İlişkili Haberler
Finlandiya Dışişleri Bakanı Pekka Haavisto, Finlandiya'nın NATO'ya üye olma kararını ve üyelik başvuru sürecindeki güncel durumu, Finlandiya Dışişleri Bakanlığının Helsinki'de düzenlediği medya ziyareti kapsamında aralarında AA muhabirinin de bulunduğu bir grup gazeteciye değerlendirdi.
FİNLANDİYA'YI NATO ÜYELİĞİNE BAŞVURU KARARINA GÖTÜREN SÜREÇ
Haavisto, Finlandiya halkı arasında NATO üyeliğinin, geçen aralık, ocak ve şubat aylarına kadar hiçbir zaman yüzde 30'dan fazla destek görmediğini belirtti.
İlk olarak aralıkta Rusya'nın kimin NATO'ya katılıp kimin katılamayacağına karar veren tondaki açıklamalarından rahatsızlık duyduklarını belirten Haavisto, "Büyük komşumuzun (Rusya) her şeyden önce Avrupa'nın güvenlik mimarisine saygı duymadığını gördük." dedi.
Haavisto, "Finlerin yüzde 50'den fazlasının, belki de yüzde 60'ının NATO üyeliğini desteklediğini görüyoruz. Daha sonra siyasi partiler de güvenlik konusundaki hedeflerini yeniden düşünmeye başladı ve birçok toplantının ardından NATO üyeliğine yönelik destekle sonuçlandı." ifadesini kullandı.
İki hükûmet raporunun parlamentonun önüne geldiğini anlatan Haavisto, bunlardan ilkinin NATO üyeliğini bir hedef olarak koymadan Avrupa'daki genel güvenlik değişiklikleri hakkında olduğunu, diğerinin ise parlamentonun NATO üyeliğinden yana olmasıyla birlikte, bu konuyu tartışmak üzere doğrudan NATO üyeliğini önerdiğini belirtti.
Haavisto, 200 parlamenterden 188'inin NATO üyeliği lehinde oy verdiğini hatırlattı.
Haavisto, geçen hafta Washington'da ABD'li mevkidaşı Antony Blinken ve birkaç senatörle yaptığı görüşmelerde NATO'nun bu konuyu nasıl ele alacağını değerlendirdiklerini belirterek "Şimdi artık NATO ülkelerinin ellerindeyiz. Bildiğiniz gibi Türkiye'nin de aralarında bulunduğu, buna çekince koyan NATO ülkeleri var. Ve tabii ki her NATO ülkesini Finlandiya ve İsveç'i üye olarak almanın uygun olacağına ve Avrupa güvenliğine net katkıda bulunduğumuza ikna etmeye çalışıyoruz." dedi.
Finlandiya'nın gayrisafi milli hasılasının yüzde 2'sinden fazlasını savunma konularına ayırdığını belirten Haavisto, ABD'den 64 F-35 uçağı alacaklarını ve savunma alanına katkı sunduklarını söyledi.
Haavisto, "Tabii ki NATO'ya getirdiğimiz en büyük sorun, Rusya ile 1300 kilometreden fazla sınır. Ama tabii ki amacımız o sınırı olabildiğince barışçıl tutmak." diye konuştu.
Haziranda Madrid'te düzenlenecek NATO zirvesinin bu süreçte belirleyici olacağını dile getiren Haavisto, "Ancak tabii ki NATO ülkelerinin sürecine bağlı olarak gerekirse daha uzun bir zaman çizelgesine de hazırız." dedi.
"HIRVATİSTAN GÜVENCE VERDİ"
Haavisto, Hırvatistan Cumhurbaşkanı Zoran Milanovic'in Finlandiya ve İsveç'in NATO'ya üyelik başvurusuna yönelik itirazına ilişkin bir soruya "Üyeliğimiz için gecikme veya olumsuz geri bildirim anlamına gelebilecek her şeyden endişe duyuyoruz." yanıtını verdi.
Ülkede onay sürecinin parlamento ve hükûmetin elinde olduğuna dikkati çeken Haavisto, "Hırvatistan Başbakanı, Hırvatistan'ın bu konuda gecikmeye neden olmayacağı konusunda bana güvence verdi." dedi.
Haavisto, NATO'nun açık kapı politikasına işaret ederek "ABD'de bana yöneltilen bir soruya şu yanıtı verdim: Bu, aynı zamanda NATO'nun açık kapı politikasının işleyip işlemediği konusunda da bir test. Yani Finlandiya ve İsveç'in önünde kapı kapalıysa, bundan sonra artık NATO'nun açık kapı politikası olduğunu söylemek çok zor." diye konuştu.
Haavisto, Rusya'nın açıklamalarına tam olarak güvenilemeyeceğinin de Minsk Anlaşmalarına yaklaşımında görüldüğünü vurgulayarak "Temel olarak müzakere ettiklerini söylüyorlar ama aynı zamanda Ukrayna sınırında asker topluyorlardı. Ardından Rusya'dan komşusuna yönelik bu büyük saldırı geldi. Bu bizde büyük şaşkınlık yarattı." ifadesini kullandı.
"TÜRKİYE İLE GÖRÜŞMELER: BU SÜRECİN DEVAMININ GELECEĞİNDEN OLDUKÇA EMİNİM"
Haavisto, Türkiye'nin Finlandiya ve İsveç'in NATO'ya üyelik başvurusuna yönelik itirazı hakkındaki bir soru üzerine, iki ülkenin üst düzey heyetlerini Ankara'ya gönderdiklerini hatırlattı.
Heyetlerin, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın'la 5 saat boyunca oldukça iyi ve derin görüşmeler yaptığını söyleyen Haavisto, "Bu sürecin devamının geleceğinden oldukça eminim. Tabii ki masada çeşitli sorunlar var. Finlandiya'da ve İsveç'te de terör örgütü olarak gördüğümüz PKK meselesi var. PKK, AB'nin de terör örgütleri listesinde. Buna hiç şüphe yok. Eğer bunun büyük harflerle yazılması gerekiyorsa, deyim yerindeyse, bunu yapabiliriz." dedi.
Haavisto, bazı Fin vatandaşlarının veya çifte vatandaşların sınır dışı edilmesi konusunun da gündeme geldiğine dikkati çekerek "Bu daha çok, yasal süreçlerimizle ve mahkemelerimizin nasıl çalıştığıyla bağlantılı bir şey. Ve örneğin İsveç'te bir parlamento üyesinin sınır dışı edilmesi talebi olduğunda da biraz endişelendik. Meclise seçilmiş biri için böyle bir şey talep etmek çok büyük bir mesele. Dolayısıyla bu konularda tabii ki ulusal mevzuatımıza çok sıkı uymak zorundayız." değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'ye yönelik silah ambargolarına da değinen Haavisto, Türkiye'ye silah ticareti konusunda bazı sınırlamalar getiren tek ülkenin kendileri olmadığını, "Bu kısıtlamalara ne olacak?" sorusunun Türkiye tarafından gündeme getirildiğini belirterek "Dolayısıyla bu üç konu tartışılıyor. Tüm bu konulara ilişkin bazı uzlaşmacı çözümler bulabileceğimizden oldukça eminim. Ama tabii bu aynı zamanda, görüşmelerde her iki taraftan da iyi niyete ihtiyaç duyulan bir durum." değerlendirmesinde bulundu.
Haavisto, ülkesinin Türkiye ile temaslarına ilişkin şunları kaydetti:
"Şu ana kadar Türkiye ile bir müzakere bağlantımız var. İlkbaharda Türkiye'yi iki kez ziyaret ettim. Ankara'da ve ardından Antalya'da mükemmel görüşmeler gerçekleştirdik. Bu ziyaretler sırasında Türkiye'den NATO üyeliğimiz için çok olumlu sinyaller vardı. Dolayısıyla, bu açıklamalardan bazıları bizim için çok şaşırtıcı oldu, çünkü önceki iletişim çok, çok iyiydi."
"NATO'YA ÜYELİK İÇİN KESİN BİR TARİH SÖYLEMEK ZOR"
Ne zaman NATO'ya üye olabileceklerine ilişkin bir tahmininin olup olmadığına ilişkin ise Haavisto, "Daha önce bana 'Ne kadar hızlı üye olabilirsiniz?' diye soruldu. Yanıtım şöyleydi: '30 üye ülke ve diğerleri ile her şey yolunda giderse, sonbaharın sonunda NATO üyesi olabiliriz. Ekim başında olabiliriz, muhtemelen yıl sonundan önce bile olabiliriz.'" değerlendirmesinde bulundu.
Haavisto, gelinen sürece dikkati çekerek "Şimdi elbette, önümüzde bazı engeller var. Türkiye ile görüşmelerimiz var, devam ediyor. O yüzden kesin bir tarih söylemek zor." dedi.
"TÜRKİYE İLE BU DİYALOĞU SÜRDÜRMEYE HAZIRIZ"
Görüşmelerin ardından Finlandiya'nın Türkiye'nin güvenlik endişelerini anlayıp anlamadığına ve bunları gidermek için adım atmayacağına ilişkin bir soru üzerine Haavisto, "Tabii ki Türkiye ile görüştüğümüzde Türkiye'nin var olan endişelerini gidermeye çalışıyoruz. Ama elbette kendi mevzuatımıza veya mevzuat süreçlerimize de saygı göstermeliyiz, kimse diğer ülkeler üzerinde kararları dikte edemez." diye konuştu.
Haavisto, güvenlik endişelerini diğer endişelerden ayırmaya çalıştıklarını vurgulayarak şöyle devam etti:
"Bu görüşmeler sırasında, Türkiye'nin bazı güvenlik endişelerini ve benzerlerini derinlemesine ele aldığımızı düşünüyorum. Ve tabii ki Türkiye ile bu diyaloğu sürdürmeye hazırız. Bunun üyelik öncesi bir seferlik bir diyalog olmamasının önemli olduğunu düşünüyorum. Bu tabii ki NATO üyeliği sırasında Türkiye ve diğer ülkelerle, onların mevcut endişelerini ve meselelerini anlamak için bir diyalog da olabilirdi."
Finlandiya'nın Türkiye'nin endişelerini giderme konusunda olumlu adımlar atması ancak İsveç'in atmaması durumunda Finlandiya'nın süreci İsveç olmadan da sürdürüp sürdürmeyeceğine ilişkin soruya ise Haavisto şöyle yanıt verdi:
"Finlandiya, İsveç olmadan tek başına devam eder mi? Elbette başvurularımız ayrı ama, İsveç'le tarihsel olarak çok derin savunma iş birliğimiz var. Çok sayıda ikili savunma sözleşmemiz var, hava sahasını kontrol ediyoruz ve donanma düzeyinde birlikte çalışıyoruz. Bence bu bölgeden her iki ülkenin de aynı anda üye olması NATO için faydalı olacaktır. Bu bölgenin güvenlik süreçlerine bakacak olursak her iki ülkenin de aynı anda gelmesinden NATO'nun en büyük faydayı sağlayacağını düşünüyorum. Bu konuya ilişkin şu anki görüşümüz böyle."
Haavisto, NATO'ya üyelik başvurusunun, NATO'nun beşinci maddesinin getirdiği güvenlik garantilerinin önemine dikkati çekerek "Bir AB üyesi olarak kıyaslama yaptığımızda, Ukrayna'ya destek konusunda çok aktif olmasına rağmen AB, NATO'nun sahip olduğu askeri eğitim ve altyapıdan yoksun. NATO, Avrupa düzeyinde tüm güvenlik konularında iş birliğine sahip olan tek kuruluştur" değerlendirmesinde bulundu.