ABD Başkanı Donald Trump, Florida eyaletinde yaşayan Venezuelalı Amerikalılarla bir araya geldi.
Burada yaptığı konuşmada Trump, ağırlıklı olarak Nicolas Maduro'nun meşru lider olmadığı ve kendini geçici devlet başkanı ilan eden Juan Guaido'nun meşru devlet başkanı olduğu şeklindeki Amerikan tezlerini yineledi.
"Juan Guaido'nun ve Venezuela halkının yanındayız. Artık sadece Venezuela'da değil, Nikaragua ve Küba'da da sosyalizmin ve komünizmin sayılı günleri kaldı." ifadelerini kullanan Trump, konuşmasında birçok kez "ABD'nin asla komünist bir ülke haline gelmeyeceğini" söyledi.
"HAYATLARINI RİSKE ATIYORLAR"
Şu ana kadar Maduro'nun yanında duran Venezuela ordusuna ilişkin ilk kez keskin ifadeler kullanan Trump, "üstü kapalı" bir biçimde ordunun üst kademesini tehdit etti.
Trump, şu ifadeleri kullandı:
"Kendi geleceklerini, hayatlarını ve Venezuela'nın geleceğini, Küba ordusu tarafından kontrol edilen ve korunan bir adam için riske atıyorlar. Eğer Maduro'yu desteklemeyi seçerseniz artık güvenli bir sığınak veya kolay bir çıkış bulamayacaksınız. Her şeyi kaybedeceksiniz."
Venezuela için barışçıl bir güç devri istedikleri değerlendirmesinde bulunan Trump, bununla birlikte tüm seçeneklerin masada olduğunu ifade etti.
Konuşmasında diğer Latin Amerika ülkelerine de değinen ve bu ülkelerde de Venezuela'nın yaşadığına benzer süreçler yaşanabileceğini ima eden Trump, "Venezuela'da ve batı yarımküre boyunca sosyalizm ölüyor, özgürlük, refah ve demokrasi yeniden doğuyor." dedi.
Trump ayrıca Venezuela dışında Nikaragua ve Küba'da da "özgürlük ve demokrasi yolunun güçlendiği" yorumunu yaptı.
ABD'nin gönderdiği insani yardımların Venezuela'ya girişine izin vermeyen Maduro yönetimini sert sözlerle eleştiren Trump, ülkedeki yoksulluktan Maduro'yu sorumlu tuttu.
MADURO'DAN NAZİ BENZETMESİ
Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro'dan Trump'a yanıt gecikmedi. Başkent Caracas'ta düzenlenen bir toplantıda Venezuela ve sosyalizmi hedef alan Trump'a cevap veren Maduro, ABD Başkanı'nın, "Sosyalizm, Venezuela'yı tamamen harabeye çevirdi" şeklindeki sözlerini hatırlataarak şunları söyledi: "Trump Miami'de, sosyalizmimizi sorgulayan eski bir söylemle ideolojileri yasaklamak ve Beyaz Saray'ın ırkçı düşüncesini zorla kabul ettirmek için neredeyse Nazi tarzında bir konuşma yaptı."
Muhalefeti desteklemesi için orduyu tehdit eden Trump'a tepki gösteren Maduro, "Silahlı kuvvetlerin komutanı kim, Miami'den Donald Trump mı? Ülkenin (Venezuela) sahibi olduklarını sanıyorlar." şeklinde konuştu.
ABD Başkanı'nın Venezuela'yla ilgili hedefini de sorgulayan Maduro, "Trump'ın Venezuela'da sevdiği şey nedir? Petrol, koltan, elmas? En kötüsü ise kukla olarak hizmet eden Venezuelalılar. İnsani yardım bir şov. Bizim 30 milyar dolarımızı çalıp 20 milyon dolarlık çürümüş gıda teklif ediyorlar." değerlendirmesini yaptı.
Maduro, Rusya'nın 300 ton yardım göndereceğini ayrıca BM üzerinden destek teklifinde bulunan ülkeler de olduğunu sözlerine ekledi.
"İNSANİ YARDIM KAOSU"
Tarihinin en ciddi siyasi ve ekonomik buhranını yaşayan Venezuela'da "insani kriz ve yardım" tartışmaları, ABD destekli muhalefet ile hükümet arasındaki gerginliğin en önemli noktalarından birini oluşturuyor.
Devlet Başkanı Nicolas Maduro, yardım tartışmalarının, "ABD'nin işgal stratejisinin bir parçası" olduğunu ve "bu şova izin vermeyeceğini" söylüyor.
Muhalefet ise 300 bin kişinin acil yardıma ihtiyacı olduğunu, 2 milyon kişinin de sağlık riskiyle karşı karşıya bulunduğunu savunarak ülkeye yardım girmesi gerektiğini öne sürüyor.
Baskılara rağmen Maduro'ya sadık kalmayı sürdüren ordu sınırı kapatırken, muhalefetin Kolombiya'nın Venezuela sınırındaki Cucuta kasabasında bekletilen paketleri, 23 Şubat'ta ülkeye nasıl sokacağı belirsizliğini koruyor.
600 bin kişinin gönüllü olduğu "yardım" girişinin engellenmesinin, ABD tarafından olası bir müdahale için kullanılabileceği iddia ediliyor.
Venezuela'da, çoğunluğu muhalefetin elindeki Ulusal Meclisin Başkanı Juan Guaido, muhaliflerin mitinginde kendini "geçici devlet başkanı" ilan etmiş ve başta ABD olmak üzere Avustralya, Kanada, Kolombiya, Peru, Ekvador, Paraguay, Brezilya, Şili, Panama, Arjantin, Kosta Rika ve Guatemala gibi ülkeler tarafından tanınmıştı. Son olarak Avrupa Parlamentosu aynı yönde adım atmıştı.
Meksika, Türkiye, Rusya, İran, Küba, Çin ve Bolivya ise Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro hükümetine desteklerini yinelemiş, Maduro da gelişmeler üzerine ABD ile diplomatik ve politik ilişkileri kestiğini ancak ticari ilişkilerinin süreceğini açıklamıştı.
ABD Başkanı Donald Trump, "Venezuela'ya asker göndermeyi seçeneklerden biri olarak göstermişti.