Türkiye’de sektör temsilcileri AB’deki gelişmeleri dikkatle takip ediyor ve ülkede karbon nötr denizcilik işletmelerinin sayısı artıyor. Tüm bu gelişmeler gösteriyor ki; Uluslararası Denizcilik Örgütü’nün (IMO) Mart 2023’teki toplantısında 44 ülke ile 2053’e kadar denizcilik sektöründe net sıfır emisyon hedefini açıklayan Türkiye, yeşil denizciliğe doğru ilerliyor.
“Gemi sahipleri, çevre dostu alternatif yakıtlarla çalışan yeni yapım gemilere muazzam yatırımlar yapıyor. Ülkemizin limanları Yeşil Liman’a dönüşüyor. Hurdaya ayrılacak gemilerin yanı sıra yeni inşa edilen gemilere de hibe ve teşvik veriliyor” diyor Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Öztürk.
Ancak sektör temsilcileri sürecin hızlı ilerlemesi gerektiğini söylüyor. İstanbul Ticaret Üniversitesi Uluslararası Lojistik ve Taşımacılık Bölümü’nden Doç. Dr. Sabri Öz, “akademi, kamu ve sanayi iş birliğiyle, STK ve medyanın desteğiyle sosyal, ekonomik ve çevresel sürdürülebilirliğe odaklanan çalışmalar yürütülmesi gerektiğini” ekliyor.
Türk Armatörler Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Cihan Ergenç devlet teşvikiyle Türkiye’de denizcilik sektöründe kullanılacak yenilenebilir yakıt için rüzgâr ve güneşe yatırım yapılmasını öneriyor. Yusuf Öztürk ise sektörün dönüşümü için yatırımlara daha çok destek verilmesini tavsiye ediyor.
AB-Türkiye işbirliği teknolojik dönüşümü hızlandıracak
Sektör temsilcilerine kulak veren AB ve Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD ki AB ve AB’ye üye devletlerle birlikte sermayesinin yüzde 54’üne sahip), Haziran 2023’te Türkiye’de denizcilik sektörünün karbondan arındırılmasına odaklanan ortak bir mali program başlattı.
“Türkiye için Denizcilikte Karbonsuzlaşma ve Yeşil Denizcilik Programı” hem özel sektör hem de belediye sektörünün yatırımlarını destekleyerek, ülkenin düşük karbon ekonomisine geçişini hızlandırmak için yeşil yatırımları kolaylaştırıyor.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’na danışılarak hazırlanan program, liman ve gemilerde çevre dostu teknolojileri teşvik ederek sektörü modernize etmeyi amaçlayan yeşil yatırımlara odaklanıyor. Beklenen olumlu etkiler arasında enerji kullanımında, karbon emisyonlarında ve atıklarda azalma, özellikle kentsel limanlarda iklim risklerinin azaltılması ve daha iyi hava kalitesi yer alıyor.
Programın geliştirilmesine katkıda bulunan Ocean Finance Genel Müdürü Dr. Panayotis Zacharioudakis, Türk Denizcilik Sektörünün uluslararası ve ulusal yönetmeliklere ve mevzuatlara uyumlu olarak çevre dostu bir yaklaşım benimsediğini belirtiyor. Ona göre “AB-EBRD’nin Türkiye için Denizcilikte Karbonsuzlaşma ve Yeşil Denizcilik Programı olmasaydı bu iddialı görev imkânsız olurdu.”
Program, AB hibeleri ve EBRD kredilerini harmanlayarak, limanlar ve gemilerin yanı sıra alternatif yakıt altyapıları ve denizcilik uygulamalarına yönelik özenle seçilmiş projeleri etkin bir şekilde destekleyen birinci sınıf teknik yardımla yatırımı güvence altına alıyor.
AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Nikolaus Meyer Landrut, programın Haziran 2023’te Ankara’da düzenlenen imza töreni dolayısıyla şunları söylemişti:
"AB-Türkiye iş birliği Türkiye’nin denizcilik sektörüne bazı yenilikçi teknolojileri getirecek ve sektör için güçlü bir özendirme etkisi yaratacak. AB, çevre dostu, öncü teknolojilerin ve yeşil yakıtların pilot projelerde kullanımını kolaylaştırarak Türkiye’nin denizcilik sektörünün karbonsuzlaşmasının önündeki engellerin aşılmasında kritik bir rol oynayacak. Avrupa deneyimi, güçlü teşvikler olmadan yenilikçi teknolojiler ve alternatif yakıtların kullanımının önündeki engellerin aşılamayacağını gösteriyor."
EBRD Türkiye, Orta Doğu ve Afrika Altyapı Direktörü Sue Barrett ise şöyle konuşmuştu: “Değişim devamlıdır ama asla kolay değildir. EBRD olarak bu önemli aşamada, sektör genelinde dönüşümsel etki yaratabilecek bir programla AB ve Türkiye Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ile güçlerimizi birleştirmekten memnuniyet duyuyoruz. Fonlarımızın, yardımlarımızın ve diyaloğumuzun Türkiye’nin denizcilik sektörünü hızla ilerleyen uluslararası standartlarla uyumlu hâle getirmeye ve ülke için daha yeşil bir gelecek sağlamaya katkıda bulunacağından eminiz."
AB’nin 20 milyon avroluk bağış fonu, EBRD ve potansiyel olarak diğer eş finansörlerden kredi finansmanı şeklinde 50 milyon avroluk bir kaldıraç etkisi sağlayacak.
Deniz taşımacılığını daha yeşil ve daha güvenli hale getirmek Avrupa Çevre Ajansı ve Avrupa Deniz Güvenliği Ajansı’nın Avrupa Denizyolu Taşımacılığı Çevre Raporu AB’de ulaşımın yarattığı tüm sera gazı emisyonlarının yüzde 13,5’inin gemilerden kaynaklandığını gösteriyor. Denizyolu taşımacılığının deniz altı gürültüsünü artırdığı ve deniz canlılarına zarar verdiği tahmin ediliyor.
AB denizcilik sektörünün karbondan arındırılmasında iki mekanizma temel rol oynayacak. Bunlardan biri 2024’te denizcilik sektörünü de içine alan Emisyon Ticaret Sistemi (ETS). AB dışından AB limanlarına gelen gemiler, sınır emisyon değerini aşmaları halinde ETS kapsamında vergiye tabi tutuluyor. İkinci mekanizma ise 2025’te yürürlüğe girecek FuelEU Denizcilik yönetmeliği ki bu yönetmelik 5 bin tonun üzerindeki gemilerin çevre dostu yakıt kullanmasını zorunlu kılacak. Çevre dostu gemiler ödüllendirilecek. Diğerleri ise yeşil projeleri finanse etmekte kullanılacak cezaları ödeyecek.
Avrupa Komisyonu, deniz güvenliğine ilişkin AB kurallarını modernize etmek ve gemilerden kaynaklanan su kirliliğini önlemek için beş yasa teklifi sundu. Beş tekliften üçü, olayları ve kazaları azaltmak için deniz güvenliği kurallarını iyileştirmeye; insan hayatı kaybını ve çevre kirliliğini önlemeye odaklanıyo