anlatan Tekin, "Bu yüzde 10 tamamen böyle. Eğer bir ilde fen ve sosyal bilimler lisesi varsa ve bu iki lise, o ilde ayırdığımız yüzde 62'lik kapasiteyi dolduruyor ise burada ekstradan bir genel orta öğretim kurumu, Anadolu lisesi koymadık. Çünkü bu okullar bizim teşkilatlanma yapımızda genel orta öğretim kurumudur. Hangi illerde koyduk? Kotayı dolduramadığımız yerlerde koyduk."
"HİÇBİR ÖĞRENCİYİ İSTEMEDİĞİ OKUL TÜRÜNE GÖNDERMEYECEĞİZ"
Tekin, tercih bölgelerinin ne zaman açıklanacağına ilişkin soruya ise haziranda sınav yaptıktan sonra sınavın sonuçlarıyla aynı tarih aralığında, yerleştirmenin nasıl olacağını ve tercih bölgelerini de açıklayacaklarını bildirdi. Tekin, "Bunun için tedirgin olmaya gerek yok, zaten herkesin, Sayın Başbakanımızın, Sayın Cumhurbaşkanımızın, Sayın Bakanımızın taahhüdü evine en yakın okullar öncelenecek." dedi.
Bu okula yerleşemeyenlerin de evine en yakın ikinci okula veya maksimum eve en yakın 5'inci okula yerleştirileceğini aktaran Tekin, "İstemediği bir okul türüne hiçbir öğrencimizi göndermeyeceğiz ama bir değil de ikinci, üçüncü, beşinci en yakın okula kadar kendisini yerleştireceğimizi taahhüt ediyoruz. Bir şeyi daha taahhüt ediyoruz; kesinlikle bir öğrencimiz, 'Anadolu lisesine gitmek istemiyordum, meslek veya imam hatip lisesine gitmek istiyordum' veya tersi, 'Beni buraya gönderdiler' eleştirisiyle asla eleştiremeyecekler. Kesinlikle öyle bir şey olmayacak. Herkes tercih ettiği okul türüne göre yakından uzağa doğru bir yerleştirilme mantığı içinde olacak." değerlendirmesini yaptı.
"5 TERCİH" TAVSİYESİ
Tekin, öğrencilere 5 tercih yapmaları tavsiyesini vererek, bütün tercihlerin aynı okul türünden yapılabileceğini aktardı.
Adrese dayalı kayıta ilişkin bir soru üzerine Tekin, öğrencinin ikamet adresi ve devam ettiği ortaokulun ana kriterler olduğunu belirtti.
Öğrencilerin ikamet adresinde geriye dönük oturma şartı aranıp aranmayacağına ilişkin soruya da Tekin, öğrencilerin, tercih anında o adreste kayıtlı olmasının yeterli olacağını vurguladı.
İyi semtlerdeki okullara rağbetin fazla olacağına ilişkin olarak da görüşleri sorulan Tekin, burada da ikamet ve ortaokul kriterinin önemli olacağını söyledi. Tekin, "Biz 1 milyon 270 binin üzerindeki öğrencimizin tamamını kendi liselerimize yerleştirecekmişiz gibi hazırlıklarımızı yaptık. Okullarımızın kontenjanlarının efektif kullanılması, okullarımızda boş kontenjan kalmaması için alınması gereken tedbirlerin hepsini aldık. Burada hiçbir sıkıntımız yok. Hiç kimsenin tedirgin olmasını gerektiren bir şey de yok. Kamuoyunda bir sürü eleştiri yapıyorlar ama zaten bir tek öğrencinin bile açıkta kalması bizim problemimiz olduğuna göre bununla ilgili bütün tedbirleri almakla mükellefiz ve aldık." şeklinde konuştu.
Velilerden çocuklarını başarısız olacaklarını tahmin ettikleri bir sürecin içine sokmamalarını ve çocuklarının ilgi, istek ve yeteneklerine göre yönlendirme yapmalarını isteyen Tekin, "Biz yüzde 90 ile yüzde 10'u fiziksel kapasite, teknik donanım, öğretmenlerin seçimi anlamında hiçbir ayrıma tabi tutmuyoruz. Geriye kalan yüzde 90'lık dilimde eğitim öğretimin çok daha nitelikli çok daha farklı bir boyuta ulaşacağını söyleyebilirim" dedi.
"ÖZEL OKULLARIN KAYIT SÜRELERİNİ SINIRLANDIRMADIK"
Müsteşar Tekin, özel okulların kayıt süresine ilişkin bir soruya ise, "Biz sınav sonuçlarını açıkladıktan itibaren özel okulların kayıt ekranını açacağız ve özel okullar kendilerine başvurmak isteyen öğrencilerin kayıtlarını yapacaklar. Kesin kaydı yapılan öğrenci bizim kaydın dışında kalacak. Özel okulların kayıtlarının bitiş tarihi diye bir şey yok. Bir veli 'Ben zaten çocuğumu özel okula gönderecektim, devlet okulu düşünmüyorum' diyorsa özel okula öncesinde kayıt yaptırır ve biz de dolayısıyla 1 milyon 270 binlik o kitleyi yerleştirirken, kesinlikle özel okula girecek kişileri ayrıştırıp, diğerlerini yerleştirmiş olacağız" dedi.
Daha sonra da devlet okullarının tercihleri için kılavuz yayınlanacağını hatırlatan Tekin, "Özel okulların kayıt sürelerini sınırlandırmadık, sadece devlet okullarından daha erken kayıtlara başlayacaklar" ifadesini kullandı.
Liseye yerleştirmelerde okulların yaklaşık yüzde 90'ının sınavsız, yüzde 10'unun ise sınavla öğrenci alacağını hatırlatan Tekin, burada özellikle yüzde 90'ı önemsediklerini vurguladı.
Tekin, bütün illerde her kategoriden okul bulunması konusunda çaba sarf ettiklerinin altını çizdi.
Tercihlerde, bazı illerde Anadolu lisesinin olmamasına ilişkin sorular geldiğini belirten Tekin, bakanlık bünyesinde "meslek liseleri, imam hatip liseleri ve genel ortaöğretim kurumları" olmak üzere 3 grup lise bulunduğunu söyledi.
Bu üç lisenin farklı eğitim programlarını takip ettiğini anlatan Tekin, "İllerde biz bu yüzde 10'u ve yüzde 90'ı belirlerken, bu 3 kategoride de okul bulunmasına özen gösterdik. Ortaöğretim genel müdürlüğü bünyesindeki okullarımız ise 'fen liseleri, sosyal bilimler liseleri ve Anadolu liseleri.' Dolayısıyla biz herhangi bir ilde sınavla veya sınavsız öğrenci alan okul türlerini belirlerken, bu kategoriye göre belirledik. Niye bazı liselerde Anadolu lisesini aldık, bazı illerde almadık? Biz, öğrencilerimizin yüzde 10'u sınavla öğrenci alan okullara gitsin, kapasitemizin, kontenjanımızın yüzde 10'unu bu şekilde ayıralım dedik" ifadelerini kullandı.
Bu oranların nasıl ortaya çıktığına ilişkin de bilgi veren Tekin, "Son 3 yılda yaptığımız TEOG yerleştirmelerindeki öğrencilerimizin ilk 5 tercihlerine baktık, yüzde 62'si genel ortaöğretim kurumlarını tercih etmiş, yaklaşık olarak yüzde 15'i mesleki teknik okulları, yüzde 20'si civarındaki bir rakam da Din Öğretimi Genel Müdürlüğü bünyesindeki okulları tercih etmiş. Biz bu yüzde 10 kontenjanını belirlerken, bu verilere göre hareket ettik" diye konuştu.
Bütün bu işlemleri yaparken farklı program uygulayan okullar kategorisi oluşturduklarını anlatan Tekin, "Bu yüzde 10 tamamen böyle. Eğer bir ilde fen ve sosyal bilimler lisesi varsa ve bu iki lise, o ilde ayırdığımız yüzde 62'lik kapasiteyi dolduruyor ise burada ekstradan bir genel orta öğretim kurumu, Anadolu lisesi koymadık. Çünkü bu okullar bizim teşkilatlanma yapımızda genel orta öğretim kurumudur. Hangi illerde koyduk? Kotayı dolduramadığımız yerlerde koyduk."
"HİÇBİR ÖĞRENCİYİ İSTEMEDİĞİ OKUL TÜRÜNE GÖNDERMEYECEĞİZ"
Tekin, tercih bölgelerinin ne zaman açıklanacağına ilişkin soruya ise haziranda sınav yaptıktan sonra sınavın sonuçlarıyla aynı tarih aralığında, yerleştirmenin nasıl olacağını ve tercih bölgelerini de açıklayacaklarını bildirdi. Tekin, "Bunun için tedirgin olmaya gerek yok, zaten herkesin, Sayın Başbakanımızın, Sayın Cumhurbaşkanımızın, Sayın Bakanımızın taahhüdü evine en yakın okullar öncelenecek." dedi.
Bu okula yerleşemeyenlerin de evine en yakın ikinci okula veya maksimum eve en yakın 5'inci okula yerleştirileceğini aktaran Tekin, "İstemediği bir okul türüne hiçbir öğrencimizi göndermeyeceğiz ama bir değil de ikinci, üçüncü, beşinci en yakın okula kadar kendisini yerleştireceğimizi taahhüt ediyoruz. Bir şeyi daha taahhüt ediyoruz; kesinlikle bir öğrencimiz, 'Anadolu lisesine gitmek istemiyordum, meslek veya imam hatip lisesine gitmek istiyordum' veya tersi, 'Beni buraya gönderdiler' eleştirisiyle asla eleştiremeyecekler. Kesinlikle öyle bir şey olmayacak. Herkes tercih ettiği okul türüne göre yakından uzağa doğru bir yerleştirilme mantığı içinde olacak." değerlendirmesini yaptı.
"5 TERCİH" TAVSİYESİ
Tekin, öğrencilere 5 tercih yapmaları tavsiyesini vererek, bütün tercihlerin aynı okul türünden yapılabileceğini aktardı.
Adrese dayalı kayıta ilişkin bir soru üzerine Tekin, öğrencinin ikamet adresi ve devam ettiği ortaokulun ana kriterler olduğunu belirtti.
Öğrencilerin ikamet adresinde geriye dönük oturma şartı aranıp aranmayacağına ilişkin soruya da Tekin, öğrencilerin, tercih anında o adreste kayıtlı olmasının yeterli olacağını vurguladı.
İyi semtlerdeki okullara rağbetin fazla olacağına ilişkin olarak da görüşleri sorulan Tekin, burada da ikamet ve ortaokul kriterinin önemli olacağını söyledi. Tekin, "Biz 1 milyon 270 binin üzerindeki öğrencimizin tamamını kendi liselerimize yerleştirecekmişiz gibi hazırlıklarımızı yaptık. Okullarımızın kontenjanlarının efektif kullanılması, okullarımızda boş kontenjan kalmaması için alınması gereken tedbirlerin hepsini aldık. Burada hiçbir sıkıntımız yok. Hiç kimsenin tedirgin olmasını gerektiren bir şey de yok. Kamuoyunda bir sürü eleştiri yapıyorlar ama zaten bir tek öğrencinin bile açıkta kalması bizim problemimiz olduğuna göre bununla ilgili bütün tedbirleri almakla mükellefiz ve aldık." şeklinde konuştu.
Velilerden çocuklarını başarısız olacaklarını tahmin ettikleri bir sürecin içine sokmamalarını ve çocuklarının ilgi, istek ve yeteneklerine göre yönlendirme yapmalarını isteyen Tekin, "Biz yüzde 90 ile yüzde 10'u fiziksel kapasite, teknik donanım, öğretmenlerin seçimi anlamında hiçbir ayrıma tabi tutmuyoruz. Geriye kalan yüzde 90'lık dilimde eğitim öğretimin çok daha nitelikli çok daha farklı bir boyuta ulaşacağını söyleyebilirim" dedi.
"ÖZEL OKULLARIN KAYIT SÜRELERİNİ SINIRLANDIRMADIK"
Müsteşar Tekin, özel okulların kayıt süresine ilişkin bir soruya ise, "Biz sınav sonuçlarını açıkladıktan itibaren özel okulların kayıt ekranını açacağız ve özel okullar kendilerine başvurmak isteyen öğrencilerin kayıtlarını yapacaklar. Kesin kaydı yapılan öğrenci bizim kaydın dışında kalacak. Özel okulların kayıtlarının bitiş tarihi diye bir şey yok. Bir veli 'Ben zaten çocuğumu özel okula gönderecektim, devlet okulu düşünmüyorum' diyorsa özel okula öncesinde kayıt yaptırır ve biz de dolayısıyla 1 milyon 270 binlik o kitleyi yerleştirirken, kesinlikle özel okula girecek kişileri ayrıştırıp, diğerlerini yerleştirmiş olacağız" dedi.
Daha sonra da devlet okullarının tercihleri için kılavuz yayınlanacağını hatırlatan Tekin, "Özel okulların kayıt sürelerini sınırlandırmadık, sadece devlet okullarından daha erken kayıtlara başlayacaklar" ifadesini kullandı.