Durov, Fransa'da gözaltına alınıp serbest bırakılmasından sonra ilk kez sosyal medya hesabından açaklamalarda bulundu.
Paris'te 4 gün polis tarafından sorgulandığını belirten Durov, "Fransız makamları, Telegram'dan cevap alamadıkları için başkalarının Telegram'ı yasa dışı kullanmasından şahsen sorumlu olabileceğimi söyledi. Bu birkaç nedenden dolayı şaşırtıcıydı." ifadelerini kullandı.
Telegram'ın Avrupa Birliği'nde (AB) resmi temsilci bulundurduğuna belirten Durov, AB'nin taleplerine her zaman yanıt verdiklerini ifade etti.
Fransız makamlarının da kendisine ulaşmak için çok sayıda seçeneğe sahip olduğunu anlatan Durov, "Bir CEO’yu yönettiği platformdaki şahısların işlediği suçlar nedeniyle suçlamak için akıllı telefon öncesi döneme ait yasaları kullanmak yanlış bir yaklaşımdır." değerlendirmesinde bulundu.
Durov, teknoloji inşa etmenin halihazırda kolay bir süreç olmadığını vurgulayarak, "Hiçbir yenilikçi, bu araçların kötüye kullanılmasından kişisel olarak sorumlu tutulabileceklerini bilerek yeni araçlar üretemez." ifadesine yer verdi.
Rusya'nın ve İran'ın Telegram’dan şifreleme anahtarlarını istediklerini belirten Durov, bunu reddettikleri için Telegram’ın bu ülkelerde yasakladığını kaydetti. Telegram’ın ilkeleriyle uyuşmayan pazarları terk etmeye hazır olduklarına işaret eden Durov, platformu kullananların sayısının 950 milyon kişiye ulaştığını ve bunun da suçlular tarafından suistimali artırdığını belirtti.
Durov, "Umarım ağustos ayında yaşanan olaylar, Telegram'ı ve bir bütün olarak sosyal ağ endüstrisini daha güvenli ve daha güçlü hale getirecektir." yorumunda bulundu.
PARİS'TE GÖZALTINA ALINIP SERBEST BIRAKILMIŞTI
Durov, 24 Ağustos'ta Paris'teki Bourget Havaalanında özel jetinden indiği sırada gözaltına alınmıştı. Durov'un Telegram'da yasa dışı içeriklere erişim sağlandığı gerekçesiyle gözaltına alındığı bildirilmişti.
Paris Savcılığı, hakkında 12 farklı suçlama bulunan Durov'un 96 saatlik gözaltı süresinin ardından 28 Ağustos'ta çıkarıldığı mahkemece 5 milyon avro kefalet ve adli kontrol şartıyla serbest bırakıldığını, tutuksuz yargılanacağını ve kendisine Fransa topraklarından çıkış yasağı getirildiğini açıklamıştı.
Paris'te 4 gün polis tarafından sorgulandığını belirten Durov, "Fransız makamları, Telegram'dan cevap alamadıkları için başkalarının Telegram'ı yasa dışı kullanmasından şahsen sorumlu olabileceğimi söyledi. Bu birkaç nedenden dolayı şaşırtıcıydı." ifadelerini kullandı.
Telegram'ın Avrupa Birliği'nde (AB) resmi temsilci bulundurduğuna belirten Durov, AB'nin taleplerine her zaman yanıt verdiklerini ifade etti.
Fransız makamlarının da kendisine ulaşmak için çok sayıda seçeneğe sahip olduğunu anlatan Durov, "Bir CEO’yu yönettiği platformdaki şahısların işlediği suçlar nedeniyle suçlamak için akıllı telefon öncesi döneme ait yasaları kullanmak yanlış bir yaklaşımdır." değerlendirmesinde bulundu.
Durov, teknoloji inşa etmenin halihazırda kolay bir süreç olmadığını vurgulayarak, "Hiçbir yenilikçi, bu araçların kötüye kullanılmasından kişisel olarak sorumlu tutulabileceklerini bilerek yeni araçlar üretemez." ifadesine yer verdi.
Rusya'nın ve İran'ın Telegram’dan şifreleme anahtarlarını istediklerini belirten Durov, bunu reddettikleri için Telegram’ın bu ülkelerde yasakladığını kaydetti. Telegram’ın ilkeleriyle uyuşmayan pazarları terk etmeye hazır olduklarına işaret eden Durov, platformu kullananların sayısının 950 milyon kişiye ulaştığını ve bunun da suçlular tarafından suistimali artırdığını belirtti.
Durov, "Umarım ağustos ayında yaşanan olaylar, Telegram'ı ve bir bütün olarak sosyal ağ endüstrisini daha güvenli ve daha güçlü hale getirecektir." yorumunda bulundu.
PARİS'TE GÖZALTINA ALINIP SERBEST BIRAKILMIŞTI
Durov, 24 Ağustos'ta Paris'teki Bourget Havaalanında özel jetinden indiği sırada gözaltına alınmıştı. Durov'un Telegram'da yasa dışı içeriklere erişim sağlandığı gerekçesiyle gözaltına alındığı bildirilmişti.
Paris Savcılığı, hakkında 12 farklı suçlama bulunan Durov'un 96 saatlik gözaltı süresinin ardından 28 Ağustos'ta çıkarıldığı mahkemece 5 milyon avro kefalet ve adli kontrol şartıyla serbest bırakıldığını, tutuksuz yargılanacağını ve kendisine Fransa topraklarından çıkış yasağı getirildiğini açıklamıştı.