ABD’nin başkenti Washington’da temaslarda bulunan Stoltenberg, Uluslararası Stratejik Araştırmalar Merkezi (CSIS) adlı düşünce kuruluşunda konferans verdi. Stoltenberg, Avrupa-Atlantik güvenliği için bir dönüm noktasında bulunduklarına işaret ederek, birçok zorlukla karşı karşıya bulunduklarını ve güvenliklerinin tehlikede olduğunu kaydetti.
Arap baharının şiddetli kışa döndüğü, başarısız ve zayıf olan ülkelerin bölgenin istikrarını bozduğu, mezhepsel çekişmelerin yaşandığı, DAEŞ gibi şiddet yanlısı aşırılıkçıların terör estirdiği ve birçok insanın bölgeden kaçmak isterken bazılarının da savaşmayı tercih ettiğini hatırlatan Stoltenberg, dolayısıyla güneyden gelen tehdidin karmaşık ve çeşitlilik gösterdiğini ifade etti.
Stoltenberg, doğudan gelen zorlukların ise aşikar olduğunu ve "yeniden dirilen" Rusya’dan geldiğinin altını çizerek, Moskova’nın yasa dışı yollardan Kırım’ı ilhakı ve Ukrayna’nın istikrarsızlığına yönelik devam eden eylemlerinin Avrupa’ya silahlı çatışmayı geri getirdiğini söyledi.
Ukrayna meselesine siyasi çözüm bulma çabalarını desteklediklerini vurgulayan Stoltenberg, “Barışa giden yol Minsk anlaşmalarının tam olarak uygulanmasıyla mümkün. Tüm taraflara bu yolu tercih etmeleri çağrısında bulunuyorum. Rusya’nın özel bir sorumluluğu var. Rusya, Ukrayna’nın doğusundaki ayrılıkçıları eğitim, silah ve kuvvetleriyle destekliyor” diye konuştu.
Konuşmasını yaptığı anda Rusya’nın 250 savaş uçağı ve 700 ağır teçhizatla askeri tatbikat yaptığı bilgisini veren Stoltelberg, Rusya’nın son dönemde nükleer silahlarına ilişkin kullandığı retoriğin ve eylemlerinin derin rahatsızlık oluşturduğundan söz etti.
Stoltenberg, Rusya’nın nükleer başlık taşıma kapasitesine sahip bomba yüklü uçaklarla dünya üzerinde uçuşlar yaptığını ve Kaliningrad’da modern nükleer kapasiteli füze sistemi oluşturmayı planladığını anımsatarak, bunun “Avrupa’da güvenlik dengelerini değiştirebileceğini” ifade etti.
“Rusya’nın nükleer savaş tehditleri kabul edilemez, istikrar bozucu ve tehlikeli” diyen Stoltelberg, Rusya’nın bu eğilimdeki adımlarından üzüntü duyduklarını, olasılıkların gerçekleşmesi durumunda bunun sonuçlarının büyük olacağı uyarısında bulundu.
Arap baharının şiddetli kışa döndüğü, başarısız ve zayıf olan ülkelerin bölgenin istikrarını bozduğu, mezhepsel çekişmelerin yaşandığı, DAEŞ gibi şiddet yanlısı aşırılıkçıların terör estirdiği ve birçok insanın bölgeden kaçmak isterken bazılarının da savaşmayı tercih ettiğini hatırlatan Stoltenberg, dolayısıyla güneyden gelen tehdidin karmaşık ve çeşitlilik gösterdiğini ifade etti.
Stoltenberg, doğudan gelen zorlukların ise aşikar olduğunu ve "yeniden dirilen" Rusya’dan geldiğinin altını çizerek, Moskova’nın yasa dışı yollardan Kırım’ı ilhakı ve Ukrayna’nın istikrarsızlığına yönelik devam eden eylemlerinin Avrupa’ya silahlı çatışmayı geri getirdiğini söyledi.
Ukrayna meselesine siyasi çözüm bulma çabalarını desteklediklerini vurgulayan Stoltenberg, “Barışa giden yol Minsk anlaşmalarının tam olarak uygulanmasıyla mümkün. Tüm taraflara bu yolu tercih etmeleri çağrısında bulunuyorum. Rusya’nın özel bir sorumluluğu var. Rusya, Ukrayna’nın doğusundaki ayrılıkçıları eğitim, silah ve kuvvetleriyle destekliyor” diye konuştu.
Konuşmasını yaptığı anda Rusya’nın 250 savaş uçağı ve 700 ağır teçhizatla askeri tatbikat yaptığı bilgisini veren Stoltelberg, Rusya’nın son dönemde nükleer silahlarına ilişkin kullandığı retoriğin ve eylemlerinin derin rahatsızlık oluşturduğundan söz etti.
Stoltenberg, Rusya’nın nükleer başlık taşıma kapasitesine sahip bomba yüklü uçaklarla dünya üzerinde uçuşlar yaptığını ve Kaliningrad’da modern nükleer kapasiteli füze sistemi oluşturmayı planladığını anımsatarak, bunun “Avrupa’da güvenlik dengelerini değiştirebileceğini” ifade etti.
“Rusya’nın nükleer savaş tehditleri kabul edilemez, istikrar bozucu ve tehlikeli” diyen Stoltelberg, Rusya’nın bu eğilimdeki adımlarından üzüntü duyduklarını, olasılıkların gerçekleşmesi durumunda bunun sonuçlarının büyük olacağı uyarısında bulundu.