Yeni tip corona virüs (Covid-19) tedbirleri nedeniyle 19 Eylül’den 17 Ekim’e ertelenen Yeni Zelanda’daki genel seçimlerde 3 milyon 436 bin 178 kayıtlı seçmen, ülkeyi yönetecek 53’üncü hükümeti oluşturacak milletvekillerini belirlemek üzere sandık başına gidecek.
Yaklaşık 5 milyon 92 bin nüfuslu ülkedeki seçim kampanyaları devam ederken, yapılan tüm anketlerde Başbakan Jacinda Ardern’in yönetimindeki İşçi Partisi açık ara önde görülüyor.
Yeni Zelanda Yeşiller Partisi’nin desteğinde Önce Yeni Zelanda Partisi ile koalisyonda bulunan İşçi Partisi'ne anketlerde verilen yüzde 47’lik desteğin 120 sandalyeli parlamentoda 60 milletvekili çıkartabileceği anlamına geliyor.
Halihazırda 46 milletvekili bulunan ve 14 milletvekili daha kazanarak seçimlerden zaferle çıkması beklenen Ardern’in, anketlerdeki yüzde 6 oy oranıyla 8 milletvekili çıkarması öngörülen Yeşiller Partisi’nin desteğinde bir sonraki hükümeti kurması bekleniyor.
Ülkenin önde gelen kamuoyu araştırma şirketlerinden Colmar Brunton’un Yeni Zelanda Televizyonu için hazırladığı son ankete göre, seçmenlerin yüzde 47’si iktidardaki İşçi Partisi’ne oy vereceğini söylerken, ana muhalefetteki Ulusal Parti’ye verilen seçmen desteği yüzde 32’de kaldı.
Öte yandan, muhalefetteki ACT Partisi seçmenlerin yüzde 8’lik desteğini alırken, Yeşiller yüzde 6, Önce Yeni Zelanda Partisi yüzde 2 oranında destek aldı.
Anket sonuçlarının sandığa yansıması durumunda İşçi Partisi 60, Ulusal Parti 41, ACT Partisi 11 ve Yeşiller 8 milletvekili kazanacak.
SEÇMENLERİN YÜZDE 50’Sİ BAŞBAKAN OLARAK ADDERN'İ TERCİH EDİYOR
Ankette seçmenlere yöneltilen "Hangi siyasi partinin liderini başbakan olarak görmek istersiniz?" sorusunu da cevaplayan Yeni Zelandalıların yüzde 50’si Jacinda Ardern’i tercih etti.
Bir önceki ankette göre yüzde 4 oranında desteğini yitirmesine rağmen hala Yeni Zelandalıların başbakanlık tercihinde ilk sırada yer alan Ardern’i, seçmenlerin yüzde 23 tercihini alan Ulusal Parti lideri Judith Collins izledi.
Kararsızların oranı yüzde 17 olarak ortaya çıkarken, ACT Partisi lideri David Seymour’u başbakan görmek isteyenlerin oranı yüzde 2'de kaldı.
ARDERN 3 YILDA DÜNYACA TANINIR HALE GELDİ
Yeni Zelanda’da 2017’deki seçimlere kısa bir süre kala İşçi Partisi’nin liderliğine seçilmesinin ardından yaptığı kampanyalarla Yeni Zelandalıların tercihi haline gelen Jacinda Ardern, bir önceki seçimlerdeki 32 olan sandalye sayısını 46’ya yükselterek büyük bir başarı elde etmişti.
Sonuçların ardından mecliste 8 sandalye kazanan Yeşillerin dışardan desteğinde 9 milletvekili çıkartan Önce Yeni Zelanda Partisi ile koalisyon hükümeti kurarak 37 yaşında Başbakan olan Ardern, ülkesindeki gelişmeler karşısında gösterdiği başarılı tavırlar ve görevdeyken anne olmasıyla hem ülkesinde hem dünyada gündeme geldi.
Ardern, daha sonra, ABD'nin New York kentinde 73. Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu Görüşmeleri kapsamındaki Nelson Mandela Barış Zirvesi'ne 3 aylık kızı Neve Te Aroha ile katılarak dikkatleri üzerine çekti.
Ancak Ardern’in dünyaca tanınır hale gelmesi ülkesinde ilk kez yaşanan terör saldırısının ardından takındığı olumlu tavırlar ve gösterdiği liderlik başarısının ardından geldi.
Avustralyalı terörist Brenton Tarrant tarafından Christchurch kentindeki Nur ve Linwood camilerine düzenlenen 51 kişinin öldüğü, 49 kişinin de yaralandığı terör saldırısını şiddetle kınayan ve terör mağdurlarına destek vererek ulusal kanallardan canlı ezan okunmasını sağlayan Ardern'in, anma törenlerinde başörtüsü takarak Müslümanlara sarıldığı fotoğraflar barışın sembolü olarak değerlendirildi.
Tüm dünyayı etkisi altına alan Kovid-19 salgınının ülkesine de sıçramasının ardından kendi vatandaşları hariç sınırları kapatarak sıkı tedbirleri uygulamaya koyan Ardern, 8 Haziran’da yaptığı açıklamada virüse karşı zafer ilan etti.
Halen yurt dışından dönen 41 aktif vakanın bulunduğu Yeni Zelanda’da, virüse yakalandığı belirlenen 1866 kişiden, 1800’ü sağlığına kavuşurken, 25 kişi hayatını kaybetmişti.
Yaklaşık 5 milyon 92 bin nüfuslu ülkedeki seçim kampanyaları devam ederken, yapılan tüm anketlerde Başbakan Jacinda Ardern’in yönetimindeki İşçi Partisi açık ara önde görülüyor.
Yeni Zelanda Yeşiller Partisi’nin desteğinde Önce Yeni Zelanda Partisi ile koalisyonda bulunan İşçi Partisi'ne anketlerde verilen yüzde 47’lik desteğin 120 sandalyeli parlamentoda 60 milletvekili çıkartabileceği anlamına geliyor.
Halihazırda 46 milletvekili bulunan ve 14 milletvekili daha kazanarak seçimlerden zaferle çıkması beklenen Ardern’in, anketlerdeki yüzde 6 oy oranıyla 8 milletvekili çıkarması öngörülen Yeşiller Partisi’nin desteğinde bir sonraki hükümeti kurması bekleniyor.
Ülkenin önde gelen kamuoyu araştırma şirketlerinden Colmar Brunton’un Yeni Zelanda Televizyonu için hazırladığı son ankete göre, seçmenlerin yüzde 47’si iktidardaki İşçi Partisi’ne oy vereceğini söylerken, ana muhalefetteki Ulusal Parti’ye verilen seçmen desteği yüzde 32’de kaldı.
Öte yandan, muhalefetteki ACT Partisi seçmenlerin yüzde 8’lik desteğini alırken, Yeşiller yüzde 6, Önce Yeni Zelanda Partisi yüzde 2 oranında destek aldı.
Anket sonuçlarının sandığa yansıması durumunda İşçi Partisi 60, Ulusal Parti 41, ACT Partisi 11 ve Yeşiller 8 milletvekili kazanacak.
SEÇMENLERİN YÜZDE 50’Sİ BAŞBAKAN OLARAK ADDERN'İ TERCİH EDİYOR
Ankette seçmenlere yöneltilen "Hangi siyasi partinin liderini başbakan olarak görmek istersiniz?" sorusunu da cevaplayan Yeni Zelandalıların yüzde 50’si Jacinda Ardern’i tercih etti.
Bir önceki ankette göre yüzde 4 oranında desteğini yitirmesine rağmen hala Yeni Zelandalıların başbakanlık tercihinde ilk sırada yer alan Ardern’i, seçmenlerin yüzde 23 tercihini alan Ulusal Parti lideri Judith Collins izledi.
Kararsızların oranı yüzde 17 olarak ortaya çıkarken, ACT Partisi lideri David Seymour’u başbakan görmek isteyenlerin oranı yüzde 2'de kaldı.
ARDERN 3 YILDA DÜNYACA TANINIR HALE GELDİ
Yeni Zelanda’da 2017’deki seçimlere kısa bir süre kala İşçi Partisi’nin liderliğine seçilmesinin ardından yaptığı kampanyalarla Yeni Zelandalıların tercihi haline gelen Jacinda Ardern, bir önceki seçimlerdeki 32 olan sandalye sayısını 46’ya yükselterek büyük bir başarı elde etmişti.
Sonuçların ardından mecliste 8 sandalye kazanan Yeşillerin dışardan desteğinde 9 milletvekili çıkartan Önce Yeni Zelanda Partisi ile koalisyon hükümeti kurarak 37 yaşında Başbakan olan Ardern, ülkesindeki gelişmeler karşısında gösterdiği başarılı tavırlar ve görevdeyken anne olmasıyla hem ülkesinde hem dünyada gündeme geldi.
Ardern, daha sonra, ABD'nin New York kentinde 73. Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu Görüşmeleri kapsamındaki Nelson Mandela Barış Zirvesi'ne 3 aylık kızı Neve Te Aroha ile katılarak dikkatleri üzerine çekti.
Ancak Ardern’in dünyaca tanınır hale gelmesi ülkesinde ilk kez yaşanan terör saldırısının ardından takındığı olumlu tavırlar ve gösterdiği liderlik başarısının ardından geldi.
Avustralyalı terörist Brenton Tarrant tarafından Christchurch kentindeki Nur ve Linwood camilerine düzenlenen 51 kişinin öldüğü, 49 kişinin de yaralandığı terör saldırısını şiddetle kınayan ve terör mağdurlarına destek vererek ulusal kanallardan canlı ezan okunmasını sağlayan Ardern'in, anma törenlerinde başörtüsü takarak Müslümanlara sarıldığı fotoğraflar barışın sembolü olarak değerlendirildi.
Tüm dünyayı etkisi altına alan Kovid-19 salgınının ülkesine de sıçramasının ardından kendi vatandaşları hariç sınırları kapatarak sıkı tedbirleri uygulamaya koyan Ardern, 8 Haziran’da yaptığı açıklamada virüse karşı zafer ilan etti.
Halen yurt dışından dönen 41 aktif vakanın bulunduğu Yeni Zelanda’da, virüse yakalandığı belirlenen 1866 kişiden, 1800’ü sağlığına kavuşurken, 25 kişi hayatını kaybetmişti.