İlişkili Haberler
Eski ABD Başkanı Donald Trump'ın Florida'daki evinin FBI tarafından basılmasının yankıları sürerken, baskında ele geçirilen belgelerle ilgili yeni iddialar ortaya atıldı.
ABD'de Federal Yargıç, eski Başkan Donald'ın Trump'ın malikanesinde ele geçirilen belgelere yönelik gizlilik kararını kaldırdı.
Arama emrinin, adaleti engelleme, hükümet belgelerini götürmek ve casusluk yasasını ihlal ettiğine yönelik suçlamalardan sonra çıkarıldığı aktarıldı.
Federal Soruşturma Bürosu (FBI) yetkilileri, eski başkanın Florida'daki malikanesinde, 20 kutu belge ele geçirdi.
Belgeler arasında 11 'çok gizli' statüdeki dosyaya ulaşıldı.
Bu dosyalar arasında, Fransa Cumhurbaşkanı'yla ilgili 3 sayfa bilgi, Trump'ın eski danışmanlarından Roger Stone için af kararı, bir dizi fotoğraf ve el yazısıyla bir not da yer alıyor.
The Washington Post gazetesinde çıkan habere göre ise Trump'ın malikanesinde nükleer silahlara ilişkin belgelerin olduğu iddia edildi.
Eski Başkan Trump, dün yaptığı açıklamada, başkanlık döneminde o dosyaların gizlilik kararını kaldırdığını savunmuştu.
Ancak uzmanlar, gizlilik kararının kalktığına dair resmi kayıt olmaması halinde, kanıtlanmasının zor olacağını söylüyor.
Ayrıca, Amerikan Casusluk Yasası, Beyaz Saray'dan dışarı çıkarılan bir belgenin gizlilik kararının kaldırılıp kaldırılmamış olmasına bakmıyor.
Casusluk Yasası, ulusal savunmaya ilişkin bilgiye sahip olunmasını ya da bir yere iletilmesini yasaklıyor.
TRUMP'IN EVİNE YAPILAN FBI BASKINI
Eski ABD Başkanı Donald Trump'ın Florida’da bulunan Mar-a-Lago malikanesi, 8 Ağustos sabahı FBI ajanları tarafından düzenlenen baskınla aranmıştı.
Trump, yazılı açıklamasında, "Florida, Palm Beach'teki güzel evim Mar-A-Lago su anda kuşatma altında, büyük bir FBI ajanı grubu tarafından baskın yapılıp işgal edildi, bu milletimiz için karanlık bir zamandır. Daha önce hiçbir ABD başkanının başına böyle bir şey gelmedi.” ifadelerini paylaşmıştı.
Yaklaşık 40 FBI ajanının 9 saatten fazla süren aramasında Mar-a-Lago’dan 12 kutu kanıt toplandığı haberlere yansımıştı.
ABD Adalet Bakanı Merrick Garland de dün bu konuda ilk defa açıklama yaparak, FBI ajanlarının Trump’ın malikanesine düzenlediği baskını kendisinin onayladığını söylemiş, kamuoyunda süren tartışmalar üzerine olayın daha net anlaşılması için Adalet Bakanlığının arama emri ve el konulan malzemelerle ilgili gizliliğin kaldırması talebiyle Florida bölge mahkemesine başvuruda bulunduklarını duyurmuştu.
Trump da bugün yaptığı açıklamada, arama emrinin kamuoyu ile paylaşılmasına karşı olmadığını belirtmişti.
ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi, Cumhuriyetçi partililere, eski ABD Başkanı Donald Trump’ın Florida’da bulunan malikanesine yapılan baskından dolayı Federal Soruşturma Bürosu (FBI) ve diğer kolluk kuvvetlerine yönelik saldırılarına son vermeleri çağrısında bulundu.
Pelosi, “Cumhuriyetçilerin bulunduğu odada, söylemlerinin kolluk kuvvetlerine yönelik saldırılara teşvik etmek yerine 'Sadece sakin olun, gerçeklerin ne olduğunu görelim ve ona göre hareket edelim' diyen bir yetişkin olacağını düşünmek isterdiniz.” dedi.
FBI baskınının içeriği ve devam eden soruşturma konusunda kamuoyunda tartışılanların dışında bilgisi olmadığını öne süren Pelosi, haberlerde yer alan “nükleer silahlarla ilgili belgelerin arandığı” haberlerine işaret etti. Pelosi, “Eğer o belgelerin doğası öyleyse, bu çok ciddi.” diye konuştu.
FBI ajanlarının 8 Ağustos’ta Trump’ın Florida’da bulunan Mar-a-Lago malikanesine yaptığı baskına Kongre üyesi bazı cumhuriyetçiler tepki göstererek, sosyal medya hesaplarından “FBI’yı yok edin”, “FBI’ın kaynaklarını kesin” şeklinde paylaşımlarda bulunmuştu.
Ayrıca dün, ABD'nin Ohio eyaletinde, Rick Shiffer adlı silahlı bir saldırgan, AR15 tarzı yarı otomatik silahla FBI ofisine girmeye çalıştıktan sonra polisle girdiği çatışmada öldürülmüş, Amerikan basınında, Shiffer'in sosyal medya hesabında, Trump'ın evine baskın düzenlenmesine tepki gösterdiği ve takipçilerini silahlanmaya çağırdığı şeklinde bilgilere dikkat çekilmişti.
Adalet Bakanı Merrick Garland, Trump'ın evine yapılan FBI baskını ile ilgili dün ilk kez kameraların karşısına çıkarak FBI ajanlarını “yurtsever kamu hizmetlileri” diye nitelemiş, kolluk kuvvetlerine yönelik şiddet tehdidi söylemlerine karşı çıkmıştı.