Mahmud Abbas, 15 Kasım 1935 yılında dünyaya geldi. Filistin Kurtuluş Örgütü kurucularından ve Filistin devlet başkanıdır.
1935 yılında İngiliz manda yönetimi altındaki Filistin'in kuzeyinde Safed şehrinde doğdu. 1948 yılında İsrail kurulunca mülteci durumuna düştü.
İlk İsrail-Arap Savaşı sırasında ailesiyle birlikte Suriye'ye göç etti. Suriye'de ve Moskova'da hukuk eğitimi gördükten sonra Şam Üniversitesi'nden mezun oldu.
Doktora tezi siyonizmin Filistinli bakış açısıyla tarihiyle ilgiliydi. Ülkesine 1980'li yılların ortasında, başka Arap ülkelerinde zengin bir iş insanı olduktan sonra dönebildi.
Yaser Arafat'ın yakın arkadaşı olarak en başından itibaren Filistin Kurtuluş Örgütü'nün yöneticileri arasında yer aldı. 1970'li yılların sonlarından başlayarak İsrail'le yakınlaştı ve "iki devletli çözüm" üzerinde durdu.
1990'larda Oslo Sözleşmeleri'ne aktif olarak katıldı. 1996'da Filistin Kurtuluş Örgütü genel sekreteri ve Arafat'ın resmi olmayan sözcüsü konumundayken, Arafat'ın Oslo Sözleşmeleri'ndeki tutumunu eleştirdi.
Sözleşmelerin başarısız olarak İkinci İntifada'nın başlamasından sonra, intihar saldırılarına karşı tavır aldı ve Arafat'ın çizgisinden belirgin bir şekilde uzaklaştı. Az sayıda ılımlı Filistinli politikacıdan biri olarak, İsrail ve ABD hükûmetleriyle diyaloğu sürdürdü.
1935 yılında İngiliz manda yönetimi altındaki Filistin'in kuzeyinde Safed şehrinde doğdu. 1948 yılında İsrail kurulunca mülteci durumuna düştü.
İlk İsrail-Arap Savaşı sırasında ailesiyle birlikte Suriye'ye göç etti. Suriye'de ve Moskova'da hukuk eğitimi gördükten sonra Şam Üniversitesi'nden mezun oldu.
Doktora tezi siyonizmin Filistinli bakış açısıyla tarihiyle ilgiliydi. Ülkesine 1980'li yılların ortasında, başka Arap ülkelerinde zengin bir iş insanı olduktan sonra dönebildi.
Yaser Arafat'ın yakın arkadaşı olarak en başından itibaren Filistin Kurtuluş Örgütü'nün yöneticileri arasında yer aldı. 1970'li yılların sonlarından başlayarak İsrail'le yakınlaştı ve "iki devletli çözüm" üzerinde durdu.
1990'larda Oslo Sözleşmeleri'ne aktif olarak katıldı. 1996'da Filistin Kurtuluş Örgütü genel sekreteri ve Arafat'ın resmi olmayan sözcüsü konumundayken, Arafat'ın Oslo Sözleşmeleri'ndeki tutumunu eleştirdi.
Sözleşmelerin başarısız olarak İkinci İntifada'nın başlamasından sonra, intihar saldırılarına karşı tavır aldı ve Arafat'ın çizgisinden belirgin bir şekilde uzaklaştı. Az sayıda ılımlı Filistinli politikacıdan biri olarak, İsrail ve ABD hükûmetleriyle diyaloğu sürdürdü.