İlişkili Haberler
Araştırmada ayrıca birçok gıdada kullanılan palm yağı ithalatı ile Avrupa Birliği'ndeki kümes hayvanları için ana yem olan soya fasulyesi ithalatında da yüksek bir tehlike olduğunu tespit ettiklerini aktarıldı.
Nature Communications dergisinde yayınlanan çalışmada, "Yakın gelecekte, dünyanın diğer bölgelerinde artan kuraklık nedeniyle AB'ye belirli mahsullerin arzı kesintiye uğrayabilir” denirken, “Kahve, kakao, şeker kamışı, palm yağı ve soya fasulyesi, iklim açısından en savunmasız ithal ürünlerdir” ifadeleri yer aldı.
Araştırmayı gerçekleştiren bilim insanları geçtiğimiz 25 yıl içerisinde üretilen mahsüllerin yüzde 7’sinin savunmasız durumda olduğunu bildirirken, karbon emisyon seviyeleri göz önüne alındığında emisyon seviyesi azalsa bile önümüzdeki 25 yıl içerisinde mahsüllerin yüzde 37’sinin etkileneceği belirtildi.
Özellikle Brezilya, Vietnam, Kolombiya ve Kenya’da yaşanan üretim kıtlığının kahve ve çikolata fiyatlarını önemli oranda artıracağı bildirilirken analizin sadece kuraklığı dikkate aldığı, sel ve diğer iklim sorunları da göz önüne alındığında durumun daha da kötüleşebileceğinin altı çizildi.
Araştırmayı yöneten Hollanda'daki R2Water Araştırma ve Danışmanlık ile Vrije Üniversitesi öğretim üyesi Dr. Ertuğ Erçin, "Çalışma, ticaret yoluyla küresel olarak nasıl birbirimize bağlı olduğumuza, sınırlarımızın dışındaki iklim kaynaklı felaketlerin yaşamlarımıza nasıl doğrudan dokunabileceğine dair kanıtlar sunuyor” derken “Bunu daha fazla görmezden gelemeyiz" dedi.
Raporda, özellikle Avrupa Birliği ülkelerinin dünyadaki kahvenin üçte birini tükettiği ve bunun yarısının, küresel ısınma arttıkça kuraklığa karşı oldukça savunmasız olan Brezilya ve Vietnam'dan geldiği bildirilirken, kakao ithalatının yüzde 28'inin 2050'de yüksek güvenlik açığı olan yerlerden olacağını tahmin edildiği bildirildi.
Çalışma ekibinden olmayan ancak konuyla ilgili açıklamada bulunan İskoçya James Hutton Enstitüsü'nden Mike Rivington, araştırmanın sağlam olduğunu söylerken, “Gıda sistemlerinin bölgesel iklim değişikliği aşırı olaylarına uyum sağlamak için daha esnek hale gelmesi gerekecek” dedi.