İsrail'in 7 Ekim 2023'ten bu yana bombaladığı Gazze'de Filistinliler, sadece bombalarla değil yerleşimcilerin baskıları ve neden oldukları sorunlarla da mücadele ediyor.
Yeterli arıtma tesisine sahip olmayan Batı Şeria'daki yasa dışı Yahudi yerleşim birimlerinde yılda yaklaşık 40 milyon metreküp atık su üretiliyor.
Söz konusu yerleşimlerin neden olduğu atıkların yaklaşık 35 milyon metreküpe denk gelen yüzde 90'lık kısmının, arıtılmadan Filistin topraklarına boşaltıldığı tespit edildi.
2019'da Batı Şeria'da Filistinliler kişi başına günde ortalama 0,9 kilogram, İsrailli yerleşimciler ise 1,9 kilogram katı atık üretiyordu.
Bu veriler ışığında yasa dışı yerleşim birimlerinden her gün yaklaşık bin 200 ton katı atık ortaya çıktığı tahmin ediliyor.
Yeterli arıtma tesisine sahip olmayan Batı Şeria'daki yasa dışı Yahudi yerleşim birimlerinde yılda yaklaşık 40 milyon metreküp atık su üretiliyor.
Söz konusu yerleşimlerin neden olduğu atıkların yaklaşık 35 milyon metreküpe denk gelen yüzde 90'lık kısmının, arıtılmadan Filistin topraklarına boşaltıldığı tespit edildi.
2019'da Batı Şeria'da Filistinliler kişi başına günde ortalama 0,9 kilogram, İsrailli yerleşimciler ise 1,9 kilogram katı atık üretiyordu.
Bu veriler ışığında yasa dışı yerleşim birimlerinden her gün yaklaşık bin 200 ton katı atık ortaya çıktığı tahmin ediliyor.
İlişkili Haberler
ATIK SU TARIM ALANLARINI YOK EDİYOR
Vadi Şakit ve Immanuel'deki sanayi bölgesinden deşarj edilen atık sular, bitki örtüsüne zarar vererek tarım alanlarını da kullanılamaz hale getiriyor.
Filistinliler nesiller boyunca badem, zeytin ve son zamanlarda da üzüm yetiştiriciliği yaptıkları Vadi Şakit'teki bir arıtma tesisinden 1990'larda başlayan periyodik kirli su salımının 2009'dan bu yana giderek sıklaştığını ve özellikle üzüm yapraklarının toplandığı ilkbahar ve üzümlerin hasat edildiği ağustos-eylül aylarında arttığını belirtiyor.
Filistinlilerin şikayetleri üzerine bölgede yapılan araştırmalarda söz konusu tesisten tahliye edilen siyah renkli ve kötü kokulu suyun yaklaşık 300 metre yayılarak 100 dönümlük alanda kirliliğe neden olduğu gözlemlendi.
Vadi Şakit'teki üzüm ekim alanı, 2010 yılında 2 bin 771 dönümken yüzde 26 oranında küçülerek 2 bin 41 dönüme geriledi.
Atık suyun ulaştığı bölgedeki asmalarda da bodur büyüme, yanmış yapraklar ve düşük meyve kalitesine rastlandı.
Vadi Şakit ve Immanuel'deki sanayi bölgesinden deşarj edilen atık sular, bitki örtüsüne zarar vererek tarım alanlarını da kullanılamaz hale getiriyor.
Filistinliler nesiller boyunca badem, zeytin ve son zamanlarda da üzüm yetiştiriciliği yaptıkları Vadi Şakit'teki bir arıtma tesisinden 1990'larda başlayan periyodik kirli su salımının 2009'dan bu yana giderek sıklaştığını ve özellikle üzüm yapraklarının toplandığı ilkbahar ve üzümlerin hasat edildiği ağustos-eylül aylarında arttığını belirtiyor.
Filistinlilerin şikayetleri üzerine bölgede yapılan araştırmalarda söz konusu tesisten tahliye edilen siyah renkli ve kötü kokulu suyun yaklaşık 300 metre yayılarak 100 dönümlük alanda kirliliğe neden olduğu gözlemlendi.
Vadi Şakit'teki üzüm ekim alanı, 2010 yılında 2 bin 771 dönümken yüzde 26 oranında küçülerek 2 bin 41 dönüme geriledi.
Atık suyun ulaştığı bölgedeki asmalarda da bodur büyüme, yanmış yapraklar ve düşük meyve kalitesine rastlandı.
İlişkili Haberler
KİRLİLİK İSTİLACI TÜRLERİ TETİKLEDİ
Kirliliğin etkisiyle mevcut bölgelerde ekosistemsel değişimler de yaşanıyor.
Uzmanlar hem halk hem de çevre sağlığını bu denli tehdit eden bir kirliliğin halihazırda iklim değişikliğinin yoğunlaşan etkileri nedeniyle kısıtlı imkanlara sahip olan Filistinliler üzerinde baskı oluşturduğu konusunda uyarıda bulunuyor.
Dünya Sağlık Örgütüne (DSÖ) göre, küresel emisyon senaryosuna bakıldığında 21'inci yüzyılın sonuna kadar Batı Şeria'daki ortalama hava sıcaklığının 4,4 derece artması ve günlerin ortalama yüzde 60'ının sıcak olarak tanımlanması bekleniyor.
Bölgedeki toplam yıllık yağış miktarının ortalama yüzde 30 azalması durumunda da daha sıcak ve kurak günlerin yaşanmasına muhtemel gözüyle bakılıyor.
Kirliliğin etkisiyle mevcut bölgelerde ekosistemsel değişimler de yaşanıyor.
Uzmanlar hem halk hem de çevre sağlığını bu denli tehdit eden bir kirliliğin halihazırda iklim değişikliğinin yoğunlaşan etkileri nedeniyle kısıtlı imkanlara sahip olan Filistinliler üzerinde baskı oluşturduğu konusunda uyarıda bulunuyor.
Dünya Sağlık Örgütüne (DSÖ) göre, küresel emisyon senaryosuna bakıldığında 21'inci yüzyılın sonuna kadar Batı Şeria'daki ortalama hava sıcaklığının 4,4 derece artması ve günlerin ortalama yüzde 60'ının sıcak olarak tanımlanması bekleniyor.
Bölgedeki toplam yıllık yağış miktarının ortalama yüzde 30 azalması durumunda da daha sıcak ve kurak günlerin yaşanmasına muhtemel gözüyle bakılıyor.