İlişkili Haberler
Son dakika haberi! Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, İsrail askerlerinin işgal altındaki Batı Şeria'da bulunan Cenin Mülteci Kampı'na düzenlediği baskına ilişkin, "İsrail hükümetinden bu tür saldırı ve provokasyonlardan vazgeçmesini istiyoruz. Burada özellikle ölen kardeşlerimiz için de başsağlığı dileklerimi iletmek istiyorum" dedi.
Çavuşoğlu, Sırbistan Başbakan Birinci Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Ivica Dacic ile bakanlıktaki görüşmesinin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuştu.
İsrail askerlerinin Cenin Mülteci Kampı'na düzenlediği baskınla ilgili Çavuşoğlu, "İsrail tarafı bunun bir terörle mücadele operasyonu olduğunu söylüyor. Ama burada öldürülen kişiler arasında yaşlı kadınlar da var. Dolayısıyla hükümet, yeni hükümet göreve geldikten bu yana çeşitli provokasyonları devam ettiriyor. Ve İsrail hükümetinden bu tür saldırı ve provokasyonlardan vazgeçmesini istiyoruz. Burada özellikle ölen kardeşlerimiz için de başsağlığı dileklerimi iletmek istiyorum." değerlendirmesini yaptı.
Çavuşoğlu, İsveç'te Kur'an-ı Kerim yakılmasına ilişkin bir soru üzerine, bunun bir nefret suçu, ırkçı bir eylem olduğunu vurguladı.
"Kimse bunu fikir özgürlüğü diye bize anlatmaya çalışmasın. Hiç alakası yok." diyen Bakan Çavuşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Şimdi farklı inançlara yönelik aynı eylem yapılabilir mi? Yapılamaz. Oysa biz antisemitizmin de insanlık suçu olduğuna inanıyoruz. Hristiyan düşmanlığının da İslam düşmanlığının da... Ama Batı'ya geldiğiniz zaman sadece İslam düşmanlığı fikir özgürlüğü oluyor. Eğer İsveç diyorsa ki 'ben artık radikal ırkçı bir ülke oldum. Dolayısıyla ben de İslam düşmanı bir ülke oldum. İslam düşmanlığı ve ırkçılık serbesttir' diyorsa o kendi bileceği iş. Ama bu Avrupa Konseyi sözleşmelerine de aykırı. Her zaman bize ders vermeye çalışıyorlar. Sırbistan'a da çok ders vermeye çalışıyorlar."
Saldırının Avrupa Birliği normlarına da aykırı olduğunu dile getiren Çavuşoğlu, "Yani bunu 'orada bir yasa var. O yasaya göre serbest. Dolayısıyla olsun' diye savunanlar da aynı şekilde bu suça ortaktır. Kim olursa olsun. Şimdi terörle mücadele kanunlarında da doğru dürüst terörle mücadele edecek bir unsur yok. Şimdi değiştirmek zorunda kaldılar anayasayı ve terörle mücadele kanununu... Yani İsveç yönetimi bu alçak eyleme izin vererek buna ortak olmuştur. Bu kadar basit. Kimse bize başka bir şey anlatmaya çalışmasın. Tüm dünya böyle görüyor." ifadelerini kullandı.