NASA'dan yapılan açıklamada, 6 Şubat'ta meydana gelen iki depremin Türkiye'yi ve Suriye'yi vurduğu, iki ülkede geniş alanlarda yıkıma sebep olduğu kaydedildi.
Kurumun paylaştığı hasar gören bölgelere ait görsel ve bilgi notunda, "Ön hasar haritası Kahramanmaraş, Türkoğlu ve Nurdağı’ndaki bölgeleri göstermektedir. Koyu kırmızı noktalarla işaret edilen kısımlar binalardaki ve altyapıdaki olası şiddetli hasarı ya da bölgenin doğal görüntüsündeki olası değişiklikleri gösterirken, turuncu ve sarı ile işaretlenen kısımlar daha az ve kısmen hasar gören yerleri göstermektedir. Her nokta yaklaşık olarak 30 metre çapındadır." ifadeleri kullanıldı.
Açıklamada görüşlerine yer verilen NASA’da görevli jeofizikçi Eric Fielding, "Bunlar, uzun bir dizi fay segmenti boyunca yaşanan çok geniş çaplı ve güçlü depremlerdi. İnsanlarla dolu birçok şehir ve kasabayı vuran, çok geniş alanlar boyunca etkili, son derece güçlü sarsıntılar meydana getirdi. Kırılmanın uzunluğu ve şiddeti 1906 yılında San Francisco’yu yıkan deprem ile benzerdi." değerlendirmesinde bulundu.
Olayı çok yakından takip ettiklerini belirten Afet Program Müdürü Shanna McClain da bilgi notuna yansıyan açıklamasında, "Uydular aracılığıyla mümkün olduğunca hasar haritası oluşturmanın yanı sıra, uyduları, müdahale için verilen çabaları zora koyacak toprak kayması risklerini ve hava koşullarını izlemek için de kullanıyoruz." ifadelerini kullandı.
Kurumun paylaştığı hasar gören bölgelere ait görsel ve bilgi notunda, "Ön hasar haritası Kahramanmaraş, Türkoğlu ve Nurdağı’ndaki bölgeleri göstermektedir. Koyu kırmızı noktalarla işaret edilen kısımlar binalardaki ve altyapıdaki olası şiddetli hasarı ya da bölgenin doğal görüntüsündeki olası değişiklikleri gösterirken, turuncu ve sarı ile işaretlenen kısımlar daha az ve kısmen hasar gören yerleri göstermektedir. Her nokta yaklaşık olarak 30 metre çapındadır." ifadeleri kullanıldı.
Açıklamada görüşlerine yer verilen NASA’da görevli jeofizikçi Eric Fielding, "Bunlar, uzun bir dizi fay segmenti boyunca yaşanan çok geniş çaplı ve güçlü depremlerdi. İnsanlarla dolu birçok şehir ve kasabayı vuran, çok geniş alanlar boyunca etkili, son derece güçlü sarsıntılar meydana getirdi. Kırılmanın uzunluğu ve şiddeti 1906 yılında San Francisco’yu yıkan deprem ile benzerdi." değerlendirmesinde bulundu.
Olayı çok yakından takip ettiklerini belirten Afet Program Müdürü Shanna McClain da bilgi notuna yansıyan açıklamasında, "Uydular aracılığıyla mümkün olduğunca hasar haritası oluşturmanın yanı sıra, uyduları, müdahale için verilen çabaları zora koyacak toprak kayması risklerini ve hava koşullarını izlemek için de kullanıyoruz." ifadelerini kullandı.
McClain, depremle ilgili bir haritalama portalı oluşturduklarını ve yıkıma ilişkin yeni görüntüler ve veriler elde ettikçe bu portalı güncellediklerini vurguladı.
Kurumun açıklamasında ayrıca, oluşturdukları çalışma ekibiyle, ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı'nın (USAID) bölgedeki paydaşlarının ihtiyaçlarının hesaplanması, risk değerlendirme desteği için bilimsel veri sağlanması ve iyileştirme çabaları için yapılan çağrılara da katılım gösterdikleri hatırlatıldı.
NASA, öte yandan elde ettikleri verileri ve oluşturdukları hasar tespit haritalarını ABD Dışişleri Bakanlığı, California Sismik Güvenlik Komisyonu, Miyamoto Küresel Afet Yardım Organizasyonu ve Dünya Bankası gibi kuruluşlar ile paylaşma sürecinde olduklarını da duyurdu.
Kurumun açıklamasında ayrıca, oluşturdukları çalışma ekibiyle, ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı'nın (USAID) bölgedeki paydaşlarının ihtiyaçlarının hesaplanması, risk değerlendirme desteği için bilimsel veri sağlanması ve iyileştirme çabaları için yapılan çağrılara da katılım gösterdikleri hatırlatıldı.
NASA, öte yandan elde ettikleri verileri ve oluşturdukları hasar tespit haritalarını ABD Dışişleri Bakanlığı, California Sismik Güvenlik Komisyonu, Miyamoto Küresel Afet Yardım Organizasyonu ve Dünya Bankası gibi kuruluşlar ile paylaşma sürecinde olduklarını da duyurdu.